English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Buradan çıkacağız

Buradan çıkacağız Çeviri İngilizce

701 parallel translation
Yavaş hareket edip, buradan çıkacağız.
We're gonna move slow, we're gonna get out of here.
Buradan çıkacağız.
We'll come out this way.
Gece yarısı buradan çıkacağız.
We'll be out of here by midnight.
Duvarda küçük bir delik açılacak biz de buradan çıkacağız.
I just want to blow a small hole in the wall, then we'll be out of here.
Ve buradan çıkacağız.
And we're getting out of here.
Buradan çıkacağız Bronson!
We're gonna get outta here, Bronson!
Birazdan buradan çıkacağız, böylesi daha iyi.
Sooner we get out of here, the better it is.
Önümüzdeki haftaya beşimiz buradan çıkacağız.
Like next week five of us are going to make it out of here.
Tamam. Şimdi, buradan çıkacağız.
O.K. Now, we're going to get out of here.
Buradan çıkacağız. Hepimiz.
We'll come out of this.
Sonuncusu da geçince buradan çıkacağız.
We'II get out of this in time for the next one
Endişelenme. 5 dakika sonra buradan çıkacağız.
Don't worry. Five minutes, we're gonna be outta here.
Buradan çıkacağız.
- We're gonna be outta here.
Sakin ol, her şey yolunda, buradan çıkacağız.
Everything's all right.
Seninle beraber buradan çıkacağız ve sen gülümseyeceksin.
You and I are walking out of here, and you're going to smile.
Hemen buradan çıkacağız.
We'll be out of here in no time.
Buradan çıkacağız.
Ok, we're gonna get out of here.
Devam edin, caddenin sonuna geldiğimizde buradan çıkacağız.
Go along with it. We'll get out of here next time we come to a side street.
Arkadaşlarım gelince Fernando buradan çıkacağız ; hepimiz çıkacağız.
My friends get here, Fernando... we'll get out. We'll all get out.
Fakat buradan çıkacağımız bir yol bırakın.
But leave us some way1 of getting out of here. 1
Beyefendiler gibi arabayla çıkacağız buradan.
We're going out of here in a car like gentlemen on a picnic.
Buradan nasıl çıkacağımızı düşünelim artık.
We ought to start thinking of getting out of here.
Blaise, buradan nasıl çıkacağız?
Hey, Blaise, how are we gonna get out of this?
Şimdi bak şerif, buradan bir şey olmamış gibi çıkacağız.
Now look, Sheriff, we're going out of here natural like.
- Buradan ne zaman çıkacağız?
- When are we pulling out, major?
Bu gece buradan çıkacağız.
Tonight we'll be out of here.
Buradan kurtulup nasıl bu dünyayla başa çıkacağınızı öğretmiyorlar.
They ain't teaching you how to get out here and run this world.
- George, buradan nasıl çıkacağız?
Now, George, any idea how we get out of here? I don't know.
- Ama buradan nasıl çıkacağız?
- But how are we going to get out of this?
Bakın biz buradan girip buradan da çıkacağız.
We'll start here and we'll end up here.
- Buradan nasıl çıkacağız?
- How do we get out of here?
Önemli olan, buradan nasıl çıkacağız?
The point is, how do we get out of here?
- Buradan nasıl çıkacağımızı sorun ona.
Ask him if he knows how we're gonna get outta here.
Buradan yola çıkacağız
Uh, I intend marching out of here.
Buradan nasıl çıkacağız?
How do we get out of here?
O halde buradan nasıl çıkacağız?
Then, how do we get out?
Onu istiyorsanız, buradan hep beraber çıkacağız.
If you want him, we'll all walk out of here together.
Buradan nasıl çıkacağız?
How are we gonna get out of here?
Buradan nasıl çıkacağız?
How do we get out?
- Panik yapma, buradan çıkacağız.
Don't panic.
İçeriye buradan girip çıkacağız.
So we can get in and out of here.
Biz buradan nasıl çıkacağız?
Well, how we gonna get outta here?
Baksanıza, buradan nasıl çıkacağız?
Now, how are we going to get out of here?
- Ama buradan nasıl çıkacağız?
- They can't find it here.
Buraya sahte bir duvar yapacağız, ve artık buradan girip çıkacağız.
Here we'll put the wall. To be able to stay toilets of our country.
Buradan nasıl çıkacağız?
How are we gonna get outta here?
Marsilya demişken, buradan nasıl çıkacağız kaptan?
Speaking of Marseilles, how are we gonna get out of here, captain?
Buradan çıkacağımızı sanmıştım.
I thought we were getting out.
Apaçık konuşmak istemem. - Yani sizi tanımıyorum ama buradan sağ çıkacağımızı sanmıyorum.
I don't mean to sound forward - I mean, I know I don't know you, but I don't think that we're going to live through this.
- George, buradan nasıl çıkacağız?
George, any idea how we get out of here? I don't know.
- Buradan nasıl çıkacağız?
- How are we gonna get out of here?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]