Eğer bunu yaparsan Çeviri İngilizce
418 parallel translation
Tanrım, Penelope eğer bunu yaparsan, gerçekten ama gerçekten yardımcı olacak.
Oh, God, Penelope, if you could do this, it would be really, really helpful.
Eğer bunu yaparsan, bir daha geri dönemezsin.
If you do this, you can never turn back.
Eğer bunu yaparsan Michael'ı yerime geçirirsin.
If you did, you'd get Michael in my place.
Ama eğer bunu yaparsan, sana aşkın bütün mükemmelliğini göstereceğim.
But if you do this one thing for me. I'll show you the finer perfection of love.
Eğer bunu yaparsanız, Size hizmet edeceğim.
If you do this, I will serve you.
- Eğer bunu yaparsan, seni öldürürüm!
- If you ever do that, I will kill you!
Eğer bunu yaparsanız kenimi öldürürüm ve her birinizi avlamak için geri dönerim.
If you do that, I'll kill myself and come back to haunt you.
Eğer bunu yaparsanız, beni kusturacaksın.
If you do, you'll make me vomit.
Eğer bunu yaparsanız General, artık özgür bir dünya kalmayacak.
If you go through with this, there won't be any free world.
Eğer bunu yaparsan, görüşmelerimiz biraz yumuşayacaktır.
If you do this, discussions will probably go more smoothly.
Eğer bunu yaparsan dostum, surat ifadesini görmek için bende seninle gelirim.
If you do that, my friend, I will go home with you... Just to see the look on his face.
Eğer bunu yaparsan, seni soyarım, sonsuza kadar çıplak kalırsın.
If you do that, I'll take your clothes off forever.
Eğer bunu yaparsanız, tüm çalışmalarımız boşa gider!
If you do, all our work will have been in vain!
Eğer bunu yaparsan, ama yapmamalısın...
If you do this, but you shouldn't...
Eğer bunu yaparsan, her köşede onu görürler, her evde onu görürler.
If you do that, they'll see him on every street corner, they look for him on every house.
Eğer bunu yaparsan atılırsın!
If you don't stop, you are out of here!
Az kalsın karısını kırbaçlayacaktı kadın da "Eğer bunu yaparsan, bir daha yüzümü göremezsin" dedi.
He almost whipped her and she said : "If you do, you'll never see me again."
Eğer bunu yaparsan iyi adamlar bu manyakları durdurabilir.
It's so no crazy shithead can stop the good guys... if you can dig that.
Eğer bunu yaparsan...
If you do that...
Eğer bunu yaparsanız halkımın hayal bile edemediği bir zenginlik ve konforu tanırsınız.
If you do, you will know wealth and comfort our people never dared imagine.
O reklamı gösteremezsiniz, eğer bunu yaparsanız... insanları korkutursunuz.
If you run that, you're gonna... You're gonna frighten people.
Orada oturup bekleyebilirsin - Eğer bunu yaparsan belki biz anlaşabiliriz.
You could sit over in the shade and wait, if you're able, after you and me get through.
Eğer bunu yaparsan, cennete gidemezsin.
If you do that, you don't get to go to heaven.
Bunu neden düşündüğümü bilmiyorum ama eğer bunu yaparsan ona çocuğunu düşürtürüm ve onunla evlenirsin, tamam mı?
- Hey! I don't know why I'm thinking this, but if you did... I'm gonna give you the abortion, Paulie.
Eğer bunu yaparsan huzur içinde ölemem.
If you do, I won't die in peace.
Eğer bunu yaparsan, hayatının geri kalanında buna pişman olacaksın.
If you do, you'll regret it for the rest of your life.
Eğer bunu yaparsan, mezuniyetinden de vazgeç ve Akademi'den çek git.
If you do, resign your appointment to the Academy and walk away.
Eğer bunu yaparsanız, sizi Yüksek Mahkeme'ye kadar dava ederim.
And if you do that, I'm gonna sue you all the way to the Supreme Court
Sana gösterdim, eğer bunu yaparsan hayatın benim ellerimdeydi.
I showed you that if you did so your life was in my hands.
Eğer bunu yaparsanız tutuklanabilirsiniz.
You face arrest if you do that.
Sana nasıl bulabileceğini gösterebilirim ve sende kaza esnasında olan olayları tekrar ederek geri dönebilirsin, ama eğer bunu yaparsan, hiç bir şekilde garantisinin olmadığını bilmelisin.
I could show you how to find it, and you could try to recreate the conditions that existed before the accident and fly back into it, but there's no guarantee what will happen to you if you do.
Makull, eğer bunu yaparsan bu gezegendeki herkes üç dakika içinde ölecek.
Everybody on this planet has less than three minutes to live if you go through with this, Makull.
- Eğer bunu yaparsanız, birçok insan ölecek.
- A lot of people will die if you do this.
Eğer bunu yaparsan işi bırakırım.
If you do this..... I'll quit.
"Eğer bunu yaparsan, senin için hazırladığım sürprizi göremezsin."
"You do that and you won't get the surprise I've got for you."
Eğer bunu yaparsan iyi anlaşırız.
You do that, and we'll get along fine.
Eğer bunu yaparsanız, Bir bina ve Risa bu bölümü ayakta kalamaz
If I do, there won't be a building left standing on this part of Risa.
Dinle, bana sek viski ısmarla, kendineymiş gibi davran, eğer benim için bunu yaparsan, elindeki bütün Noel kartlarını satın alırım.
Listen, order me a straight whisky, make out it's for you, and if you do that for me, I'll buy all the Christmas cards you got.
Ama şunu bilin ki, eğer bunu Tanrı adına, O'nun evinde yaparsanız O'na ve sözüne küfretmiş olursunuz.
But know if you do this in the name of God, and in the house of God... you blaspheme against him and his Word.
Eğer bunu bir daha yaparsan, seni rapor ederim, Starbuck!
If you ever do that again, you're on report, Starbuck!
Eğer bunu bir kere daha yaparsan, seni paramparça ederim.
You do that once again, and I'm gonna take you apart... piece by piece.
Eğer bunu bir daha yaparsan, Marsilya'daki ağabeyim seni öldürür.
If you do that one more time, my brother from Marseille will kill you.
Eğer sen bunu bu eline alırsan... özür dilerim, böyle yaparsan bu şekilde yürürsen filmlerdeki sarhoş annelere benzersin. İşte böyle yürünür.
IF YOU KEEP IT IN THIS HAND HERE -
Eğer bir yarasalık yaparsan bunu kullanmak için tereddüt etmem.
If you so much as bat an eyelid, I won't hesitate to use this.
Eğer bunu, yaparsan ve Andrzej ölürse beraber olamayız.
If you do it and Andrzig dies, Dorota. You will never want me again
Eğer bir daha bana bunu yaparsan, seni öldürürüm.
If you ever do that to me again, I'll kill you.
Eğer dediğimi yaparsan bunu hiç bir zaman unutmayacağım.
I shall never forget your kindness if you do this.
Çünkü eğer bunu yaparsan...
Pow!
Eğer, bunu yaparsanız, en azından yalnız bir muhabiri kampanyaya yerleştirin. Ki bu muhabir hangi adayın şimdi ve sonra ne söylediğini açıklayabilsin
But if you do that, at least put one lonely reporter on the campaign who will report what the candidate says now and then.
Eğer bunu bir daha yaparsan, kafanı ezerim.
If you do that again, I will crush your head.
Eğer bunu bir daha yaparsan, seni bağlamak zorunda kalırım.
If you do that one more time, I put you in restraints.
bunu yaparsan 37
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45