English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Senin için

Senin için Çeviri İngilizce

101,731 parallel translation
Senin için.
For you.
Bugünün senin için zor geçtiğini biliyorum.
I know today was rough for you.
Senin için bir kismini arindirabilirim, senin durumuna ayarlayarak, tabiki
I could purify some for you, adjust them to your condition, of course.
İşler senin için iyi görünmüyor.
Things do not look good for you.
Senin için önemli olduğunu biliyorum.
I know she's important to you.
Eğer savaşmaya geldiysen senin için iyi bitmez.
If you came to fight, it ain't gonna end well for you.
Senin için endişelendim ve hata yaptım. Hayatlara mal olacaktı.
I was worried about you and I made a mistake that could have cost lives.
Senin için bir tehdit değilim ama Hollow öyle.
I'm not a threat to you, the Hollow, on the other hand, is.
Ama daha önce bir kez senin için buranın yanışını da seyrettim, Rebekah.
And I watched it burn to the ground for you once before, Rebekah.
Bu şekilde devam etmeye kararlıysan Elijah'ın ölümü de dahil olmak üzere senin için yaptığı her şey boşa gitmiş olacak.
You know, if you're so determined to be this way, then everything that Elijah has done for you, including his death, will be for nothing.
Keza senin için de aynısı geçerli.
Neither are you.
Üzgünüm ama yapabileceğim en iyi şey senin için biraz kolaylaştırmak.
I'm sorry, but the best I can do is make it a little easier for you.
Senin için iletişim kurmamız gereken birisi var mı?
You got anybody we need to get in touch with?
- Senin için heyecanlıyım.
- Yeah. I guess. - I'm excited for you.
Evet, senin için söylemesi kolay.
Yeah, it's easy for you to say.
Wink'te çok güzel kuzen sikleri vardı senin için!
You got perfectly good cousin dick right ch'ere in Wink!
Senin için ne yapabilirim?
So, what can I do for you?
Senin için mutluyum.
I am happy for you.
Bu kadarı senin için fazla oldu.
Well, this has all been a lot for you.
Senin için soğuma egzersizimi atlayacağım.
I'll skip the cooldown.
Yani senin için önemli olan sadakati.
So it's his loyalty that matters to you.
- Senin için değil Bobby.
Not for you, Bobby.
İlginç ben de aynı şeyi senin için söyleyecektim tam.
It's funny. I was just about to say the same thing to you.
Mutfakta senin için de bir tane hazırlarlar eminim.
I'm sure the kitchen would do one up for you.
Senin için ölmekten başka yapacak bir şey kalmadı.
There is nothing left for you to do but die.
Senin için geri dönmedim.
I didn't come back for you.
Bu senin için sadece cinsellikten ibaretse beni rahat bırakmalısın.
If this is just... shaking the sheets for you, then you must let me be.
Senin için kopya ettim.
I copied them for you.
- Senin için hazırlamışlar.
Well, they just made it for you. - For me?
Evet, bu daha ziyade, tiyatronun senin için ne ifade ettiğiyle ilgili.
Yeah, it's really more about like, what does theater actually mean to you?
Evet, bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Yeah, well, you know, I know how much this means to you.
Senin için daha iyisini isterdim.
I want more for you.
Etrafta, benim gerçekten saygımı kazanmış olan o kadar çok kalifiye mezun varken senin için kendimi nasıl öne atarım ki?
How am I to justify sticking my head above the grass for you when there are so many qualified alumni who have actually earned my respect?
Ve senin için doğru olan şey neyse onu yapacağım ve bu çocuk için.
And I will do the right thing for you and this child.
Bu senin için yeterli mi?
And that's really enough for you?
Senin için endişeleniyorum.
I'm worried about you...
Senin için söylemesi çok kolay, değil mi?
That's quite easy for you to say, isn't it?
Şu an senin için uygun mu?
Does right now work for you as a time?
Bu senin için çok zor olmalı.
That must be very difficult or you.
Pekala, senin vampir numaralarına karşı, zihnini kapatmak için birisi büyü yapmış, tamam mı?
All right, someone cast a spell to block his mind against your vampire tricks, all right?
Ve ben onu zorlayacam senin aileni yok etmesi için tipki bu insanlara yaptigin gibi.
And I will make him tear through your family like you have these people.
Senin gibi bir zibidiyle aynı evde büyüyeceği için o küçük kıza acıyorum.
I feel so sorry for that little girl, that she's got to be raised in a household with a punk like you.
Hayatım senin anlayamayacağın kadar büyük bir amaç için son bulmuş olacak.
My life ends for a greater cause than you can ever fathom.
Ama bunu tek başıma yapabilmek için yeterince güçlü değilim. Senin gücünü de kullanmam gerekecek.
But the problem is I'm not strong enough to do it on my own, so I'm gonna need to channel your power.
Malumu ilan ettiğim için affedin. Ama senin planın kardeşimi kurtarmıyor.
You'll forgive me for stating the obvious, but your plan does nothing to save my brother.
Sadece kendim için değil, senin kızın için de.
Not just for me, but for your daughter, too.
senin misafirperverliği için çok teşekkür ederiz.
Thank you so much for your hospitality.
Heyecanlı TARDIS maceraları için sonra görüşürüz. Ama burası hayatımın, senin dahil olmadığın bir kısmı.
I'll see you later for more exciting tardis action, but, basically, this is the bit of my life that you're not in.
Sırf erkekliğinden dolayı senin anında gördüğün saygının zerresini görmek için!
To be given an ounce of the respect you receive instantly by virtue of your manhood!
Ya bilim dünyasına katılmak için o dinozorların sana izin vermesini bekleyebilirsin ya da hayal gücü olmayanların senin fikirlerini söndüremeyeceğini onlara gösterebilirsin.
You can either wait for those dinosaurs to give you permission to engage in the scientific world, or you can show them. That your ideas can not be snuffed out by those who lack imagination.
Senin için tamir ederim.
I'll mend it for you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]