English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ O ] / Onları tanıyorum

Onları tanıyorum Çeviri İngilizce

599 parallel translation
Onları tanıyorum.
I know who they are.
Onları tanıyorum.
But I know them.
Onları tanıyorum.
I know them.
- Evet, onları tanıyorum.
I know them.
Onları seviyorum, onları tanıyorum.
I love them, I know them.
Onları tanıyorum da bu cazcıların burada ne işi var?
Yeah, I recognize them. What are hepcats doing in a place like this?
onları tanıyorum.
You know enough of them.
Evet, onları tanıyorum.
Yes, I know evil.
Yani, ben onları tanıyorum.
I mean, I know these guys.
onları tanıyorum.
I knowthem.
Onları tanıyorum.
I know them...
Evet, onları tanıyorum.
Yes, I know them.
- Onları tanıyorum.
- I know them.
- Onları tanıyorum.
- I know about them.
Ben onları tanıyorum, bana satanlar da onları tanıyor. Siz de onları tanıyorsunuz.
I know them, my suppliers know them, and you know them too.
Onları tek ben tanıyorum. Böyle kalmasını istiyorlar.
I'm the only one who knows them, I gather they want it to stay that way.
Onlarla 10'da buluşacak. Onları uyaramam, tanımıyorum.
He's gonna see them at 10 : 00, and I can't warn them, I don't know them.
- Korkarım onları da tanımıyorum.
- I'm afraid not.
Onları tanımıyorum bile.
I don't even know them.
Onları tanımıyorum. Benim onlarla ilgim yok.
- I don't belong to them!
Sonra onları HaNey'yle tanıştırıyorum.
And then I introduce them to Harvey.
Onları tanımıyorum.
I didn't know them.
Çünkü onları tanımıyorum.
Because I don't know who they were.
- İyi tanıyorum çünkü onları.
- Because I know them well.
Onları tanımıyorum bile.
I don't even know these people.
Onları tanımıyorum.
I don't know them.
Onları tanımıyorum!
I don't recognize them!
Ne onu, ne de gerisini tanıyorum. Onların görünüşünden etkilenemem.
I haven't seen either of their faces, so I can't be fooled by their looks.
Hayır, onları pek tanımıyorum.
No, I don't really know them.
Onlar eşit ve senin oğulların. Onları tanımıyorum.
- Of course, they are your children!
Onları tanımıyorum ama tanımayı ummuştum.
I don't know them, but I expected it.
Bu gemileri tanıyorum. Onlar yok edildiler.
I know those ships, they were destroyed.
Tanıyorum onları.
I knew them.
Onları satan adamı tanıyorum.
I know the man who sells them.
Tanıyorum onları.
I know them
23 yıldır birlikte yaşadığım ailem. Onları iyi tanıyorum.
After 23 years of living with them, don't you think I know them?
- Hayır, onların hepsini tanıyorum.
- No. I know those two women.
Tanıyorum tabii, onlar sadece arkadaş.
Ah, Muriel. She's a friend.
Pekala, onların nerede olduğunu bilen birini tanıyorum.
Very well, I know someone who knows where they are,
Onlar Vanzetti'nin arkadaşları. Tanımıyorum.
They were friends of Vanzetti, I don't know them.
Onları tanımıyorum.
I don't know these people.
Tabi ki onları Vali'yi tanıdığım kadar iyi tanımıyorum.
Of course, I don't know them as well as I know the governor.
Onları tanımıyorum.
I don't recognise them.
O adamları tanıdığına, belki hatta onları kiraladığına inanıyorum.
I believe that she knew who those men were... maybe she even hired them.
- Onları tanımıyorum bile.
- I don't even know them.
- Onları kitap ve makalelerinizden tanıyorum.
From your books and articles.
Onları daha tanımıyorum bile.
I barely know them.
Beni tanıyor, anlıyorlar. Ben de onları anlıyorum.
They know and understand me, and I understand them.
Film yıldızlarını tanımıyorum, ama bu toplantı bölgedeki hayranları içinse, onları hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
Well, I don't know anything about film stars, Miss Giles, but if this gathering is any indication of her local interest, I'm sure that Miss Gregg won't disappoint her fans. I do hope not.
Onları, sizden, çok daha fazladır tanıyorum.
I've known them much longer than you.
Hepsi yalan, onları tanımıyorum bile.
"All this is a lie, i don't even know them."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]