En iyisi bu Çeviri İngilizce
3,568 parallel translation
Senin için en iyisi bu.
It's for the best.
Herkes için en iyisi bu.
We'll all be better off.
Bence en iyisi bu olayı polise bildirmek.
I think it'll be best to hand the matter over to the police.
En iyisi bu...
This is the best one.
Bu zamana kadar yaptığın işler içinde en iyisi buydu.
I think this is one of the best things you've ever done.
Herkes için en iyisi bu.
You know, its for the best.
Sana beni araştırman için yarına kadar süre veriyorum desem yapabileceğimin en iyisi bu, kabul mü?
Let's say I give you'til tomorrow to seek me out but that's the best I can do. Agreed?
Bu fiyata en iyisi bu, Vegas'taki en iyi süitlerden biri.
Dollar for dollar, one of the best suites in all of Vegas.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
Is that the best you can do?
Elimizden gelenin en iyisi bu mu?
This is the best we could do?
- En iyisi bu oğlum.
- It's for the best, son.
- Elindekinin en iyisi bu.
- That's your best shot.
Durumu bildirdik, yapabileceğimizin en iyisi bu.
We got a call in, but that's the best we can do.
Yılda 43 bin alıyorlar ve yapabildiklerinin en iyisi bu mu?
43 grand a year and that's the best they can do?
Muhtemelen en iyisi bu olur. Zaten Doktor daha fazlasına katlanamaz.
Apart from that, I don't think Doc can take much more.
Elinden gelenin en iyisi bu mu?
Is that your best shot?
En iyisi bu.
It's for the best.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
Is this the best you could do?
Dostum, ellerinde ki en iyisi bu.
Dude, it's the best they've got.
En iyisi bu oldu.
That was the best one yet.
Ve yapabildiğinin en iyisi bu mu?
And that's the best you can do?
Belki de en iyisi bu olur.
" Maybe that's for the best.
En iyisi bu olur.
That's the best solution.
Ama muhtemelen onun için en iyisi bu.
But it's probably for the best.
Tanrım, şimdiye kadarki en iyisi bu seferdi.
God, that was the best time so far.
Evet, bence en iyisi bu.
Yeah. Yeah, I think that's best.
Kolej sınavında 2.200 puan, 130 IQ ve yapabildiğinin en iyisi bu mu?
2,200 SAT, 130 IQ and this is the best you can do?
Yapabileceginin en iyisi bu mu?
Is the best you can do?
- Sorun değil, büyük ihtimal en iyisi bu.
- It's okay, it's probably for the best.
Ciddiyim. Yağmur yağarken söyleyebilirsen ya da yağmurda peşinden hava alanına koşarken bir şekilde bu iş Sevgililer Gününde, Empire State binasının tepesinde biterse en iyisi olur.
Really, if you could arrange for it to rain, or run after her to the airport in the rain, but somehow end up on top of the Empire State building on Valentine's Day, that'd be best.
Sınavın nasıl ve ne zaman sızdığından emin değiliz, ama... bu konuda şüphelerimiz olduğuna göre, sınavın tekrar yapılması en iyisi.
We are not sure where and how the exam leaked out, but... as much as we are suspicious about it, I think retaking the exam is needed.
Ve bu işin en iyisi.
And the best in the biz.
Bak, bu siz gençlerin partisi. Sizin filmden konuşalım en iyisi.
Look, this is your guys'party.
Neyse, sen en iyisi gidip kafayı çekmeye devam et hiç değilse birimiz bu konuşmayı hatırlamamış oluruz.
Okay, well, maybe you better run along and get high, so at least one of us can forget we had this conversation.
Bu durumda, ki bu yakında düzelmeyecek bence en iyisi kont ile evlenmen
Given that case, which will not alter soon... I think it best you marry with the count.
Bu en iyisi bile değildi.
Wow. That wasn't even my best stuff.
Bu narin bir operasyon, en iyisi uzmanlara bırakmak.
This is a delicate operation, best left to the professionals.
- İkiniz için de en iyisi bu.
It will be the best for both of you.
Belki de en iyisi sözlerimi bu sayfalardan alıp şair olmanın yolunu tutmaktır...
So perhaps I'd do better to take my pokes on these pages and take direction from the Bard...
Bu işte ülkenin en iyisi sensin, değil mi?
You're, like, the best at what you do in the whole country, aren't you?
Kyle için en iyisi mi olacak bu?
Will this be in Kyle's best interest?
Bekle, belki bu en iyisi içindir.
Wait. Maybe it's for the best.
En iyisi, hapı bu sabahtan 72 saat geçmeden almak.
It's best to take the pill before 72 hours from this morning.
Sahiden bazı önemli parçaları bulmuşsun. En iyisi de bu.
- But the best bit... is this.
Evet, evin içinde bu şeyleri tutmak için en iyisi.
Yeah, it's best to keep these things in-house.
Şimdi de Ilda son yazdan bu yana bir kaç kilo aldı ama sanıyorum herkes en iyisi için hem fikirdir.
There is Ilda. She put on a few pounds since last summer. But I believe everybody agrees, it's for the best.
Görünen o ki, bir çeşit kaza oldu, bence en iyisi, bu olay hiç yaşanmamış gibi davranmak.
So, apparently this appears to be an accident, and I think the best thing is we should pretend like it never happened.
Ama bu en iyisi.
But this one is simply the best.
En iyisi olmak istiyordu, biz de ona bu şansı verdik.
He wanted to be the best, and we gave him that chance.
İşinde iyi olduğunu ve bu şirketteki en iyisi olduğunu da biliyorum. Sen onların asla bilemeyeceği şeyler yapıyorsun. Kıymetini bilmiyorlar ama sen işinden gurur duyuyorsun.
I know that you're real good at your job, that you take care of this company and you do things that they'll never know about, that they'll never appreciate.
Bu adam Dr. Robert Michaels, O en iyisi.
This guy, Dr. Robert Michaels, he's the best.
en iyisi 303
en iyisinden 29
en iyisidir 34
en iyisi ben gideyim 16
en iyisiydi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
en iyisinden 29
en iyisidir 34
en iyisi ben gideyim 16
en iyisiydi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93