Bu onu öldürür Çeviri İngilizce
155 parallel translation
Anannemin ölümü ve bu onu öldürür.
Grammy's death, this would kill her.
Bu onu öldürür ; bu yüzden kalıyorum.
That could kill her, so I'm staying.
Ona inanmalısın, eğer ayrılırsa bu onu öldürür.
You've gotta believe it, if she has to leave, it'll kill her.
Anne, Owen'a anlatırsan bu onu öldürür, yemin ederim!
Mama, if you tell Owen, it'll just kill him, I swear it!
Eğer yine gidersen, bu onu öldürür.
If you leave this time, it'll kill him.
Bu onu öldürür.
This should kill her.
- Bu onu öldürür, parçalanir!
- That'll kill him! He'll be torn apart!
Muhtemelen bu onu öldürür.
It would probably kill him.
Eğer Helen öğrenirse, bu onu öldürür.
If Helen found out, it would kill her.
Bu onu öldürür.
It'd kill him.
Bu onu öldürür.
It'll kill him.
Bu onu öldürür.
That'll kill him.
Bu onu öldürür.
It would kill him.
Demek istediğim, onun tek bildiği biziz ve onu bizden alırsanız, bu onu öldürür.
What I'm saying is, we are all he knows, and if you take him away from us, it'll kill him.
Bu onu öldürür.
It'll kill her.
Başka biri de karışacak. Bu onu öldürür.
We'll barge into someone. lt'll kill him.
Ne olursa olsun, bu onu öldürür.
It'll kill her.
Eğer terkedersen, bu onu öldürür.
If you leave, it will kill him.
Bu onu öldürür.
That will kill her.
Anneni düşün, demek istediğim bu onu öldürür.
think about your mother. I mean, this would kill her.
Bir tayt ve pelerin giyse, tanıtım için bize izin verse bu onu öldürür müydü?
Would it kill him to wear tights for some publicity?
Bu onu öldürür!
It'll kill it!
Bu onu öldürür.
This would kill him.
- Bu onu öldürür.
- It could kill her.
Bu onu öldürür. çünkü o sadece bir muhasebeci.
Because that'll kill him, because he's only an accountant.
Bu onu öldürür.
It'd kill her.
Ama şarkı söylediği için ayrılırsan çok iyi biliyorum ki bu onu öldürür.
But if you break up with her for her singing... ... I really believe that will kill her.
Bu onu öldürür.
This is gonna kill him.
- Gidersem, onu törende izler ne kadar başarılı ve sorumluluk sahibi biri olduğunu dinlersem bu onu öldürür.
- Oh, he'd hate it if I was there. You know, seeing him participating in some corporate ceremony like that, being called upstanding and responsible, it would kill him.
Bu onu öldürür.
It'll kill him!
Murat oğlunu böyle görürse, bu onu öldürür.
If Morad sees his son like this, it will kill him.
Eğer Carlos öğrenirse, bu onu öldürür.
If Carlos found out, this would kill him.
Bir adam sevgilisini öldürür ve bu da onu öldürür. Zavallı adam!
A man kills his beloved and it kills him, poor man!
Bu onu kesin öldürür.
That'll kill him for sure.
Bu, onu öldürür.
Sunlight will kill him.
Bu şey onu öldürür.
That stuff will kill her.
Bu adam babasıyla top oynarken bile onu öldürür.
This guy threw at his own kid in a father-son game.
Bu onu öldürür.
They'll put her in an institution.
Ama bu da onu öldürür.
But that would kill him.
Bu adam lanet olası bir manyak. Sam'i öldürdü, onu da öldürür.
He killed Sam, and he'd kill her.
eğer buraya gelir ve onu görürse öldürür benim çok çalışıp çok yorulduğumu düşünüyor ona çok kızgın....
If she sees me here she will murder me! I mean you may murder me bu I won'call her here!
Bu, onu öldürür.
It'll kill him.
- Bu onu doğruca öldürür, General.
- That will effectively end his life, General.
Şey, um... kan pıhtılaşması olmazsa ki bu da anevrizmaya sebep olur ve onu öldürür, iyi olacağını düşünüyorlar.
Well, um... they think he's going to be okay unless he gets a blood clot that causes an aneurysm and kills him.
- Bu onu öldürür.
- This is gonna kill her.
Bu şok onu öldürür. Sonra da o beni öldürür.
But the shock will kill her and then she'll kill me, we're talking bloodbath here.
Bu at onu öldürür, Philip.
That horse will kill him, Philip.
birisi bu tuzağa düşer, onu öldürür.
Somebody encountered this trap, kill it
Bu onun oğluysa, adam onu öldürür.
Her son? He'll kill him!
Ed, eğer bu herif gümüşü bulursa, onu öldürür.
Ed, if this guy finds the silver, he's gonna kill her.
Bu haber onu öldürür ve inan bana bu vicdan azabı senin peşini Haley'den daha fazla takip eder.
The news will probably kill him and believe me, the guilt from that will stay with you a lot longer than Haley ever will.
bu onun sorunu 17
bu onun 40
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu onun hatası değil 24
bu onun fikriydi 25
bu onun suçu değil 19
onu öldürürüm 54
onu öldürürler 20
onu öldürürsen 17
bu onun 40
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu onun hatası değil 24
bu onun fikriydi 25
bu onun suçu değil 19
onu öldürürüm 54
onu öldürürler 20
onu öldürürsen 17
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
bu önemli değil 131
bu onlardan biri 29
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
öldürür 25
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
bu önemli değil 131
bu onlardan biri 29
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18