Kendini daha iyi hissedersin Çeviri İngilizce
201 parallel translation
Sana biraz sıcak çorba getireceğim. O zaman kendini daha iyi hissedersin.
Wait, I will cook you hot soup, so you feel better.
Burada çıkınca kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you get out of here.
Bence biraz uyumalısın, kendini daha iyi hissedersin.
I'd try to get a little sleep, it'll make you feel quite well.
Karda biraz yürüsen kendini daha iyi hissedersin.
Take a little walk in the snow, you'll feel better.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, EmiI.
I hope you feel better in the morning, EmiI.
Kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better.
Döndüğümüze göre kendini daha iyi hissedersin artık.
You'll feel better now that we're back.
Biraz dinlenirsen belki kendini daha iyi hissedersin, ha?
Maybe after you've rested awhile you'll feel better?
Sana bir içki vereyim. Kendini daha iyi hissedersin.
I'll get you a drink.
Güzelce örtündüğünde kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you get under the covers.
- Umarım tez vakitte kendini daha iyi hissedersin Myra.
I do hope you feel better soon, Myra.
Kendini daha iyi hissedersin.
Make you feel better.
Rahat edeceğin bir yere götürürsek kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better if we take you some place where you'll be comfortable.
Biraz yürüyelim, kendini daha iyi hissedersin.
Have a walk and you'll feel better.
Bir içki alırsan kendini daha iyi hissedersin.
You'd better have a drink.
Kendini daha iyi hissedersin.
It will make you feel better.
Yarın gelirim. Kendini daha iyi hissedersin.
I'll come back tomorrow when you're feeling better.
Bir kaşık daha iç, Gladys, kendini daha iyi hissedersin.
Take another spoonful, Gladys, you'll feel better.
Bir şeyler yiyince kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you eat something.
- Tamam, tamam. - Al bunu. Kendini daha iyi hissedersin.
- Put this on, it will make you feel better.
Eğer denersen, kendini daha iyi hissedersin.
If you try, you'll be feeling better.
Güneşte daha fazla kalırsan, kendini daha iyi hissedersin.
If you stayed more in the sun, you would feel better.
Daha sonra kendini daha iyi hissedersin.
You'II feel better afterwards.
Bunu içersen kendini daha iyi hissedersin.
If only you would drink this, you would feel stronger.
Birileriyle dışarı çıkıp sohbet etsek kendini daha iyi hissedersin.
You'd feel better if we go out with people and have conversations.
Kendini daha iyi hissedersin.
Ought to make you feel better.
Seni Los Angelas'a geri götürdüğümüzde kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when we get you back to L.A.
- Yersen kendini daha iyi hissedersin.
- Eat, you'll feel better.
Yerinde olsam şimdi gidip, onu görürdüm, ahbap Belki kendini daha iyi hissedersin.
If I was depressed and had a lady, I'd go and see her.
Belki biraz uzansan kendini daha iyi hissedersin.
Maybe you better stay off your feet.
Uyursan kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you get some sleep.
Ama eğer ondan kurtulursan, yaran iyileşir ve kendini daha iyi hissedersin.
If you get rid of it, the sore heals, and you feel better.
Kendini daha iyi hissedersin.
I had one and I feel better.
Hadi ye, kendini daha iyi hissedersin.
Go ahead, it'll make you feel better.
Sakin ol. Biraz uçarsan kendini daha iyi hissedersin.
Take it easy, baby, it will be better if you're high.
Gina... şu balonları kolundan çıkarırsan... kendini daha iyi hissedersin belki.
Gina... maybe you'd feel better... if you took those balloons off.
Belki üzerinde konuşursak, Kendini daha iyi hissedersin.
Maybe if we speak about it, you might feel better.
Omzumu incittim. Belki kendini daha iyi hissedersin.
I jammed my shoulder, if it makes you feel any better.
Kendini daha iyi hissedersin.
That ought to be a step up from reality.
- Konuşursan kendini daha iyi hissedersin.
- You'd feel better if you did.
Kıpırdama diye bağırırsan kendini daha iyi hissedersin.
- Go ahead, it makes you feel better. - No, no, no.
Sabaha kendini çok daha iyi hissedersin.
In the morning you'll feel a lot better.
Uyumaya çalış, tatlım, sabah daha iyi hissedersin kendini.
Try to get some sleep, honey, you'll feel better in the morning.
Sabaha kendini daha iyi hissedersin.
- A good night's sleep, you'll feel better.
kendini çok daha iyi hissedersin.
You'll feel very much more comfortable.
... kendini daha iyi hissedersin.
It'll make you feel better.
İyi bir uyku çekersen kendini daha hissedersin.
You'll feel alright after a good sleep.
Düşüncelerini anlat. Onları açığa vurursan, çok daha iyi hissedersin kendini.
Get them out in the open and you'll feel much better.
Buraya girdiğinde daha iyi Hissedersin kendini sen de
# Once you get here, feel the good cheer # Like they say in the poem
Belki de buradan çıktığında Amerika'ya dönmelisin o zaman kendini çok daha iyi hissedersin.
You know... maybe you should get outta here. Go back to the States when you're feeling better.
Kendini daha iyi hissedersin.
It'll make you feel better.
kendini daha iyi hissediyor musun 17
kendini daha iyi hissedeceksin 21
daha iyi hissedersin 24
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini daha iyi hissedeceksin 21
daha iyi hissedersin 24
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27