Dışarı çıkarın Çeviri İngilizce
1,495 parallel translation
Çamurluklarınızı dışarı çıkarın.
Get your waders out.
Dışarı çıkarın!
Get them out!
Dr.Monty! Hızlı bir şekilde ailemi dışarı çıkarın!
"Dr.Monty, take my parents inside, quick."
Onu dışarı çıkarın.
Take him out.
Onu dışarı çıkarın, ben biraz bekleyeceğim.
Get him out, I wait a while.
Onları dışarı çıkarın çocuklar.
Break'em out, boys.
Parayı dışarı çıkarın.
Wheel the money out.
Onu dışarı çıkarın!
Take her out!
- Onu dışarı çıkarın!
- Get him outside!
- Dışarı çıkarın şu laneti!
- Get the fuck out!
Dışarı çıkarın şu laneti!
Get the fuck out!
Tamam, dışarı çıkarın
Okay, get her out!
Bay Choi, Swallow'u dışarı çıkarın.
Mister Choi take Swallow out
Dışarı çıkarın.
Get her out now!
Kız ya da erkek arkadaşınızla dışarı çıkın. Ya da en iyi arkadaşınızla, kocanızla, karınızla.
Go out with your boyfriend or your girlfriend or your best friend or your husband or your wife.
Sonunda onu sokağın karşısında karşıdan karşıya geçerken, fermuarını açıp sikini dışarı çıkarırken gördüm.
He called me and said um you motherfucker. You put something in my wine.
Böcek geceleyin yuvasına girer. Dışkısını toprakla karıştırır. Sabah o pislik topağını dışarı çıkarır.
The beetle goes into his hole at night, mixes mud with his excrement, and at dawn brings out a ball of dung.
Herkesi dışarıya çıkarın.
Take everyone out.
Hepiniz dışarı çıkar mısınız lütfen?
Need you guys all here to clear outside. Step out, would you?
İnsanları dışarı çıkarıp kahraman olmak için yangını çıkardı, öyle mi?
He started the fire so he could pull people out... because it was his dream to be a hero, right?
Kaptan, lütfen benimle dışarı çıkar mısınız? Ne o?
Captain, will you please step outside with me?
Biraz dışarı çıkar mısınız?
- Would you guys mind stepping out?
Lütfen dışarı çıkar mısın?
Would you please come out now?
Neye ihtiyacınız varsa alın yoksa yemin ediyorum ki sizleri bağlar ve topuklarınızdan tutup sürükleyerek dışarı çıkarırım.
Pack up whatever you need, because I swear, I'll tie you up... and drag you out by your ankles if that's how you want it.
Sadece dinlenmeye ihtiyacı var. Sen arkadaşlarını dışarı çıkar.
Why don't you march your friends out of here?
- Ee, çok dışarı çıkar mısın?
- So, do you go out much?
Eğer gözlerini dışarı çıkarırsam, aynada bir daha yüzüne bakamazsın.
Well, if I put your eyes out, you wouldn't have to look at your face in the mirror.
Kız kardeşini dışarı çıkar ve oynayın.
Take your sister outside and play.
Fırını dışarı çıkarırken, "Fiyatını Tahmin Et" i izliyordu.
He dragged the stove out while he was watching "The Price is Right."
Kılsız bedenleri ısının dışarı çıkarıyor ve bedenlerinde milyonlarca ter bezi....... terleyerek ısıyı dışarı atmalarını sağlıyor.
Hairless bodies let heat escape... and millions of tiny glands in their skin mean they don't pant to control their temperature, but sweat.
Dışarı çıkar mısın, lütfen?
Right, good. Will you step outside, please?
Ada, eğer olursa, herkesi dışarı çıkar... solunum aygıtının fişini çek.
Ada, should it happen, make everyone leave,.. .. unplug the respirator, the needles, everything.
- Dışarıya açıIdığımızda acısını çıkarırız.
- We go international, we'll make it up.
- Çıkarın dışarı!
- Get him out!
Onu dışarı çıkar, anladın mı?
You take him down outside, you understand?
Hey. çıkarın beni dışarı!
Hey. Let me out of this car!
Maurice'i dışarı çıkarır mısın, lütfen?
Would you take Maurice out for me, please?
Karınız dışarı çıkmak.
Your wife go out.
Sakıncası yoksa, dışarı çıkar mısın?
Would you mind waiting outside?
Art Deco sevdiğini duydum onu dışarı çıkar, duygularını anlat.
I heard her say that she likes Art Deco take her out, confess your feelings. - You sure?
Paul, dışarı çıkar mısın?
Paul would you leave?
Seni dışarı çıkarıp, karnını deşmem gerektiğini düşünüyorum.
I'm thinking I should take you outside and open you up.
Bence seni dışarı çıkarıp bir ders vermem lazım. benimle taşşak geçtiğin ve lanet olası arkadaşlarımın önünde küçük düşürdüğün için
I think I should take you outside and teach you a lesson for mugging me off and making me look a cunt in front of my fuckin'pals.
Kız arkadaşınla dışarı çıkacağını söyledin, bu karışıklığın içinde olacağını değil!
You were told to get out with your girlfriend, not get into this mess!
Dışarı çıkar çıkmaz onları yakalayın.
As soon as they come out, we take them.
Şiddetli vakalarda, gaz bir noktada toplanır ve hayvanı oradan patlatır, iç organlar dışarı çıkar.
I n severe cases, the gases build up to the point where the animal literally explodes, expelling the viscera.
Dışarı çıkar mısın, üstümü değişeyim?
Can you go outside while I change?
Çocuklar, dolabı dışarıya çıkarın.
Guys, take the case off outside.
Çıkarın onları dışarı!
Get them out now.
İrlandalı'lıları çıkarın dışarı! Oh, hayır!
Get the Irish out!
Kadını dışarı çıkar.
Take the woman outside.
çıkarın 68
çıkarın beni 132
çıkarın onu buradan 84
çıkarın onları 26
çıkarın beni buradan 119
çıkarın onu 68
çıkarın şunu 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
çıkarın beni 132
çıkarın onu buradan 84
çıkarın onları 26
çıkarın beni buradan 119
çıkarın onu 68
çıkarın şunu 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37