Uykum geldi Çeviri İngilizce
148 parallel translation
Uykum geldi cicim.
I'm sleepy, my pet.
Benim de uykum geldi, Pinkie.
I'm sleepy, too, Pinkie.
Haberin yoksa söyleyeyim, saat gecenin 2'si. Benim de uykum geldi.
In case you don't know it, it's 2 : 00 in the morning, and I've been asleep.
Benim de uykum geldi doğrusu.
I'm a little sleepy myself.
Uykum geldi.
I'm sleepy now.
Uykum geldi.
I'm falling asleep
Bir anda çok uykum geldi.
I don't know. I just suddenly felt very sleepy.
Anne, uykum geldi.
Mom, I'm sleepy.
Uykum geldi.
I'm getting sleepy.
- Çok uykum geldi.
I have to take stock.
Çok yoruldum, uykum geldi be!
I'm so tired and sleepy!
Kesin olan bir şey var. - Şimdi uykum geldi.
At least you'll be sure of one thing for now.
Uykum geldi.
I'm sleepy.
Uykum geldi.
I got sleepy.
Bilmiyorum, uykum geldi.
I don't know, I'm kinda sleepy.
Ah, çok uykum geldi.
I feel magnificently sleepy.
Öyle uykum geldi ki
I'm so sleepy
Kahretsin, uykum geldi.
I'll sleep
Uykum geldi!
I do feel numb
Gerçekten çok uykum geldi
Now I feel a bit numb in the head
Isındım ve uykum geldi. Annem gibi bana şarkı söylemeni çok seviyorum.
I'm warm and I'm sleepy and I like it when you sing like my mum
Uykum geldi.
Now I'm sleepy.
Asterix, uykum geldi.
Asterix, I'm getting sleepy.
Epey uykum geldi.
I'm just so sleepy.
- Uykum geldi.
No, I'm sleepy.
Çok uykum geldi.
I feel sleepy.
uykum geldi.
I'm sleepy.
Uykum geldi.
I'm feeling sleepy.
Önce sinirlendim, sonra telaşlandım, sonra uyandım... sonra duygulandım, sonra uykum geldi... sonra endişelendim sonra da merak ettim.
First I was nervous, then anxious, then wary... then apprehensive, then kind of sleepy... then worried and then concerned.
Uykum geldi.
I'm actually getting tired.
- Benim uykum geldi.
- I'm getting a little sleepy myself.
Çok üzgünüm ama uykum geldi.
Well, I hate to break things up, but I'm getting a little sleepy,
Uykum geldi.
Sleepy.
Çok uykum geldi.
I'm so sleepy
Çok uykum geldi.
I'm so sleepy.
Tamam şimdi uykum geldi işte.
Okay now I'm sleepy.
Aç değilim, uykum geldi.
I'm not hungry, I'm sleepy.
Ağabey, çok uykum geldi.
Big brother, I'm so sleepy.
Uykum geldi, izninizle.
So, i'm getting sleepy, if you'll excuse me?
- Hayır. Benim de uykum geldi. - İyi geceler hayatım.
No, you're sweet, but I'm sleepy too.
Uykum geldi!
I'm sleepy.
Biraz uykum geldi.
I'm getting a little drowsy.
O durumda, uykum geldi!
Oh, in that case, yawn!
Hayır, sadece uykum geldi, yatacağım.
I'm just sleepy and I want to go to bed.
Geç oldu ve çok uykum geldi.
It's late and I'm sleepy.
Yoruldum, uykum geldi!
I'm lazy and sleepy!
Şimdiden uykum geldi.
I'm drowsy already.
Jin-sung, uykum geldi.
Jin-sung, i'm sleepy.
Birden çok uykum geldi ve uyuyakalmışım...
Suddenly I became so drowsy, that I fell asleep...
Patrick konuşmaya geldi ama herhalde şarabıma bir şey koymuş çünkü uykum geldi.
Patrick came over to talk but he must have slipped something into the wine because I started to feel sleepy.
Çok geç oldu, uykum da geldi
It's very late now and I'm tired
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70