Kendimi tutamadım Çeviri İngilizce
267 parallel translation
Kendimi tutamadım.
I forgot myself, sir.
Kendimi tutamadım, efendim.
I couldn't help meself, sir.
- Dinle, Doktor. Kendimi tutamadım- -
Listen, Doc, I couldn't help - You listen to me!
- Kendimi tutamadım.
- I didn't stop to think.
- Kendimi tutamadım.
- I couldn't help it.
Kendimi tutamadım.
I'm afraid I got taken.
Kendimi tutamadım, Therese.
I couldn't help Therese.
- Ben de herkes gibi kendimi tutamadım.
- I can't help it. No more than the others.
Kendimi tutamadım.
I cant help it.
Yirmi bir masasında bir çift onlu çekince kendimi tutamadım.
Then at the blackjack table, I was splitting a pair of tens...
- Kendimi tutamadım. Sanal-yaratma üzerine kitap yazabilirsin.
It'll force them into taking a similar posture.
"Kendimi tutamadım."
I couldn't stop it.
Kendimi tutamadım bebeğim.
I couldn't help it, baby.
- Kendimi tutamadım.
- I couldn't help myself.
Kendimi tutamadım.
Well, I couldn't help myself.
Kendimi tutamadım.
I couldn't help myself.
Kendimi tutamadım.
Honest, I did.
Kendimi tutamadım.
I just couldn't help it.
Başlıyan bu karışıklık içinde kendimi tutamadım.
I haven't had a break since this mess started.
Kusura bakma, kendimi tutamadım.
I'm sorry, I just couldn't help myself.
Kendimi tutamadım.
I can't help it. I'm so hungry.
Elimde değildi, kendimi tutamadım.
I couldn't help it.
Kendimi tutamadım. Bir akşam yemeğe çağırdım.
Couldn't help myself.
Kendimi tutamadım.
I couldn't help it.
- Evet, kendimi tutamadım.
- Yeah, I couldn't resist.
Kendimi tutamadım, açlıktan ölüyordum.
- I couldn't help it. I was starving.
- Evet. Kendimi tutamadım.
Sorry, I couldn't resist.
Kendimi tutamadım, öylesine... çikolatalıydılar ki.
I couldn't help it, they were just so... chocolatey.
Eee, kendimi tutamadım.
Well, I couldn't help it.
Babam " "kendimi tutamadım" " dalgasına inanmazdı.
My father didn't buy that "couldn't help it" stuff.
Üzgünüm, kendimi tutamadım.
I'm sorry, but that just struck me as funny.
Affedersiniz bayan. Kendimi tutamadım.
I couldn't help noticing.
Affedersin, kendimi tutamadım.
Sorry. I couldn't contain myself.
- Karışmak istemedim ama kendimi tutamadım, Jennifer. İzin verirseniz...
- I've tried to stay out of this, but I can't, Jennifer.
Kendimi tutamadım.
I can't, I can't handle.
Kendimi tutamadım ve kustum.
I couldn't handle it so I just, I threw up,
Kendimi tutamadım.
Sorry, moose.
Kendimi tutamadım.
You can't help it.
~ Kafamı kaldırdım, kendimi tutamadım ~
♪ I stiffened my neck and threw a fit ♪
Kendimi tutamadım.
I fell. I couldn't right myself.
Rosie O'Donell'ın yarısı kaçmıştı, artık kendimi tutamadım ve... ... başparmağını borunun sızdıran deliğine sokmasını söyledim.
Finally, about halfway through watching Rosie O'Donnell I said to stick her thumb in her dike and shut up.
Daireyi görünce, kendimi tutamadım.
WHEN I SAW THIS PLACE, I COULDN'T HELP IT, YOU GUYS.
Kendimi tutamadım!
I couldn't help myself!
Bu arada da ırmağa gelmiştim, kendimi daha fazla tutamadım.
By the time I came to the river, I couldn't hold it any longer.
Kendimi disiplin altında tutamadım.
I did not maintain myself under proper discipline.
Kendimi tutamadığım anlar oluyor.
There comes a time when I can't help myself.
Kendimi daha fazla tutamadım.
I couldn't resist the temptation.
Kendimi tutamadım.
Couldn't help myself.
Ama öyle taşkındı ki kederi bende karşısında tutamadım kendimi.
But sure, the bravery of his grief did put me into a tow'ring passion.
Sen beni terk edince kendimi tutamadım.
This is just a little part of a mountain of work.
Kendimi tutamadım.
I can't say those words and I apologize.
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18