Senin için iyi olur Çeviri İngilizce
532 parallel translation
Ha-jung yarına kadar burada olsa senin için iyi olur!
Ha-jung better be here, tomorrow.
Kızılderili saldırısına karşı birlikte gitmeniz hem onlar hem de senin için iyi olur.
The more that goes along, the better it is for them and you in case Indians jump ya.
Şimdi istediğin şeyi öğrendin. Ülkene dönsen senin için iyi olur.
Now that you have learned what you have learned, it would be well for you to return to your own country.
Sock, hadi ama, senin için iyi olur.
Sock, come on, it'll be good for you.
Eve gitmen senin için iyi olur.
It's better that you also go home.
Senin için iyi olur.
It will be good for you.
Şimdi silahını hazırlarsan senin için iyi olur.
Now, stand by with your gun. I did as much for you.
Senin için iyi olur.
It's good for you.
Ama uyuman senin için iyi olur.
But I think it was just as well.
- Pekala, senin için iyi olur.
- Well, it's for your own good.
Bak, ufaklık. Arkadaşın olmaya çabaladım ama babanla evlenme fikrine alışmaya başlarsan senin için iyi olur.
I've tried to be friendly, but I'm going to marry your father, so get used to the idea.
Senin için iyi olur.
It'll do you good.
- Senin için iyi olur.
- It'll be good for you.
Sasuke, Tatewaki'yi bize verirsen senin için iyi olur.
You'd better hand Tatewaki over to us.
Heykeli erkenden bitirirsen, senin için iyi olur.
So you'd better get the statue done sooner
Bizimle gelirsen senin için iyi olur.
Come along if you know what's best for you
Eğer bana açıklarsan senin için daha iyi olur.
Justice will be lenient if you tell me.
Senin için çok iyi bir tecrübe olur.
It'll be great experience for you.
Şimdi bize yardım edersen, bu senin için de daha iyi olur.
If you help us now, it'll go easier with you.
Senin için iyi bir seçim olur.
So, she is the best for you.
Ne kadar çabuk itiraf edersen, senin için o kadar iyi olur.
The sooner you admit it, the better it'll be for you.
Senin için iyi bir koruma olur.
He makes a good bodyguard for you.
Daha zararsız bir iş senin için daha iyi olur o zaman.
A cleaner job might be better for you.
Artık çiftliğe gelmesen senin için daha iyi olur.
You'd better not come to the farm any more.
Belirtilen günlerde bırakırsan, senin için daha iyi olur.
If you leave it out any day, you can be fined.
Ön koltukta gitmek senin için daha iyi olur sanırım.
I think it would be better for you in the front seat.
Bu senin için... ve bizim için iyi olur.
It's better for you and... it's better for us.
Benimle uğraşmasan senin için daha iyi olur. Biliyorsun.
You'd better not take me on, you know.
Mike'ı senin için buraya getirsem iyi olur.
I'd better get Mike back in here for you.
Sanırım senin için bazı yeni giysilerle başlasak iyi olur.
I think we better start with some new clothes for you.
Ve eğer arkadaşın Wilfy'in senin için daha iyi olacağını düşünüyorsan, ona gitsen iyi olur.
And if you think your friend Wilfy can do any better for you, you'd better go to him.
Biliyorum bu senin için yeni ama buna alışsan iyi olur.
I know this is new to you, but you'll have to get used to it.
Hastane senin için daha iyi olur.
You're better off at the hospital.
Bir süreliğine gidersem, senin için daha iyi olur.
Better for you, if I went away for a while.
Fırsat olursa basın toplantısında da bundan bahsedeceğim. - Senin için de iyi olur!
I'll mention it at the press conference, it'll help you
Beni iyi dinle, Madeleine. Ne söylediğimi biliyorum ve bunu söylersem senin iyiliğin için olur.
Listen to me well, Madeleine I know what I am saying, and if I say it, it is for your good.
- Senin için çok iyi olur.
- It will be very nice for you.
Belki yakalansan senin için daha iyi olur.
Maybe you'd be better off if they caught you.
Bence gitmen senin için daha iyi olur.
Ι think it wouΙd be better for you if you Ιeft.
Vaktin varsa sen de gel, iyi olur senin için.
If you're free it might be fun for you.
Senin için daha iyi olur Simone.
It would be better for you, Simone.
Senin için daha iyi, pasaportları kontrol edecek daha az zamanları olur.
Easier for you. They have less time to check passports.
Bu belki senin için de daha iyi olur.
This might be good for you, too.
Bana şimdi vermen senin için çok iyi olur.
You better give them to me right now.
Belki de senin için gerçekten iyi olur.
May it bring you something really nice.
Ama senin için güzel bir dükkan bulmamız durumunda... bin dolar nakit saklasan daha iyi olur.
But you better keep a thousand in cash... in case we find a nice store for you.
Ben polisten önce bulursam senin için daha iyi olur.
Better I find it before the police does.
Saklanman senin için daha iyi olur, birisi aradı ve senin televizyonda olduğunu söyledi.
It's better for you to disappear, someone called, he said you were on television.
Belki de artık gitmen senin için daha iyi olur.
Perhaps it would be better for you to go away now.
Gorouza Gunbei'yi iyi tanıyorsun, bu yüzden senin için onun görünüşünü taklit etmek kolay olur.
Goroza... You know Gunbei well, so it would be easy for you to emulate his appearance.
Eğer birlikte olursak herkes için daha iyi olur bence. Senin için, benim için, özellikle de Renate için.
If we were to team up... it'd be the best for everyone, I think... for you... for me... and especially for Renate.
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22