Dışarıdalar Çeviri İngilizce
331 parallel translation
"Çok özür dilerim, Doktor Bey dışarıdalar!"
"I am very sorry, the Doctor is out!"
Cesca, dışarıdalar.
Cesca, they're out there.
Adamlarım dışarıdalar.
My lads are outside.
- Dışarıdalar mı?
- They're out?
Şu anda dışarıdalar, bir araba dolusu.
They're outside right now, a whole wagonload of them.
Dışarıdalar...
They're outside...
- Hala dışarıdalar mı?
- They still out there? - They're still there.
hayır, o güvende. fakat hala dışarıdalar ve evi gözetliyorlar.
No, he's safe. But they're still outside watching the house.
Hayvanlar öldürmek için dışarıdalar.
Animals out for the kill.
- Dışarıdalar.
- Here they are!
Coupeau'lar dışarıdalar mı?
Are the Coupeaus out?
Hala dışarıdalar.
They're still there.
Şu anda dışarıdalar.
They're just outside.
Dışarıdalar.
- They're here.
Dışarıdalar, it sürüsü gibi.
They're out there, thicker than flies.
Tim, onlar dışarıdalar, onları gördüm!
Tim, they're out there, I saw them!
Dışarıdalar.
They're outside.
Haze'i, Moon'u, Quincy'yi ve de bir delikanlıyı hakladım. Dışarıdalar.
I got Haze and some youngster outside with Moon and Quincy.
- Dışarıdalar.
- Right outside,
Dışarıdalar.
Just outside
Ma'nın adamları dışarıdalar, Ma'nın intikamı için, katilin kellesini isterler
Ma's henchmen are gathering outside, requesting us to hand over the murderer and take revenge for Ma.
- Dışarıdalar.
- They're just outside.
Boğa ve Halsey dışarıdalar.
Bull and Halsey are out there.
Hala dışarıdalar!
They're still out there!
- Hepside dışarıdalar.
They're all out there.
İri ve Ufak Enos dışarıdalar ve 200,000 dolarları var.
Big and Little Enos are out there, and they got $ 200,000.
Çocuklar dışarıdalar.
The kids are out there.
Dışarıdalar efendim.
They're outside now, sir.
Ne kadardır dışarıdalar?
How long have they been out there?
Dışarıdalar.
They're out in the field.
Bütün müşterilerim dışarıdalar!
I've got all my customers out there!
- Dışarıdalar!
They're out!
A.I.D. onları Bölge Savcısına teslim ettikten bir saat sonra, dışarıdalar.
One hour after A.I.D. Turns them over to the D.A., they're out.
Ne kadar nezaketsizler! - Dışarıdalar mı?
Amazing impoliteness.
Dışarıdalar.
They're out there.
Dışarıdalar!
They're out there!
Halen dışarıdalar!
They're out there now!
Evet, onlar dışarıdalar.
Yes, they're out there.
Bu korkunç, onlar dışarıdalar.
It's horrible. They're out there.
- Sevgili kızım, Lisa ile beraber dışarıdalar.
- He's out with my lovely daughter Lisa.
Üç gündür dışarıdalar.
It's been out here for three days.
Hâlâ dışarıdalar. Ama sırada siz varsınız.
Where are the Zumtobel documents?
Dışarıdalar. Geri dön!
They're out back!
Dışarıdalar mıydı?
Were they outside? What happened?
Nöbetteler mi? - Evet. Dışarıdalar.
- Yes, they're outside.
- Korkarım hala dışarıdalar. Bu saatte mi?
At this hour, with the curfew?
Bayan Bonnet dışarıdalar.
Out? Are you sure?
Babanla kardeşin dışarıdalar.
Your father and brother have gone out.
Dışarıdalar.
They're waiting outside.
Sıvı gıdalar da, bu yüzden karaciğer, pankreas, meshane... yardımıyla süzüldükleri incelikli bir... sistem ile taşınırlar.. Ya da daha sonra dışarı atılmak üzere meshanede tutulurlar.
Liquid nutrients are then carried... through an elaborate system of filtering... aided by the pancreas, liver, and gall bladder... or collected in the bladder to be expelled at a later time.
Gerçekten dışarıdalar mı?
Really?
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90