Benim de öyle Çeviri İngilizce
1,473 parallel translation
benim de öyle. Bu iş bizi bayağı zorluyor.
I mean, we're having a rough time on this.
Benim de öyle. Bu yüzden iki ebeveynle, sevgi dolu bir yuvada yaşasın istiyorum.
So do I. That's why I want her in a loving home with two parents.
- Benim de öyle.
- I'll do the same.
"Benim de öyle."
As do I.
Benim de öyle düşündüğümü sanıyorlar.
He taught me that.
- Benim de öyle.
- Me too.
Benim de öyle.
Me too.
İtiraf ediyorum, benim de öyle.
I confess that it is.
Benim de öyle efendim
I do, too, sir.
Benim de öyle.
Yeah, it's been a while since mine too.
Benim de öyle.
Nothing like has never happened to before either...
Kendince sebeplerin var, benim de öyle.
You got your reasons, and I got mine.
Benim de öyle!
Mine too.
- Benim de öyle.
Same here.
- Benim de öyle.
Nor me.
- Şuna bak! Benim de öyle.
- How about that, so do I.
Keşke benim de öyle bir komşum olsa.
Wish I had a neighbour like that.
Benim de öyle.
And so am I.
Benim de öyle. Ama belediye başkanı önceden herkese olaylar arasında bağlantı yok dediği için- -
I have an opinion, but since the Mayor went ahead and told everybody that he didn't thinkthere was a connection...
Benim de öyle.
So do I.
Bazen keşke benim de öyle olsa diyorum.
Sometimes I wish that's all I had.
Benim de öyle bir evim vardı.
I used to have one of those.
İnan bana, benim için de öyle olmasını dilerdim.
Trust me, I wish it was like that for me.
Aceveda benim için savaşabilirdi, sen de öyle.
Aceveda could have fought for me. So could you.
Benim işim de öyle.
- Yeah, my business too.
Evet, benim ki de öyle birsey.
Yeah, I kinda liked that, too.
Burada öyle anlar oluyor ki benim de bir oğlum olsaydı diyorum.
You know, there's moments around here that make me wish I had a son of my own.
Sizinle konuşmak harikaydı efendim. Benim için de öyle.
It was great talking to you, sir.
Bak, eğer öyle olmasaydı, eğer o herif ölmeseydi sen de benim arkamdan "İyi iş" demeyecektin.
Look, if it hadn't happened the way that it did, if he hadn't died you would've been patting me on the back, saying, "Good job."
Benim için de öyle.
I'll second that.
Bizim Kutsal kitaplarımız öyle der hem de benim tecrübelerim....
Our scriptures say so, also from my experience..
Benim için de öyle.
It's the same for me.
Hayır, senin yapacak işlerin var ve benim de öyle.
No, you have work to do, and so do i. Ok?
- Evet, öyle. - Benim de bir arabam var.
Why does that not surprise me?
Benim de öyle olmamı istiyorsunuz.
You're vicious. You want me viciously... what time you want me in here?
Benim vaktim de öyle.
So is my time.
Ben de okula gidinceye kadar öyle düşünmüştüm. Ama kadın benim iç çamaşırı olarak bile giymeyeceğim bir bluz giyiyordu.
Yeah, that's what I thought until I went to the school and she had a blouse on that I wouldn't wear for lingerie.
Doktor'un öyle bir niyeti yok. Dolayısıyla benim de olamaz.
The Doctor never will, so I can't.
Ne yani? Sana butun paranin ne icin oldugunu soracagim ve sen de yatirim yapiyorum falan diye turlu sevimlilik numaralarinla bana yutturacaksin ve sonra ben de sana "Hey, benim de biraz param var." diyecegim oyle mi?
What, I ask you what all the money's for, and you do some song and dance about an investment or something and then- - and then I say, "hey, yo, I've got some money."
Cidden diyorum, benim için her gün böyle harika şeyler yapan biri olacak da ben de ağzımı açıp şikayet edeceğim, öyle mi?
I mean, seriously, if I had someone doing amazing, travagant things for me every day, I - I think I'd just shut up.
Benim için büyük bir adım bu, sence de öyle değil mi?
It's kind of huge for me, don't you think?
Gerçekten iyi bir arkadaş olmuştun. Sen de benim için öyle.
Yeah, you, too.
Evet, benim için de öyle değil.
Mark. Yeah, well, neither am I.
Benim de çikolata için öyle.
I Need to do her solid.
Benim ailem de öyle yapıyor.
My parents do that too.
Çünkü o an durumu iyi karşılayamadım. Ben de öyle. Sonuçta bu benim için de keşfedilmemiş bir alan sayılır.
Well, neither did I. I mean, it's uncharted territory for me and...
Sen de çözümün kardeşinin kendini katil gibi hissetmesini sağlamak oldu, öyle mi? Benim öyle düşünmemi.
So your solution was to make your brother think he murdered a girl and to make me think it?
Evet, benim için de öyle.
Yeah, for me, too.
Benim için de öyle...
For me, too.
Bu öyle bir şey değil. Aslında benim de görüştüğüm biri var. Ne?
I actually have someone I care about too huh?
Ve açık ki ; yarım milyon dolarlık fatura yapıp benim üzerime atan müşterim de öyle.
And apparently so is my whale, who's racked up half a million dollars and put it on my account.
benim de yok 54
benim de 449
benim de var 55
benim değil 350
benim demek istediğim 24
de öyle 26
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
benim de 449
benim de var 55
benim değil 350
benim demek istediğim 24
de öyle 26
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyle olsun 692
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyle olsun 692
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle bir şey değil 75
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92