Geri geldi Çeviri İngilizce
2,855 parallel translation
Öyleyse neden geri geldi?
Then, why have you come back?
- Geri geldi demek?
He came back?
Monica geri geldi.
Monica's back.
- Güçlerim geri geldi!
- My powers are back!
Bütün o uzun kış geceleri geri geldi, he?
All those long winter nights back in the day?
Bir kere 6 aylığına kayboldu sonra da geri geldi ve işinin başına geçti, aynen bu şekilde.
She disappeared once for six months and then showed back up and got her job back, just like that.
Çocuk geri geldi.
The boy is back.
Kart geri geldi.
The card just came in.
Geri geldi.
She's back.
- Dante buraya geri geldi mi?
- Did Dante come back here?
Geri geldi.
She came back.
- Geri geldi
He's back. He came back again.
- Bu o, geri geldi.
It's him, he's here.
Didi geri geldi ve özür diledi.
Didi came over and apologized.
Şimdi Amazon var ve sütçüler geri geldi.
And now you got yourAmazon... and the milkman's come back.
- Ve o geri geldi.
- And she's back.
Frank bir hafta önce geri geldi
Frank moved back in a week ago.
Bebeğin annesi geri geldi ve hafif postpartum enfeksiyonu mevcut. Kanamayı durduramadım.
The baby's mom came back, she had a mild postpartum infection, and now she won't stop bleeding.
- Sistem geri geldi.
- We're back online.
Sabah nefesiyle geri geldi...
A burst of morning returns to me
Hafızam artık geri geldi, hatırladın mi?
My memory is back now, remember?
Sabah onu evden kovdun, akşamına geri geldi değil mi?
You kicked him out of the house in the morning. He came back at night, right?
Doug, ultrason sonuçları görüntüleme geri geldi.
Doug, your ultrasound results came back in from the imaging.
Biyopsi sonuçları pozitif geri geldi duktal karsinom süzücü için, En yaygın hangi erkek meme kanseri türü.
The biopsy results came back positive for ductal infiltrating carcinoma, which is the most common type of male breast cancer.
Geri geldi.
We got her.
Sanırım geri geldi!
I think he's coming back!
Sonra sinirle geri geldi ve ona negatiflerini vermemi teklif etti.
Then he had the nerve to come back and demand I give him his negatives.
Reynold'ın davasındaki en önemli kanıt parçası dün akşam geri geldi.
An important piece of evidence in the Reynolds case was turned in last night.
Algılayıcılar geri geldi!
Sensors are back up!
Leng Kardeş, geri geldi.
Brother Leng, you're back.
Katie geri geldi.
Well, you got Katie back.
Emmet geri geldi. Onu bir daha asla bırakmayacağım.
Emmet's back, and I'm never letting him go again.
Dengem geri geldi.
I got my balance back. Ooh!
O da geri geldi ve Odette'yi saf dışı bıraktı. Yani temelli.
So he went back and eliminated Odette... permanently.
Tamam, benim park yerimi geri vermelerinin zamanı geldi.
Okay, it's almost time for them to give me my own parking space.
Her neyse, yollayıcıya geri gönderilen bir paket sana geldi.
Anyway, a package arrived for you "return to sender."
Babam New York'a geri taşındığını bana söylemeyince artık yapma zamanı geldi.
Turns out that my dad moved back to New York and kind of didn't tell me.
O yaptıklarından sonra bir de geri mi geldi?
He came back after causing a scene like that?
Terminatör, "Geri geleceğim," dedi ve geldi.
Terminator said, "I'll be back," and he was.
Geri geldi.
He came back.
- Sistem geri geldi.
I'll do it on-site.
Ben, Marty Kaan. Bunlarda Galweather Stearn'den meslektaşlarım. Bizimle el ele verip, şampiyoluklar kazanma... işine geri dönmenizin vakti geldi.
I'm Marty Kaan- - these are my colleagues from Galweather Steam, and it is time for you to hand the bullshit to us and get back to the business of winning championships.
Karısı, uzattığım dostluk elini geri çevirdi. O fahişeye uzattığım eli metresini sürüye katmak için uzatmanın zamanı geldi o zaman.
Since the wife has chosen to reject the hand of friendship I extended to that harlot, it's time to bring the mistress back into the fold.
Artık geri alma zamanı geldi.
It's time we take it back.
Lucinda tedavi için sana geldi ve sanki annen geri gelmiş gibi oldu.
Lucinda came to you for treatment, and it was like your mother was coming back.
- Steve işe geldi, arabayı aldı, teslimatı yaptı, ve birkaç saat sonra geri döndü.
Steve came to work, he picked up a van, he did a delivery, and then he came back a couple of hours later.
Geri kalan kan testi sonuçların da geldi.
The rest of your blood work came back.
Bu taşlar savaş zamanında kanun dışı bir şekilde buraya koyulmuş. Artık geldikleri yere geri dönme vakitleri geldi.
The stones were placed here unlawfully during the war, and it's time they went back where they belong.
Kendini özellikle geri çektin gibi geldi. Yanlış yapmamak için saklanıyordun.
But I did feel you kind of receded a little bit, like you felt a little silly.
Kuşu geri çağırmanın vakti geldi.
Time to call her back down.
Dün akşam evime geldi. Geri çekilmemi söyledi.
She was at my house yesterday asking me to back off.
geri geldim 41
geri geldin 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geri geldin 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldim işte 33
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldim işte 33