Kendinizi evinizde hissedin Çeviri İngilizce
155 parallel translation
- Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourself comfortable until then.
Oturun, kendinizi evinizde hissedin.
Sit down, make yourself at home.
Ben güzel haberleri veriyorken, kendinizi evinizde hissedin.
Make yourselves at home while I tell everyone the great news.
Kendinizi evinizde hissedin Bay Federber.
Feel right at home, Mr. Federber.
Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourselves at home.
Kendinizi evinizde hissedin, Binbaşı.
Make yourself at home, Major.
- Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourself at home. Then the job is mine?
Dağınıklık için özür dilerim. Ama kendinizi evinizde hissedin.
Pardon the mess... but, please make yourself at home.
Lütfen kendinizi evinizde hissedin.
Please make yourself at home.
Alçak gönüllü bir devlet adamısınız, senyor kendinizi evinizde hissedin.
I am very, very glad to meet you and to have you as a guest in our city.
Oradaki kulübelerden birini seçin ve kendinizi evinizde hissedin.
There's plenty of houses up and down the street here. Just take your pick, and, um, make yourself to home.
Kendinizi evinizde hissedin!
Make yourselves at home
- Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourself at home.
Neden oturmuyorsunuz, kendinizi evinizde hissedin.
Why don't you sit down, make yourselves to home.
Hepiniz oturun ve kendinizi evinizde hissedin.
Why don't you all just sit down and make yourselves at home?
Geçin oturun. Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourselves at home.
Kendinizi evinizde hissedin!
Feel yourself at home!
Kendinizi evinizde hissedin!
Make yourselves at home!
Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourself comfortable.
Kendinizi evinizde hissedin?
Uh, why don't you make yourselves at home?
Kendinizi evinizde hissedin.
Make Yourselves At Home.
Harika. Kendinizi evinizde hissedin!
That's just great.
Kendinizi evinizde hissedin, Bunlardan daha var...
Make yourself at home, there's still more...
Lütfen, oturma odasına gidin ve kendinizi evinizde hissedin.
Please, go into the living room and make yourself at home!
Kendinizi evinizde hissedin albay.
Make yourself comfortable there, colonel.
Kendinizi evinizde hissedin, tamam mı?
Make yourself at home, okay?
Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourselves at home. - I'll help with these.
Kendinizi evinizde hissedin.
Well, please, come on in.
Kendinizi evinizde hissedin, birazdan dönerim.
Why don't you just make yourself at home, and I'll be right back. - Hey, Dad!
Tamamdır, Futbol oynamaya gidiyoruz. Kendinizi evinizde gibi hissedin!
So, if you boys'll excuse us, we'll run along and play football.
Kendinizi evinizde gibi hissedin.
Make yourself at home.
Kendinizi evinizde hissedin.
Make yourself at home.
Lütfen! Kendinizi burada evinizde gibi hissedin.
Make yourself at home.
Kendinizi burada... Nasıl denir? Evinizde gibi hissedin!
I want you to feel at home.
içeri buyurun kendinizi evinizde gibi hissedin.
Come right in make yourself at home. There's a staircase. Everybody comes in and out.
Kendinizi evinizde gibi hissedin.
You'll be nice and comfortable there.
Lütfen kendinizi evinizde gibi hissedin.
Feel yourself at home please.
Şuraya dönüverin ve kendinizi evinizde gibi hissedin.
Just turn around on here, and make yourself at home right here.
Kendinizi tamamen evinizde hissedin, tamam mı?
I'm sure you'll be OK on your own.
- Kendinizi evinizde gibi hissedin.
- Please help yourselves and be seated.
Kendinizi evinizde gibi hissedin.
Make yourselves at home.
Beyler, içeri girin ve kendinizi evinizde gibi hissedin.
Gentlemen, if you'll step right in, make yourselves at home.
Gelin buraya, kendinizi evinizde gibi hissedin.
Come on, now. Make yourselves at home.
Ne isterseniz yapın, kendinizi evinizde gibi hissedin.
Whatever you need, just make yourself at home.
Kendinizi evinizde gibi hissedin!
Come on! Make yourselves at home.
Lütfen kendinizi evinizde gibi hissedin.
Won't you please make yourselves at home?
Lütfen kendinizi evinizde gibi hissedin.
Please, make yourselves at home.
Kendinizi evinizde gibi hissedin.
Make yourselves at home
Cennet gibi. - Kendinizi evinizde gibi hissedin.
You have a paradise here You really feel at home.
Kendinizi evinizde gibi hissedin. ... zaten çoktan hissetmişsiniz.
I'd tell you to make yourselves at home but you already have.
O yüzden lütfen kendinizi evinizde gibi hissedin.
So please, make yourself at home.
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18