English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Senin için yaptım

Senin için yaptım Çeviri İngilizce

2,413 parallel translation
Senin için yaptım, sen benim için yapar mısın?
I did for you, now will you do for me?
- Senin için yaptım, bizim için.
I did it for you, for us.
Sakın bana "Bunu senin için yaptım, evlat." martavalını okuma!
Oh, don't give me the "I did this for you, son"
Ama bunu senin için yaptım.
But I did it for you.
Bir kısmını senin için yaptım, bir kısmını da... bana neler olacağından korkmuştum, ama en çok... en çok...
I did it partly for you, and partly because... I was frightened of what was going to happen to me, but mostly... mostly...
- Bunu senin için yaptım.
- I did it for you.
Bunu senin için yaptım!
I did that for you!
Senin için yaptım.
I built it for you.
Senin için yaptım.
I made it just for you.
Senin için yaptım.
I did it for you.
- Senin için yaptım.
- I did it for you.
O hep istediğin askılı planör olmadığını biliyorum ama bunu senin için yaptım.
I know, it's not the hang glider you always ask for... but I made it just for you.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra,.. ... benimle nasıl böyle konuşursun?
How can you talk to me like that, after everything I've done for you?
- Bunu senin iyiliğin için yaptım.
- I did this for your sake. - Hey!
Senin için yaptığım onca şeyden sonra arkadaşının komşusu olmak istemiyor musun?
Oh, I'm sorry. You didn't wanna live next door to your friend after all I've done for you?
Senin için yaptığım dokumayı aç ve ışıkları kapat.
Let down the tapestry I made for you, and turn off the lights.
Bunu senin için, bizim için yaptım.
I did it for you, for us.
Vee senin için bir şey yaptım.
And here's something I made for you.
Senin için yaptım.
I made it for you.
Senin asla yapamadığını yaptığım için.
I am something that you never were.
Ama senin için yaptığımı sanma.
But don't think I'm doing it for you.
Senin için bir şey yaptım.
Hey, so I have something for you.
Senin için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım.
I did what I thought was best for you.
Senin için en iyisinin bu olduğunu düşündüğüm için yaptım.
I did what I thought was best for you.
- Senin için bir şey yaptım.
I made you something.
Bu senin için yaptığım son son kez.
This is the very last time I do this for you.
Böyle tehlikeli işler yaptığını görünce senin için endişeleniyorum.
I'm just saying I see you doing this sketchy stuff and I worry about you.
Bak, yalnız kalmak için buralara geldim ve sana rastladım ama senin yaptığın ilk şey lsats sınavı hakkında konuşmak.
Look, I came down here because I just want to be by myself and I bump into you, and the first thing you want to talk about is the LSATs.
Onun sayesinde acımı dindirmek için senin yaptığın şeyleri yapma durumuna düşmedim.
And because of her I don't have to do what you do to stop the pain.
Pazartesiye senin için hazır ederim. Yani, bütün şeyi bedavaya yaptım...
I mean, I did the whole thing for free, so -
Geçen hafta herkese erkek arkadaşım olduğunu söyledim. Bunu senin istediğin için değil ben istediğim için yaptım.
Last week, I told everyone you were my boyfriend not because you wanted me to, but because I wanted to.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra...
After all I've done...
Hey, daha önce ben de senin için bu tür şeyler yaptım.
Hey, I've done things with you before.
Baban ve ben, bu işin içindeydik. Ailemizi kalkındırmak için. Ve ben de senin yaptığının aynısını yapardım.
Your father and I were in the business of providing for our families, and I'd like to do exactly the same with you.
Alexis'e senin yerine derse girmesi için ödeme yaptım.
I signed you up for ceramics and paid Alexis to go to class for you every week.
Ve Raj için yaptıklarına minnettarım. Ama sen ne zaman para harcasan ben kendimi senin için çalışıyor gibi hissediyorum.
And I do appreciate what you did for Raj, but when you pay money and tell me to show up somewhere, you're treating me like an employee.
Bilmiyorum, benim çocuklarım yok bu yüzden anlamıyorum,... ama buraya gelip bunu yaptığına göre senin için anlamı büyük olmalı.
I don't know, it's like I don't have kids, so I don't- - I don't get it, but it must mean a lot for you to, you know, come in here and do this,
Senin daha ağır bir yükü taşıyabileceğinden emin olmak için yaptım.
I did it to assure myself that you can handle a heavier workload.
Bunu senin için yaptım, Donna.
Kedrick :
Bu destek grubuna katılarak benim için bir yaptın ben de senin için bir şey yapayım dedim.
You did something for me by going to that support group, so I thought I'd do something for you.
Senin için yaptığım bir iyilik.
It's favor I do for you.
Senin benim için ifade ettiklerin benim için yaptıkların... Ben aynı şeyleri senin için yapamadım.
And all the things that you were for me and all of the things that you did for me I didn't have a chance to be that for you.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra mı?
After everything I have done for you? !
Ama gözlerin ve kulakların, görevini hâlâ mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. Senin için yaptığım muazzam aklın da bunca yıldır harika bir şekilde çalışıyor.
But your eyes and ears still function perfectly as does the prodigious mind I built for you all those years ago.
Bugün epey büyük bir hata yaptığını söylemek için buradayım. Yoksa senin yerine mi park etmişim arabayı?
Okay, I'm here to let you know, that you made a serious mistake today.
Bunu senin için değil, onun için yaptım!
I didn't do it for you, I did it for her!
Senin için hiçbir halt yaptı mı?
What the hell did he ever do for you?
Bunu senin için yaptım.
I did it for you.
Bir gün, bütün bunları senin için yaptığımı anlayacaksın.
One day you'll come to see that I did it all for you.
Gün gelecek, her şeyi senin için yaptığımı göreceksin.
One day, you'll come to see that I did it all for you.
Ama senin için yaptığım onca şeyden sonra...
But after everything I did for you...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]