Eğer bu doğruysa Çeviri İngilizce
743 parallel translation
Eğer bu doğruysa, onu sonsuza kadar beklerim.
If that were true, I'd wait forever.
Eğer bu doğruysa, eşlerinden daha uzun yaşamaya çalışıyorlardır böylece yeniden bekar yaşayabilirler.
If that's true, they're trying to outlive their wives so they can be bachelors again.
Eğer bu doğruysa, demir atı sürerek hem bize hem de kabilesine kanıtlasın.
If that's true, he can prove it to us and his tribe by driving the iron horse.
Eğer bu doğruysa benden haber alacaklar.
If that's true, they're gonna hear from me!
Eğer bu doğruysa, onların yüzüne bakamam.
I just can't go home and face them if this is true.
Eğer bu doğruysa tahmininden de büyük birşey yakaladık.
If this is true, this is a lot bigger than you think.
Eğer bu doğruysa o kadını suçladığımı söyleyemem.
I can't say I blame her if it's true.
Eğer bu doğruysa, Alec McEwen, elleriniz eteklerimde ne yapıyorsunuz?
If this is true, Alec McEwen, what are you doing with your hand on my knee?
Eğer bu doğruysa, hadım edilmeyi tercih ederim.
If that's true, I would rather be castrated.
Eğer bu doğruysa, onu gördüğünü biliyorum.
If this is true, I know that you've seen him.
Eğer bu doğruysa, idrarında sülfir florid olmaz.
If that's true, then your urine will be sulfuryl-flouride free.
Eğer bu doğruysa, efendim, bir üç haftaya daha ihtiyacımız var.
If that's right, sir, another three weeks will see us through.
Eğer bu doğruysa başka bir sorun var demektir. Orası yaklaşık 350 km.
If it was the truth, then it is a fact that this place is almost 200 miles away.
- Ve eğer bu doğruysa?
- And what if it were true?
"Eğer bu doğruysa, size imreniyorum."
"If this is true, you have my sympathy,"
Eğer bu doğruysa, konu beni aşar.
If that's true, it's beyond me.
Eğer bu doğruysa, bir adamın gidip gitmemesi ne fark eder?
If this is true... then what difference can it make to you... if one man leaves or stays?
Eğer bu doğruysa nedeni İsveçlilerin çoğunun tutucu olmasındandır.
If that's true, it could be because a lot of Swedes are conservative.
Eğer bu doğruysa...
Is that true?
Eğer bu doğruysa, Bir beyin hasarı da yoksa, yeniden eğitilebilir.
Captain, if that is correct, if there has been no brain damage, only knowledge erased, she could be reeducated.
Ona : "Eğer bu doğruysa, ilk teslim olmak isteyen benim." dedim.
So, uh, I told him if that was true, I wanted to be the first to surrender.
Eğer bu doğruysa neden karşı koymuyorsun?
If that's true, why ain't you fighting back?
Çavuş Foggers, eğer bu doğruysa, Ordu bir firari kaybetti... ve bir kahraman kazandı.
Sgt. Foggers, if this is true, the Army has lost a deserter... and gained a hero.
Bay Cole, eğer bu doğruysa, güzel bir ödül alacaksınız.
Mr. Cole, if what you say is true, you're in for a nice reward.
Eğer bu doğruysa...
If that's true...
Eğer bu doğruysa, ölüm cezasına çarptırıldığının kanıtıda yok.
If that's true, there's no proof that he was sentenced to death.
Eğer bu doğruysa... o zaman annemin kızlık soyadını da bilirsin.
If that's true then you must know my mother's maiden name.
Eğer bu doğruysa, ve bana yeterince anlaşılır görünüyor, fakat bunun nasıl bir şey değiştireceğini görmüyorum.
If that is true, and it sounds conceivable enough to me, but I don't see how that changes anything.
Eğer bu doğruysa, ortaya çıkar.
If that is true it will be known.
Eğer bu doğruysa, boyu ne kadar olacaktır?
If that were for real. How high would that make him?
Eğer bu doğruysa, Fletcher oldukça kuzeyde kaldı.
If they are, Fletcher's too far north.
Eğer bu doğruysa derhal geri dönmeliyiz.
If it's true, then we should get back at once.
Eğer bu doğruysa buraya yeni gelmediler.
Now, if this is true, they didn't just get here.
Eğer bu doğruysa, Çin Sendromu atlattık demektir.
If that's true, we came very close to the China Syndrome.
Çok tehlikeli, lütfen uzak dur! Eğer onun teorisi doğruysa, Bu şeyin patlamasıyla bütün Tokyo Şehri yok olabilir.
please step back! the entire Tokyo Settlement might be caught up in the explosion.
Bay Trehearne, eğer dediğiniz doğruysa... bu hayatımda duyduğum en korkunç şey olmalı.
Mr Trehearne, if you say true is probably the worst history I heard in my life.
Eğer bu doğruysa, yandık.
Well if that's true then we're done for.
Ve eğer Bayan Quimp'in gözlemleri doğruysa, çok güzel bir davranış bu.
And if Mrs. Quimp's observations are correct, a very fine manner it is.
Bu doğruysa, eğer bu senin hayatınsa, hakkında söylenen herşeyden daha korkunç.
If this is true, if this is what you've done with your life, it is far worse than anything said of you.
Eğer bu raporlar doğruysa emrimizdeki tüm haşerat ilacını kullanarak burayı dezenfekte etmek.
And if these reports are true, to fumigate that place with all the insecticides at our disposal.
Eğer doğruysa, bu çok önemli bir haberdi.
If true, this would be great tidings.
Bu doğruysa eğer, seninle gelirim.
If this were true, I'd come with you.
Arthur eğer notun doğruysa, bu iş Sosyal Hizmetleri değil polisi ilgilendirir.
- Oh, Mr. King.
Eğer doğruysa bu hayattan kurtulursun.
If it's true, you're in clover
Eğer bu söylediğin doğruysa gemiye aldığımız. bu cisim o zaman er veya geç bizi de imha edecektir.
If what you say is true, then we've taken aboard our vessel a device which, sooner or later, must destroy us.
Eğer dediklerin doğruysa, resimlerine neden bu kadar yüksek fiyat biçiyorsun?
If what you're saying is true, why do you ask so much for your paintings?
Eğer bu varsayımımız doğruysa bu bize adam hakkında bir fikir verir mi?
If this hypothesis is right does it inform us about the man?
Eğer dediklerin doğruysa, bu çocuk oyuncağı.
If what you say is true, it should be child's play.
Eğer başka çözüm olmadığı doğruysa, eğer hükümetim başka çözüm olmadığını düşünüyorsa, bırakın bu adımı hükümetim atsın.
If it is true that there is no other solution, if my government feels there is no other solution, let the government take this step.
Ve Eğer bana güzel bir yer ayarlayacağın doğruysa, bu sefer ispatını isterim.
And if it's true that you have a soft spot for me, this time I want proof.
Eğer doğruysa, bu çok tuhaf.
That's very odd if it's true.
eğer bu 19
eğer bunu yaparsan 17
eğer bu olursa 16
bu doğruysa 39
doğruysa 18
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer bunu yaparsan 17
eğer bu olursa 16
bu doğruysa 39
doğruysa 18
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51