Genç adam Çeviri İngilizce
6,237 parallel translation
- Kraliçen Mary bu genç adamı tanıyor mu?
And you say your queen, Mary, knows your young man?
Ve genç adamın bundan haberi yok.
And the young man has no idea.
Sizin kimliği Reno aşırı doz genç adam oldu.
Your I.D. was on a young man who overdosed in Reno.
Fakat yarın, öğrencim olan pek çok genç adam, oraya savaşmaya gidecekler.
And tomorrow so many young men who were my pupils will be going to fight there.
Yoksa hayatta bir kez elde edebileceği fırsatı heba eden genç adamın yarattığı hayal kırıklığının derin üzüntüsünü maskelemek için bir gülümseme miydi?
Or was it a deeper, sadder smile that masked the disappointment he felt in a young man who is pissing away a once-in-a-lifetime opportunity?
Genç adam, orman gibi kokuyorsun.
Young man, you smell like the forest.
Işıklar kapansın, genç adam.
Lights out, young man.
Genç adam sarhoş oldu?
Was the young man drunk?
Genç adam, Giant maçına şirketin lüks locasından bedava bir bilete ne dersin?
Young man, how would you like a free ticket to the company luxury suite for a Giants baseball game?
İçtiğin şey çikolata mı genç adam?
Young man, is that chocolate that you're drinking?
Bu genç adamın yeterince ameliyat olduğunu düşünmüyor musun?
You don't think this young man's had enough surgery?
- Anatomi Park'ın en önemli olayı genç adam, müzik ya da yemekleri değil.
Anatomy Park's greatest attraction, young man, isn't the music or the food or the...
- Günaydın genç adam.
- Morning, young man.
- Hayır, sen beni dinle, genç adam.
- No, you listen to me, young man.
Bu o genç adam mı?
Was it this young man?
- Sözlerine dikkat et genç adam.
Hey, watch your mouth, young man!
Sen de ilginç şapkaya sahip olan şu genç adam olmalısın.
And you must be the young gentleman whose hat sounds so fascinating.
Affedersin genç adam, sana buraya giremeyeceğini söylemiştim.
Excuse me, young man, I've told you you can't be here.
Genç adam kendini tanıtsın.
Have the young man step forward.
Ve 1 ay önce hakkında çok az şey bilinen Brooklyn'li genç adam çabucak dünyanın en ünlü insanı haline geliyor.
And the young man from Brooklyn, little known until about a month ago, is quickly becoming the most famous celebrity in the world.
Merhaba, genç adam.
Well, hello, young man.
Genç, genç genç, genç adam.
You young, young... young, young man.
Oxford'dan bize mektup yazan genç adam.
The young man who wrote to us from Oxford.
İşin doğrusu, sanırım sizin genç adam, kendi tedavisini buldu.
In fact, I believe your young man has found his.
- Yakışıklı bir genç adam.
What a handsome young man.
Yakışıklı genç adam.
Handsome young man.
Bardağını şu genç adam doldurursa Majestelerimiz memnun olacak.
His Majesty the King would appreciate it if that young man filled his glass.
Onun birçok sefer senin nasıl İyi bir genç adam olduğunu söylerken duydum.
I've heard him say so many times what a fine young man you are.
Size bahsettiğim genç adam.
The young man we told you about.
Dürüst olmam gerekirse, genç adam, şu anda pek şanslı hissetmiyorum.
Gotta be honest with you, young man, I'm not feeling so lucky right now.
Genç adam, ben ABD Başkanıyım.
Young man, I am the President of the United States.
Bu genç adam sağ olsun.
Thanks to this young man here.
Daha fazla laf kalabalığı yapmadan size namuslu, istekli ve ahlakı sınır tanımayan genç bir adamı takdim ediyorum.
Without further ado, I give you a young man whose integrity, zeal, and sense of morality knows no bounds.
Astsubay Dawson çok ilgi uyandıran genç bir adam.
Sergeant Dawson here is a very intriguing young man.
Kızı olması için adam çok genç kız da çok büyük.
He's too young, and she's too old for that to be his daughter.
Genç bir primatolojist karışık bir bölgedeki bir gerillaya ya da savaş ağasına âşık olur. Bu adam kanlı elmas işinden para kazanmaktadır.
A young primatologist in an unstable region falls for a different kind of guerilla, a warlord who is funding his bloody agenda with diamonds.
Beş sene önce Japonya'da düzenlenen bir müsabakada genç bir adam, yenilmez dediğiniz Hades'in şampiyonlarını mağlup eder.
Five years ago in the Japanese army's competition he beat five boxers in a row. Five men who also claimed to be Vajra
% Genç kültüre göre yalnız bir müzisyen adam %
A lonely troubadour against the yuppie culture
Daha önce genç bir adam.
A young man before that.
Akademiden mezun olduktan bir buçuk ay sonra devriyeye çıktım annesini öldürmeye çalışan genç bir adamı vurdum.
About a month and a half after I graduated from the academy, I went out on patrol, and I shot a young man who was trying to kill his mother.
Quentin'i pek umursamazdım ama ne zaman hayatının baharında genç bir adamın öldüğünü görsem...
I never cared for Quentin, but... but any time a young man dies in the prime of his life...
Vurduğu adam genç bir babaymış.
The one who got shot was a young father.
Genç bir adam söyledi.
A young man told us.
İyi, genç bir adam.
Fine young man.
Bobby DeAngelo adında genç bir adam uğradı mı acaba?
Did a young man named Bobby DeAngelo stop by?
Seni genç Nod'u adam etme görevinden azat ediyorum. Bana sırtını dönme.
I absolve you of all further responsibility in the raising of young Nod.
Afedersiniz, artık genç bir adam değilim.
Excuse me, I am not such a young man.
2 ölü beden bulduk. Biri 20'lerin başında genç bir adam, diğeri 50 yaşında bir şerif. Her ikisine de öldürme kastı ile ateş edilmiş.
We got two dead bodies... one young man in his early twenties, one in his fifties... a Sheriff... both shot execution style.
İktidar gücüne sahip olan ve onu elinde tutabilen genç ve zeki bir adam.
Such a young man when he rose to power. Such a clever one to keep it.
Hemen bakma, şurada genç bir adam oturuyor. Gri tişörlü olan. Mavili beyazlı elbisesi olan bir kızla oturuyor.
Don't look now but there's a young guy in a grey shirt sitting with a girl in a blue-and-white-striped dress.
Adam öldürme mahkemesinde evan'ın... 5 tane genç kızın kaybolması ve muhtemelen öldürülmesiyle ilgili baş şühepli oluşundan bahsedilmiyor bile...
No mention of Evans being the primary suspect in the disappearance and presumed death of the five young women was ever made at his manslaughter trial.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
genç kız 23
genç bir kız 20
genç bir adam 28
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
genç kız 23
genç bir kız 20
genç bir adam 28