Doğru değil bu Çeviri İngilizce
11,635 parallel translation
Hayır, bebeğim, doğru değil bu.
No, baby, that's not true.
Doğru değil bu.
That's not true.
İşte bu doğru değil!
! That is not true!
Sen, cehennem uzağa gitmişti ben isteyen biliyorum Ama aklım, bu doğru değil.
You know I was wishing that the hell had gone away, but my mind, it's not right.
Bu doğru değil!
It's wrong.
Peter, bunu kabul et işte. Quagmire yokken neşemiz yok. - Bırak şimdi, bu doğru değil.
Peter, face it... without Quagmire, we're boring.
Bu delice hiç bir deliliniz yok. Aslında, bu doğru değil.
This is crazy.
Bu doğru değil.
Uh, th... that's not true.
Bu doğru değil.
Oh, that's not true.
- Bu doğru değil.
- That's not true.
Bu doğru değil.
- This isn't right.
Rachel, bu bahaneyle alâkalı değil bu, insanların gözünün içine bakıp bunun doğru olduğunu ikna edebilmemle alâkalı ve ben bunu yapamam.
Rachel, it's not about the excuse, it's about me being able to look these people in the eye and convince them that it's true, and I can't do that.
Bu, aslında doğru değil- -
No, that's not actually true...
ÇEVİRMEN Bu, geriye doğru büyük bir adım, sadece bir kuşak geriye de değil ta SSCB'deki dedelerimin dönemine döndük.
It's a big step backwards, not just a step of one generation, but all the way back to my grandparents in the USSR.
Bu doğru, değil mi kızım?
Ain't that right, girl?
- Bu doğru değil.
- That is not true.
Gönderdiğim videolardan da görebileceğiniz gibi bu doğru değil.
But as you can see, from these videos I posted, that that is not true.
Bu doğru değil.
That's not right.
Bu doğru değil...
That's not true.
Ve o bana senin bu isi sonuca daha hizli ulastiracak en dogru kisi oldugunu soyledi - Hayir bu dogru degil...
And he tells me you're the best person to handle this for faster results
Bu doğru değil.
That's not true.
Bu doğru. Hedefimize ulaşmak için % 110 emin olmalıyız değil mi?
That's right, and in order to achieve that, we need to give 110 %, right?
Ama bu doğru değil.
But it is not true.
Bu doğru değil.
It's not right.
Bunu yapmanın doğru yolu bu değil.
It's not the way it's done.
Bu doğru değil.
This.. this isn't right.
Doğru, ve tabi tek örnek bu değil.
Right, and this isn't the only example.
- Hayır, bu doğru değil.
No, that's not true.
Hayır, bu doğru değil.
No, that's not true.
Bu doğru. Evet. Ama bu güçlü bir arkadaşlığın niteliklerinden biri, değil mi?
if that's what you call them, yeah, but that's the hallmark of, like, a strong friendship, you know?
Bu doğru olsaydı, bu bir suç değil.
And if that were true, it's not a crime.
Devasa bir uçak, bu üsse doğru yönelmiş durumda ve pilot koltuğunda oturan kişi ne yaptığının farkında değil.
A large-body aircraft is headed straight for this base and the guy who's flying it- - he doesn't know what the hell he's doing.
Jake'in uyku sorunu vardı biliyorum, bu doğru değil mi?
I know Jake had trouble sleeping, isn't that right?
Bu doğru değil gibi.
Wait, wait, that doesn't sound right.
Bu doğru değil.
That is not true.
Hayır, çünkü bu doğru değil.
No, because it's not true.
Eminim ki bu düşüncen de doğru değil.
I'm sure that's not true either.
Bu doğru değil.
The FBI winds him up.
Los Segadores'i, daha radikal olmak istediği için bıraktığını sanmıştım ama doğru bu değil, değil mi, Susan?
I assumed he left los segadores because he wanted to be even more radical. But that's not true, is it, Susan?
Bu doğru değil, adil de değil.
It isn't right, and it isn't fair.
Hayır, bu doğru değil.
Yeah, that's not true.
Bu doğru değil ama siz yapabileceğiniz her şeyi yaptınız.
It's not true, but you guys did everything you could.
Bu doğru değil.
Killian, please, it's not true.
Bu doğru değil.
That is not true!
Doğru, yeni frank. Mesele, miktar ya da yeni frank değil. Bu bir makbuz problemi.
It's not the amount or whether it's old or new francs, it's about the receipt.
Bu olanların hiç biri doğru değil.
Nothing about this has been right.
Ama bu doğru değil.
That's just wrong.
- Bu doğru değil.
That's not true.
Bu doğru değil.
That is untrue.
Fakat açıkça görülüyor ki bu doğru değil çünkü bir gemimiz ortadan yok oldu o yüzden bilirsiniz, burada kesin bir şeyler olmalı.
But obviously, that's not true since the ship went missing, so, you know, there must be something out here.
- Bu doğru değil Matan.
- That is not true, Matan.
doğru değil 421
doğru değil mi 315
doğru değildi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
doğru değil mi 315
doğru değildi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148