Üçüncü gün Çeviri İngilizce
154 parallel translation
Evet, bugün taziye ziyaretlerini kabul edecek, üçüncü gün de defnedecek.
Yes, as of today, he would accept condolers'visits and bury her on the third day.
Baylar, kesilecek gülmeleriniz hızla duvarlar yıkılırken her yerde üçüncü gün şehir yerle bir olduğunda eski bir otel kalacak sadece ayakta.
Gentlemen, your laughter will quickly stop As walls tumble down everywhere The third day will see the town razed to the ground
Birinci gün, ikinci gün,... üçüncü gün.
Of the first day, the second day, the third day.
Yani bugün üçüncü gün mü?
Then today's the third day?
Sonuç olarak üçüncü gün, Edo Kalesi'ndeki resmi bir toplantıda Lord Doi, genç efendimiz Bennosuke için övgü dolu şu sözleri sarf etti :
As a result, on the third day, in a formal session at Edo Castle, Lord Doi took the occasion to confer words of praise upon our young master Bennosuke as follows :
Onu öldürecekler. Ama o, üçüncü gün dirilecek.
They will put him to death, and he will rise again on the third day.
Alay etmeleri, kamçılayıp çarmıha germeleri için onu ulusların eline teslim edecekler. Ama o, üçüncü gün dirilecek.
And these will give him up into the hands of the Gentiles, to be mocked scourged and crucified but on the third day he will rise again.
Ve akşam oldu ve sabah oldu ; üçüncü gün.
And the evening and the morning were the third day.
Hadi ama, bu üçüncü gün!
This is the third day!
İşte sonra bu böyle devam etmiş, üçüncü gün biraz daha... dördüncü gün biraz daha içmiş.
And so then, it went on that way, the third day just a little more and the fourth day she took a little bit more.
On üçüncü gün...
Thirteenth day...
Bizden o gün öğleden sonra grevi sonlandırıp işe başlamamızı istediler. Fakat biz aldığımız karar gereği üçüncü gün işe geri dönecektik.
The head wanted that we returned to the work in the afternoon of as the day of strike, but already we only decide that we came back in the third day.
Bugün üçüncü gün
Today is the third day.
Kehanetindeki gibi, üçüncü gün dirilmiş ve Celile'ye gitmişti.
He rose again from the death, on the third day, as he had foretold and has gone to GaIiIea.
"İnsan oğlu acı çekecek, ve üçüncü gün ölümden dirilip, cennete yükselecek."
"The son of man will suffer, and on the third day will rise again from the dead to enter into His glory."
Ve üçüncü gün düşünüyorum ki : bu iş o kadar güzel değil, tek başıma yürümeyi tercih ederdim.
And on the third day I think : it's not so great ; I'd rather be walking alone.
Bu üçüncü gün.
This is the third day.
İki gece ayakta durdum, Tanrının yardımıyla üçüncü gün de dururum.
I stood it for two nights. With God's help, I'll make it.
Bu üçüncü gün oldu.
The third night, anyway.
İlk gün bir tane, ikinci gün iki tane ve üçüncü gün iki tane.
One on the first day, two on the second, and two on the third.
Emin ki onu orada bulabilirsiniz, haftanın üçüncü günü senatonun toplanmadığı gün.
You can locate him there, on the third day of the week when the Senate is not in session.
Ve üçüncü gün Galya'daki Kana'da bir evlilik gerçekleşti.
And on the third day, there was a marriage in Cana of Galilee.
Sonra ikinci gün, üçüncü gün.
The second day. The third.
Böylece üçüncü gün...
So... now on the third day...
Mbwebwe'de üçüncü gün.
Third day in Mbwebwe.
Sonra, neredeyse üçüncü gün anne babanın sabrı tükeniyor.
Then, nearly always on the third day, the parents begin to lose patience.
Evet, bu üçüncü gün. Neler oluyor şaşıyorum.
Yeah, this is the third day in a row.
Bugün dördüncü kür, üçüncü gün.
Today is cycle four, day three.
Evet, bugün üçüncü gün.
it's the third day.
Tatile gider gitmez, üçüncü gün kafayı yiyordum.
Give me a vacation, and three days later I'm going crazy.
İki gün içindeki üçüncü isim.
Do you realize you've had three names in the past two days?
Jacques'in ölümünden üç gün sonra üçüncü sınıf bile olmayan iki eşkıya Ville-d'Avray'a doğru tek yönlü bir yolculuğa çıktı.
Three days after Jacques dies, two thugs who weren't even third-rate take a one-way trip to Ville-d'Avray.
Tüm bunlar senin üçüncü kata kadar uçtuğun o gün başladı.
It's for all that your flying into the third floor!
Postanenin önündeki üçüncü kamp yerine kadar üç gün daha tırmandılar.
Outside lewis's, and it's taken them another three days To establish camp three here outside the post office.
21 gün boyunca düzgün bir şekilde okula gitmen gerekiyordu ama sen üçüncü veya dördüncü günde tekrar bıraktın ve kaçtın.
You're supposed to go to school for 21 days straight but you foul up after the third or fourth day and back you go again. One, two, three, four, five six breaks. So...
Her gün karşılaştığımız, tüm üçüncü sayfa haberleri.
All the less-headline-grabbing crimes that we face everyday.
En Uzun Gün üçüncü ama son sürat Paranormal'e yaklaşıyor.
Longest Day is third but gaining on Paranormal fast as they approach the top of the stretch.
Yapayalnızım, sadece kendime kızgınım... Oyunda üçüncü, İşte gün bugündür..
I'm all alone, just mad on my own... three at play, that'll be the day.
Geçen gün benim iki Adem'imin arasinda seni beyazlar içinde gördügüm zaman kafamda üçüncü bir Adem fikrinin olusmasina neden oldun.
The other day when I saw you all white, standing between my two Adams you gave me the idea for a third one.
Bunun üzerine asker gider, bir gün bekler ikinci gün, üçüncü,... yirminci gün...
With that, the soldier went and waited one day... two days, then ten, then twenty.
Bilgisayar meraklıları önümüzdeki birkaç gün için fuar alanına uğrayacaklar. Bu sabah, üçüncü PC-Expo fuarı açıldı.
Computer fans gather over the next few days at Vienna's Trade Fair Centre, where the 3rd PC Expo was opened this morning.
Bu sana yazdığım üçüncü mektup, ve sen ilişkimize son vermek istemediğin sürece de yazmaya devam edeceğim...... Eğer önümüzdeki on gün içinde cevap gelmezse istiyorsun varsayacağım.
This is my third letter to you, and I'm going to assume... that you do not want to continue our relationship... if I do not hear back from you within ten days.
Ancak son dört gün içinde ölen üçüncü Markab bu.
Nevertheless, this is the fourth dead Markab in three days.
Otuz üçüncü gün
Shinji!
Çelimsiz, beceriksiz futbolcu olamadığından üçüncü sınıfları soyan ve yemek paralarını çalan otuzbirci gangastercik... bir gün uyanıyor ve hiçbir şey olmadığını farkediyor.
Some puny, little uncoordinated... Can't-make-the-football-team-so-I'll-pick-on - third-graders-and-steal-their-lunch-money... punk, jerk-off bully... that one day wakes up and realizes hes nothing.
Öyleyse şunu ilet, eğer bir kavga daha patlak verirse bu hapishaneyi öyle sert, öyle hızlı kapatırım ki, üçüncü bin yıla kadar gün ışığı göremezsiniz.
Then spread the word that if one more fight breaks out, I'm gonna shut this prison down so hard, so fast, you won't see daylight till the third millennium.
Evet, geçen gün adamın biri rayların üzerine düştü ve üçüncü perondaki raylar onu kızarttı. Sonra F treni geldi ve onu ikiye böldü.
Oh, yeah, well, the other day, this guy fell on the tracks and the third rail fried him and then the F train came along and sliced him clean in half.
Üst üste üçüncü gün.
That's three days in a row.
Eminim Timmy şimdi üçüncü sınıfta gününü gün ediyordur.
Timmy's probably back in third grade right now living it up!
İki gün içerisinde kırılan üçüncü şey.
It's the 3rd. thing broken in 2 days.
Shin Hyun'un birinci, üçüncü ve beşinci cinayetleri de 28 gün arayla gerçekleşmişti.
Shin Hyun's first, third, and fifth murders also took place every 28 days.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192