Kendime Çeviri İngilizce
21,575 parallel translation
Bu sigaralarla küçük bir alışveriş alemi yapacağım kendime güzel bir şeyler alayım, değil mi?
Go on a little shopping spree with all these cigarettes, buy myself something real nice, huh? All right, who's dealing next?
- Kendi kendime mi konuşuyorum?
- Now. - Am I talking to myself?
Kendime bunun daha büyük bir iyilik için olduğunu söyledim ama içten içe bunun bir yalan olduğunu biliyordum.
Told myself that it was for the greater good, but in my gut, I knew that was a lie.
Shelby buraya geliyor. Herşeyi ona anlatıp buna bir son vermek için kendime bir söz verdim.
Shelby's on her way here, and I promised myself I would tell her everything and we'd finally get this all sorted out.
Kendime "Adamın evini sattırmış" dedirtmem.
I will not have it said that I put a man out of his home.
Kendime engel olamıyorum!
I can't stop!
Kendime bir hobi bulmanı öneririm.
I suggest you take up a hobby too.
Artık kendime ait bir yerim var.
I have a place of my own now.
Kendime burdan bir yazlık bakacağım.
I am getting myself a vacation home here.
Neden kendime aynada bakmak isteyeyim ki?
Why would I want to look at myself in the mirror?
Bunu kendime ben yaptım.
I brought this on myself.
Tamam, ayakta durmaktan bahsetmişken endişemi dile getirmeyi kendime borç biliyorum.
Okay, well, speaking of standing, um... I feel obligated to voice... to voice my concern... over some of the practices that have been happening around here lately.
Troy ve ben alışveriş merkezinde biraz takıldık, kendime pantolon aldım.
No. Troy and I were hanging out at the mall, and I got myself some new pants.
Şimdi sakıncası yoksa kanepeden uzaklaş, kendime güçlü bir iş bulmak üzereyim.
Now, if you wouldn't mind removing yourself from the couch, I'm about to get myself a very high-powered job.
"Başardım" demiştim kendime.
I was like, "I'm here," you know?
Meydan okumadan kastın, kanunun ufak ayrıntılarından bile kendime büyük çıkarlar elde etmem ve bunu müşterimin en yüksek çıkarları için kullanmamsa o zaman evet.
Well, if by challenges you mean I take great interest in even the tiniest minutia of certain laws... and take advantage of them for my client's best interest, then... yes.
Kendime de almalıyım bir tane.
Got to get me one of those.
Kendime çeki düzen verdim.
I've gone straight.
Ben de kendime bir intikam görevi belirledim.
So I set myself upon a mission of vengeance.
Sen hazırlan, ben de tuvalette kendime çekidüzen vereyim.
You get your fine self ready, while I freshen up in the little girl's room.
South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayıracağım.
♪ I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time ♪
- Kendime bakış açımı değiştirecek hâlin yok ya.
You're not gonna get me to change my opinion about myself.
Kendime güzel bir şey alayım dedim işte.
I was like... buy myself something nice, you know?
Kendi kendime vardığım bir sonuç bu.
That's a conclusion I came to recently by myself.
Kutlamak için kendime patates suyu koyacağım çünkü bu başıma gelen en iyi şey.
I'm gonna go pour myself a little celebratory potato juice, because this is the best goddamn thing that's ever happened to me.
Bunu kendime ben yaptım.
I did this to myself.
Bunu kendime ben yapıyorum.
I do this to myself.
- Kendime neden bunu yapıyorum?
- Why do I do this to myself?
Bir an önce koşup, onları kurtarmaya uğraşacağımı ama kurtaramayacağım insanlar olacağı için kendime engel olmam gerekeceğini söyledi.
You're going to want to rush in there and do whatever you can to save them, but you have to stop yourself, because there are some people you can't save.
♪ South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayıracağım. ♪
♪ I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time ♪
"Değişeceğim" diye kendime yalan söyleyemem. Ben zehirim. - BoJack...
I can't keep lying to myself, saying "I'm gonna change." I'm poison.
South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayıracağım
♪ I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time ♪
" Kendime ait bir dünyam olsaydı her şey saçma sapan olurdu.
"If I had a world of my own," everything would be nonsense.
Kendime sürekli bu adamın ölümüne üzülüp üzülmediğimi sorup duruyorum.
And I just keep asking myself, am I sorry that this man is dead?
Kendi gözlerimle görmemiş olsaydım, kendime bile inanmazdım.
If I hadn't seen it with my own eyes, I wouldn't believe it myself.
Onunlayken kendime güvenim geliyor.
With her I felt confident.
Dikkatini çekebilmek ve onu kendime âşık edebilmek için her şeyi denedim. Ama sanki beni hiç görmüyor gibi.
I have tried everything to get Josh's attention and get him to love me, but it-it's like, he doesn't even see me.
Kendime bir kutunun içindeyken kitap okumayı öğrettim.
I taught myself to read while I was locked in a box.
Kendi kendime yaptım.
I did it to myself.
Bazen kendime soruyorum :
Sometimes I wonder,
Bu arada, bugünlerde kendime Indigo diyorum.
By the way, I call myself Indigo these days.
Size yaşattıklarım için ve kendime yaşattıklarım için çok üzgünüm.
I'm so sorry for what I've put you through, and myself through.
İntihar etmeyecek kadar kendime saygım var.
I have too much self-esteem to kill myself.
Bu arada, bugünlerde kendime Indigo diyorum.
I'm on the run. By the way, I call myself Indigo these days.
Myriad'ın etkisi altındayken, görüyordum, duyuyordum ama sanki kendime tamamen yabancı biri gibiydim.
Under Myriad, I could see, I could hear, but it was like I was a complete stranger to myself.
Beni kendime kazandırdınız.
You gave me back to myself.
Kendime seni temize çıkmanın bir yolu var mı diye sorup duruyorum. Eşinin ölümündeki rolünü hiçbir şüphe bırakmayacak bir şekilde temize çıkarmayı.
I keep asking myself if there's any chance for you to be cleared, exonerated beyond any doubt of a role in your wife's death.
Ayık olmak büyük bir şey şimdi kendime güvenim daha fazla.
Great thing about being sober for a while is, I've got more confidence now.
... önceliği kendime vermiyorum toplantılara gelmeye ve sponsorumla görüşmeye devam ediyorum.
I'm trying to live in the moment, not get ahead of myself, keep coming to meetings, check in with my sponsor...
# South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayıracağım #
♪ ♪ ♪ I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time ♪
Ama kendime engel oldum.
But I stopped myself.
kendime bakabilirim 23
kendime dedim ki 24
kendime engel olamıyorum 18
kendime geldiğimde 16
kendime engel olamadım 27
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendime dedim ki 24
kendime engel olamıyorum 18
kendime geldiğimde 16
kendime engel olamadım 27
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendimi iyi hissetmiyorum 163