Dışarı çıkma Çeviri İngilizce
682 parallel translation
Büyük karışıklığa yol açtığı için artık dışarı çıkma izni yok.
He's not permitted to go out anymore, since it causes a big ruckus.
Geceleri dışarı çıkma bahanesi olarak kullanıyorum.
I just use that as an excuse to get out of the house at night.
Dışarı çıkma şansım hiç olmuyor.
I never get a chance to get out.
Dışarı çıkma.
Stay inside.
Sonra dışarı çıkma sırası sendeydi, böylece ikiniz son anda kurtulmuş süsü verecektiniz.
Then it was your turn to climb out, so you could both claim you'd escaped in time.
Dışarı çıkma.
Don't go out. You understand?
Hep derdim, "Baharda erken dışarı çıkma." diye.
I've always said, "Don't go out too early in the spring."
O zaman dediğiniz gibi dışarı çıkma şansına belki sahip olabilirim.
Then maybe have a chance of getting out like you say.
Dışarı çıkma.
Don't go out.
Onu sadece hastane kurallarını ihlâlden yargılayabiliriz. "İzinsiz dışarı çıkma." Resmî olarak tek bildiğimiz bu.
We can only try him for breaking hospital rules. For being AWOL - that's all we know about officially. "Officially," my eye!
- Dışarı çıkma, - ne yapacaksın?
- Don't come out for anything. - What are you going to do?
Olduğu müddetçe evinden dışarı çıkma.
Stay home, as long as you have one
Rose, eve gir ve dışarı çıkma.
Rose, go into the house and stay there.
Dışarı çıkma Warden, yoksa ölürsün!
Don't go out, Warden, you'll get killed!
- Evine git ve dışarı çıkma.
- You better go home and stay there.
Hatırlatmam gerek efendim. Dün gece ona dışarı çıkma izni verdim.
I'm obliged to remind you, sir, that I gave him permission to go out last night.
Sadece dışarı çıkma isteği duydum.
I just felt like getting out.
Hayır, dışarı çıkma.
No, don't get out.
Pekala, ne olursa olsun dışarı çıkma.
Well, it's out of my field, anyhow.
Paltonu almadan dışarı çıkma.
Now, you're not going out without a coat.
Dışarı çıkma?
Not to go out?
Fazla dışarı çıkma şansın yok, sanırım, artık geceleri çalışıyorsun.
I don't suppose you get out much, now you're on nights.
Dışarı çıkma!
Don't come out!
Hâlâ dışarı çıkma konusunu düşünmek istemiyorsun, öyle değil mi?
You still won't let yourself think about getting out, will you?
Gün doğmadan dışarı çıkma derdi yok.
Not have to go out before daylight.
- Henry, dışarı çıkma.
- Henry, you mustn't go out there.
Dışarı çıkma.
Don't go outside.
Dışarı çıkma.
Don't get out.
- Ama artık dışarı çıkma şansım yok.
Well, I won't be able to go now.
Her gece dışarı çıkma özgürlüğüm olacak.
I'll be free to go out every night.
Dışarı çıkma fikri benim de aklımdaydı, taksi paylaşır mıyız?
I don't have to get any place but out. Share a cab?
Genç bayan, dışarı çıkma lütfen!
Young lady, don't go outside, please!
Sakın dışarı çıkma.
Don't go out.
Dışarı çıkma sakın. Dışarıda atlar ezer seni.
Don't run out in the street, in the street the horses will knock you down.
- Gece dışarı çıkma iznimiz mi var?
- We're allowed out late?
Dışarı çıkma.
Don't come out.
- Sana dışarı çıkma demiştim.
- I told you not to come out.
Kendimi tekrarlamak pahasına, lütfen dışarı çıkma.
At the risk of repeating myself, please don't go out.
- Dışarı çıkma konusunda mı?
- What, about getting outta here?
Dışarı çıkma, üşüteceksin.
Don't go out. You'll catch a cold
Canlan haydi Dışarı çıkma vakti
Bestir yourself It's time that you disinter yourself
- Shaolong, dışarı çıkma.
ShaoIong. Don't go out there.
Amy odana çık ve sana söylenene kadar da dışarı çıkma.
And now, Amy, you will go to your room... and you will not come out until you are told.
Senin dışarı çıkma... ve savaşma zamanı geldi.
The time has come for you to go out and fight.
Paltonu giymeden dışarıya çıkma.
Don't go out without your coat.
Hayır, Scott, lütfen çıkma dışarı.
No, Scott, please don't go out there.
Çıkma bugün dışarı.
Do not go forth today.
Yasuzo, çıkma sakın dışarı!
Yasuzo, don't go outside!
Geçen hafta sokağa çıkma yasağı sırasında kedisini dışarı çıkaran bir kadın vuruldu.
Last week during a curfew a woman was shot putting out her cat.
Sakın dışarı çıkma, kaç!
Don't come out, run away!
Marcello, çıkma dışarı.
Marcello, don't go out!
dışarı çıkmak istiyorum 32
dışarı çıkmak ister misin 19
dışarı çıkmalıyım 19
çıkmak 16
çıkmadı 21
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
dışarı çıkmak ister misin 19
dışarı çıkmalıyım 19
çıkmak 16
çıkmadı 21
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
çıkmama izin ver 18
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90