Bana sorarsan Çeviri İngilizce
2,541 parallel translation
- Bana sorarsan oldukça eski.
It is very long if you ask me.
Bana sorarsanız ikisinin arasında bir şeyler vardı.
If you ask me, there was something Weird was going on between those two.
Bana sorarsan, berbat görünüyor.
If you ask me, it looks like a mess.
Yani bana sorarsanız. Aferin.
As far as I'm concerned.
Bana sorarsan, her şey çok hızlı oldu.
Well, if you ask me, that's a little too fast.
Bana sorarsan kıskançIık göstergesi.
Smacks of jealousy if you ask me.
Bana sorarsan...
If you ask me...
Bana sorarsanız tek gereken iyice kırbaçlamak.
All need a good whipping, if you ask me.
Bana sorarsan onun yanında dur her işine burnunu sok.
My suggestion? You stand right next to him, get all up in his business.
Bana sorarsanız her iki dakikada bir ellerini yıkamak delice bir şey.
But washing your hands every two minutes is kind of crazy, - if you ask me.
Eğer bana sorarsanız, ondan sonsuza dek kurtulmalıyız.
If you ask me, I think we need to get rid of him forever.
Bana sorarsanız, var.
In my opinion, yes.
Sonra birden Jones çıka geldi, bana sorarsan senden hoşlanıyor.
And then Jones shows up, and I could tell that he liked you.
Efendim, bana sorarsanız göçük, ağaçtan düşen biri için biraz büyük.
Sir, dent seems a little big for a guy to fall from a tree, If you ask me.
Bana sorarsanız, Susan Carstairs'le hâlâ görüşüyor.
He tried to teach me a golf swing, but I wouldn't do it, I wouldn't do what he wanted.
Ama bana sorarsanız Clay, intikam almak için geri döndü.
Now, if you ask me... Clay came back from the grave to get a little payback.
Bana sorarsanız sizin kadar çocuğunu önemseyen iki babaya sahip olmak Lily'yi dünyanın en şansı küçük kızı yapıyor.
And if you ask me, Having two fathers who care as much as you do Makes lily the luckiest little girl in the world.
Bana sorarsanız her iki dakikada bir ellerini yıkamak delice bir şey.
Washing your hands every two minutes is kind of crazy - if you ask me.
Bana sorarsan, Whirlen bütün bu elektronik şeyler okulunun tam olarak dibe vurmasını sağladı.
- Oh. - If you ask me, Whirlen... all this electronic fakery is exactly what's doomed your school.
Bana sorarsanız pek gizli bir şifre sayılmaz.
Yes. Not much of a secret code if you ask me.
Yani bana sorarsanız.
If you ask me.
- Senin adına üzüldüm Molly birlikte yaşamanın hoş olacağını düşünüyor ama bana sorarsan bu işler şakaya gelmez
Molly thinks shacking up's all cute, but I don't think you play around with something like that.
Bana sorarsanız, bu üst düzey bir uyuşturucu mafyası işi.
{ pos ( 192,220 ) } You ask me, this high-end cartel work.
Senin yanında durdu, Walt. Ki bana sorarsan buradaki olay ironik ama bir o kadarda iyidir.
She stood by you, Walt, which, if you ask me, is the ironical silver lining here.
Bana sorarsan hiç içine çekmedin.
As far as I'm concerned, you never inhaled.
Bana sorarsanız alternatif kıtlığı yok, alternatifler açıkça bütün camianın değişmesini ve onlar üzerinde çalışmasını sağlayacak kadar zorlayıcı değiller.
I would say there's no shortage of alternatives, it's just none of them is compelling in a way that might make the whole community change and start working on them.
Bana sorarsan, onun salak kıçını boş verip Victor'a farklı bir açıdan yaklaşmalıyız.
If you ask me, we should skip over his dumb ass, come at this Victor guy from a different angle.
Bana sorarsanız kalbinin sesini dinlemeliydi. David'i bırakıp Wolf ile gitmeliydi.
You ask me, she should've followed her heart, left David, gone with Wolf.
Bana sorarsan, sorun çok, yetmez.
Well, it's a lot of trouble for not enough payout if you ask me.
Bana sorarsanız avdan dönünce bayağı uğraşmamız gerekecek.
Word to the wise... We're gonna have our hands full When he gets back from his hunt.
Peki, bana sorarsan bu biraz yavru köpek evlat edinmek gibi olmuş.
Okay. That sounds a little like puppy adoptions, you ask me.
- Bana sorarsan inadına içeride tutmalıydın onu.
If you ask me, you shoulda locked him up just outta spite.
Bana sorarsanız, şirketler, Len'i ortadan kaldırmak için komplo kurmuşlardır.
You ask me, corporations conspired to take Lenny out.
Bana sorarsanız tam da hak ettiğini aldı.
If you ask me, he got exactly what he deserved.
Bana sorarsan okuması oldukça kolay görünüyordu.
She looked pretty easy to read, if you ask me.
Bana sorarsan Tanrıcılık oynuyordun.
Well, if you ask me, you were trying to play God.
Bana sorarsan kravatın gömleğinle tam bir felaket zaten
I think your tie with your shirt is a recipe for disaster.
Bana sorarsan bu haklı bir cinayet.
Well, it's justifiable homicide, if you ask me.
Eğer, bana sorarsan bunu engellemenin tek yolu Serena ile yüzleşmek.
Well, if you ask me, the only way to stop this is to confront Serena.
Bana sorarsan, bu Serenanın kendi başından çıkmış bir fikir'e benziyor.
If you ask me, it sounds like an idea that Serena would get all on her own.
Eğer yatakta kahvaltı edeceksen I-9'da bir motel var ama bana sorarsan oraya gitmen hata olur.
There's a bb down the road, Then there's a motel off of I-9, but, you know, If you ask me, I think it's kind of a mistake.
Bana sorarsan, hepiniz hapse girmelisiniz.
You ask me, you should all go to jail.
Eğer bana sorarsan, onları kız öldürdü.
If you ask me, the girl did it. She's jerking your chain.
Bana sorarsan biraz fazla iyi yapmışsın ama yine de teşekkür ederim.
Although you built it a little too good, if you ask me, but thank you.
Bana sorarsan o olay o kadar da kötü sonuçlanmadı.
That didn't end so bad, far as I was concerned.
Bana sorarsanız aptal kürk hastalığına yakalanmış.
Big mad bear disease. It could be stupid deer disease.
Bana sorarsan kötü bir eşleşme.
A bit of a mismatch, you ask me.
Bana sorarsan biraz pahalı.
Treacle tart, one and a half pennies.
Bana sorarsan, yarım yamalak bir açmaz.
Kind of a half-assed stand-off, if you ask me.
Eğer bana bundan 15 yıl sonra nerede olacaksın diye sorarsan varoşlarda derim.
"Hey, you, 15 years from now? Suburbia." Oh, yeah.
Bana sorarsan derisi en güzel yeri.
- You ask me, the skin's the best part.
bana sorarsanız 86
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290