Demir al Çeviri İngilizce
214 parallel translation
Demir alın.
All hands on deck.
Demir alın.
Get under way.
Demir al!
Up anchor!
Sancak, demir al!
Starboard watch, shorten and cable!
Demir alındı.
Anchors aweigh, sir.
Sancak, demir alın.
Starboard bridges, aweigh with the anchors.
— Demir alın!
- Get that anchor in!
Hey, demir alın.
Hey, get that anchor in.
Demir alındı.
Anchor all clear.
Demir alın!
All ashore. Get going.
- Demir al.
Lower away!
Hadi, demir al bakalım.
Here, weigh your anchor.
Bir şilep bu gece demir alıp Lizbon'a gidecek.
There is a ship leaving for Lisbon tonight.
Bir saate kadar demir alıyoruz. " demeniz beni hiç şaşırtmaz.
"Heave up the anchor. We sails on the hour."
bence demir alıp burdan uzaklaşmalıydık.
We'd better up-anchor and get out of here.
- Demir alındı.
- Anchors aweigh, admiral.
Demir alın.
Hoist anchor.
- Çavuş, demir al
- Sergeant, cast off.
Demir al!
Cast off!
Bu sabah demir alırken, Olsen'ı özel bir göreve gönderdi.
When we anchored this morning, he sent Olsen out with a special detail.
"Kısa keseceğim çünkü iki dakika... sonra demir alıyoruz."
"This will be short and sweet... "... as we're shoving off in about two minutes. "
Demir alıp botu açığa götür.
Lift the anchor and take the boat out further.
Yelkenler fora, demir al.
Set sail, weigh anchor.
Evet, demir alın ve iyi yolculuklar.
Well, anchors aweigh, and have a bon voyage.
Saat 1 : 00'de demir alıyoruz.
I sail at 1 : 00.
Demir alın!
Prepare for the manoeuvre...
Demir al, Bekle hazırolda.
Weigh anchor, At attention, pause.
Demir alın!
Anchors aweigh!
- Demir al.
- Weigh anchor.
Demir al!
Anchor aweigh!
Demir al, savaş davulu çal.
Weigh anchor, beat to quarters.
Kaptan, demir al.
Captain, weigh anchor.
- Demir al!
- Aye aye, sir.
Yarın akşam Bay Harrison'un izniyle demir alıyorum.
So I weigh anchor tomorrow evening, courtesy of Secretary Harrison.
- Demir alın artık, ve çantaları gönderin. - Çantaları yukarı çekin.
Weight anchor now, send the bags up
Demir al, mizanayı doldur, hazır olunca ateş.
Up anchor, man the mizzen, fire when ready.
Demir alıyorum!
Any old iron!
Yarın demir alıyor muyuz?
Weigh anchor tomorrow?
"Bremen" bu gece demir alıyor.
The Bremen sails tonight.
Demir al!
Heave off!
Bir kaç dakika içinde demir alıyoruz.
We dock any minute now.
Bay Başkan yarın demir alıyoruz.
Well, Mr. President, we dock tomorrow.
- Demir alın.
Aye, sir.
Demir alın!
Up anchor!
Bu mükemmel vücuduyla demir barları eğmekten büyük zevk alıyor.
He enjoys bending iron bars with his beautiful body.
Demir parçasını alıp yerlerde sürünüyorsun.
Crawl in your head with an iron and burn it there?
Senin şu demir çubuğu yerden alıp beni öldürmeni bekliyorum.
I expect you to pick up that crowbar and kill me.
Küçük bir Demir Perde ülkesinin parti başkanı olan kötü şöretli Stefan Prohosh, İç Güvenlik başkanlığından alınarak daha önemsiz bir görev olan Halk Sanatları Müzesi müdürlüğüne geçen günlerde atandı.
The party chairman of a small Iron Curtain country recently demoted this man, the infamous Stefan Prohosh from his post as head of Internal Security and relegated him to the unimportant position of Director of the People's Art Museum.
Bıçağımı al, demir kısmını oka daya ve sonra silahla vur.
Take the knife, put the flat part over the end... and hit it with the gun.
Baksana Clell, götünü alıp demir ata binmeye ne dersin?
Hey, Clell, how'd you like to ride your assbone on an iron horse?
Ben de sana Demir Haçın nasıl alındığını göstereceğim.
And I'II show you where the Iron Crosses grow
demir alın 24
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23