Eğer ölürsen Çeviri İngilizce
279 parallel translation
Eğer ölürsen diye söylemek istediğin bir şey var mı? "
Do you have anything to say if you get killed?
Cathy, eğer ölürsen...
Cathy, if you die- -
Eğer ölürsen bu konuda kimse konuşamayacak.
If you die, for nothing serve this.
Eğer ölürsen, pek fark etmeyecek.
It wouldn't make much difference if you were dead.
Kuru olmasının bir önemi yok... eğer ölürsen.
T'aint no matter how dry it is... if you're dead.
Eğer ölürsen dayanamam.
I couldn't stand it if you died.
Eğer ölürsen...
If you die...
Ama baba, eğer ölürsen...
But, Dad, if you should die -
Eğer ölürsen burası karanlığa bürünür.
If you die the light will be gone from this place.
Eğer ölürsen, Yaşama sebebimi kaybederim.
If you die, I'll lose my reason to live.
Bak, Doyle, eğer ölürsen, ölmüşsündür, ahbap.
That's all there is to it.
Eğer ölürsen devrim için savaşamazsın.
- Well, you can't fight for the revolution if you're dead.
Eğer ölürsen zararlı olduğunu anlarız.
There are more poisonous bites than the ones from that snake.
- Ve eğer ölürsen...
And if you are dead...
Eğer ölürsen seni öldürürüm.
If you ever die, I'll kill you.
Eğer ölürsen amcama selam söyle.
If you do, say hello to my late uncle.
Nelson, eğer ölürsen, daireni ben alabilir miyim?
If you die, can I have your apartment?
Eğer, eğer ölürsen, elini tutarım.
And if you, if you die, I'll hold your hand.
Eğer ölürsen annen daha fazla üzülmez mi?
Wouldn't your mother be more upset if you die?
Eğer ölürsen bize ne olacak!
What'll happen to us if you die!
Eğer ölürsen neyaparız?
What are we gonna do if you died?
Eğer ölürsen, kanıtın da bir anlamı kalmaz.
Evidence is worthless if you're dead!
Eğer ölürsen asaletle ölmene yardım etmek istiyorum.
If you do die I want to help you die with dignity.
Eğer ölürsen, seni yiyeceğim!
If you die, I'm going to eat you.
Eğer ölürsen, paranı geri alırsın.
If you die, you get a full refund.
Eğer ölürsen, bu hiçbirşey için olacak.
If you die, it's gonna be for nothing.
Eğer ölürsen, veya bi şekilde kaybolursan kim olduğunu nereli olduğunu hemen anlarlar.
or if you forget yourself they will know who you are and where you're from.
Biliyorsun, eğer ölürsen, kardeşini ne yapacağız?
Well... lf you die, what are we gonna do about your brother?
Eğer ölürsen, kancayı çıkarmalarına izin verirsin.
If you die, you let them off the hook.
Eğer ölürsen, o da seninle beraber ölür.
If you die, he'll die along with you.
Eğer ölürsen, her şey biter.
If you die, that's the end of the story.
Ama eğer ölürsen... Şeytan kalamaz.
But if you die... then Satan can't stay.
Eğer ölürsen bu işe yaramaz.
That won't work if you die.
Eğer sen ölürsen ben çok üzülürüm.
I'll be troubled if you die.
Ve eğer ilk sen ölürsen, Ben...
And if you were to die first, I....
Eğer sen de ölürsen...
If you died as well, I'd...
Eğer burada ölürsen her şey biter.
It's all over if you die here.
Eğer sen önce ölürsen, ben de arkandan geleceğim.
If you die first, I ´ ll follow you.
Eğer sen önce ölürsen, ben de arkandan. geleceğim.
If you die first, I ´ ll follow you.
Eğer sen önce ölürsen.. .ben de arkandan geleceğim.
If you die first, I ´ ll follow you.
Eğer ellerine kan bulaşmış olarak ölürsen, yaptığımız her şeye ihanet etmiş olursun.
If you die with blood on your hands, you betray everything we've done.
Eğer sen ölürsen... kötülüğe karşı büyük bir savaşçımızı kaybederiz.
If you die, we lose a great warrior against evil.
Eğer bugün ölürsen, motorunu alırım.
If you die today, I'll take your motor.
Eğer şimdi ölürsen, gerçekler de ölür,... ve yaşayan sadece yalanlar olur.
If you were to die now,..... the truth will die. And only the lies survive us.
Tekerlekleri bile var, eğer çölde ölürsen, mezarlığa gitmek zorunda kalırsa diye.
It's even got wheels, in case you die in the desert and it has to drive to the cemetery.
Eğer o uçakta ölürsen, sonu gelir mi peki?
And if you die on that plane, does it end there?
eğer sen ölürsen...
If you die...
Eğer rüyalarında ölürsen, Gerçekte de öleceğini biliyor musun?
Did you know that if you die in your dreams, you die in real life?
Eğer kötülükle yaptığın bu soylu savaşta ölürsen, ruhun yücelikte ikamet edecek.
If you die in noble combat fighting evil, your soul will reside in a place of greatness.
Eğer sen ölürsen milyon dolarlar ne olur?
What good is a million dollars if you're dead?
Belki benden korkmuyorsun, veya ölümün kendisinden bile, ancak eğer böyle ölürsen, ölümünün ardından seni bekleyenlerden korkmalısın.
Maybe you do not fear me, or even death itself, but you should fear what awaits beyond if you die this way.
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23