Her şeyi berbat ettim Çeviri İngilizce
273 parallel translation
Hay Allah, her şeyi berbat ettim gibi.
Shucks, looks like I got the whole thing fuddled up.
Her şeyi berbat ettim.
- I'm sorry, Mel.
- Her şeyi berbat ettim.
I've messed up everything.
Her şeyi berbat ettim.
I spoil everything.
Her şeyi berbat ettim.
I just have to spoil it.
Biliyorum, her şeyi berbat ettim.
I know I spoiled everything.
Her şeyi berbat ettim.
I just loused it all up.
Ve biliyorum, her şeyi berbat ettim.
And I know I've screwed this whole thing up.
Her şeyi berbat ettim ama hatalı değildim.
I screwed up but I wasn't wrong.
Her şeyi berbat ettim.
I'm just swamped by the work.
Her şeyi berbat ettim Sam!
I failed. I blew it.
Neden şöyle yapmıyorsun? Neden eve gidip, Marcie'yi uyandırıp " üzgünüm, bütün paramı kaybettim, her şeyi berbat ettim.
Why don't you go home, wake up Marcie, say, " I lost all my money.
Roma'daki dedem bir lokomotif müdürü Her şeyi berbat ettim.
"Grandpa from Rome is a locomotive... manager." I messed it all up.
Her şeyi berbat ettim.
I screwed up with everything.
Her şeyi berbat ettim!
I'm making such a mess of things.
- Bizim için her şeyi berbat ettim mi?
- Have I screwed it up for us?
Her şeyi berbat ettim.
I messed it all up.
İlk günümde her şeyi berbat ettim çünkü her şeyi doğru yapmaya çalıştım.
I messed up so bad on my first day'cause I wanted to do everything right.
Ama sonuç olarak, Chen-Kong'dan mezun olduktan sonra her şeyi berbat ettim.
As a result, I really messed things up after I graduated from Chen-Kong.
Her şeyi berbat ettim.
Boy, did I screw up.
Her şeyi berbat ettim!
I've ruined everything!
- Her şeyi berbat ettim.
Melanie,
Özür dilerim her şeyi berbat ettim.
Sorry about the other day, don't know what got into me.
Her şeyi berbat ettim.
I nutted that thing. I mean, I nutted it.
Her şeyi berbat ettim.
Made a mess of everything.
Her şeyi berbat ettim.
I screwed up.
Her şeyi berbat ettim zaten.
- I already made a mess of everything.
Biliyorum Kirsten'le ilgili her şeyi berbat ettim. Vicky ise...
I know I screwed things up with Kirsten, Vicky's just...
Her şeyi berbat ettim.
I blew it.
Her şeyi berbat ettim. - Hayır.
I ruined everything!
Wilma'yı parayla etkilemeye çalıştım. Her zamanki gibi her şeyi berbat ettim.
I tried to impress Wilma with money and all i did was ruined everything like I always do.
Her şeyi berbat ettim, değil mi?
Oh, boy, I really screwed up, didn't I?
Her şeyi berbat ettim, Dana.
- I screwed up, Dana.
- Her şeyi berbat ettim. - Hareket etme. - Çok acıyor.
- l ruined everything. lt hurts.
Her şeyi berbat ettim.
. I blew it.
Her şeyi berbat ettim, tamam mı?
I fucked up.
Her şeyi berbat ettim
I screwed up
Çünkü ben her şeyi berbat ettim.
- Because I fucked it all up.
Her şeyi berbat ettim.
YOU KNOW, I HAVE JUST MESSED EVERYTHING UP.
Her şeyi berbat ettim.
I messed up.
Her şeyi berbat ettim.
I screwed up
Çünkü her şeyi berbat ettim.
Because I wrecked the whole thing.
Bak, şey, sanırım her şeyi berbat ettim.
Look, um, I think I screwed up.
Üzgünüm. Her şeyi berbat ettim.
I'm sorry, I screwed up...
Bütün her şeyi berbat ettim.
I have made such a mess of things.
- Her şeyi berbat mı ettim?
- Have I spoiled everything?
Oh, lanet olsun, bak, her şeyi nasıl da berbat ettim.
Oh, darn, look how mussed I've gotten everything.
Özür dilerim, her şeyi berbat ettim.
Colin, I'm sorry I fouled things up.
Her şeyi berbat ettim. Çok üzgünüm.
Oh, I'm so sorry.
Her şeyi berbat ettim.
- I heard it on the radio.
Ama bilmiyorum. Sanırım her şeyi berbat ettim. Her zamanki gibi.
Because that would be taking love for granted, and I don't ever, ever want to take you for granted Claire... but I don't know, I guess I screwed that up like always.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi biliyorum 83