Şuna Çeviri İngilizce
39,239 parallel translation
Şuna bak hele.
Oh, check it out.
İlk önce ben de öyle düşündüm ama şuna baksana.
Well, I thought that, too, but look.
Bak.. şuna bi bak..
Oh, look... look at that. Ooh, ooh, ooh.
Bu benim küçük kızım.Şuna da bi bakın.
There's my baby girl. Look at this.
Şuna bak.
Look at this.
Şuna inanıyorum :
Here's what I do believe.
- Şuna bak.
- Check this out.
Tek yapmam gereken şuna dokunmakmış.
All I had to do was touch this thing! - Hey, wait- -
Şuna bak.
Check this out.
Şuna bak... Ona kim finans sağlar ki...
Look at him.. will anyone give him finance..
Şuna bak...
Look at her...
Şuna bak.
See them.
Şuna bakar mısın?
I mean, literally, look at this.
Şuna bak.
- Check it out.
Şuna bak.
Okay? Listen to this.
Hey şuna bak, şu pastaya bak.
Look at that. Look at the cake.
- Şuna bak!
- Oh! He got it!
Şuna bakın!
Hey! Check it out!
Kendi kendime "Şuna bak, çok güzel be." dedim.
Just thinking, This thing is so light, you know? "
Şuna bak.
- Oh, here we go. - Ugh.
- Şuna bak.
- Look at this shit.
Şuna bak, şuna.
Look at that. Look at that.
Vay şuna bakın.
- Oh, wow, look at this.
Şimdi şuna bakın. İşte bu yüzden Toyota'yı seçtim.
this right here, this is why I chose the Toyota.
Tamam beyler, bence dışarı çıkıp şuna bir göz atmalıyız.
Okay, guys, I think we're gonna have to get out and look at this.
- Şuna bakın.
- Sure, let's take a look.
Bu da bizim gece halimiz. Şuna bakın.
This is us at night.
Şuna baksana, tüm erzağımızı stoklamış.
Just look at him, hoarding all of our stuff like that.
Biri şuna az kalsın siyaset bilimi bölümünden atılacağını hatırlatabilir mi?
Ha! Can you guys tell she almost minored in political science?
Pekâlâ Steve, şuna ne dersin?
Okay, Steve, how about this, man?
Biraz daha su içir şuna.
Take another drink of water!
Hatta şuna bakar mısın lütfen?
In fact, I... Can you look at this, please?
Çok heyecanlı, şuna bak.
This is exciting. Look at this.
Gwen, şuna bak.
Gwen, look at this.
Geldin mi? "Ken, dostum, patron şuna bir bak" dedin mi?
Did you say, "Hey, Ken, friend, boss... Did you? Why don't you take a look at this?"
Şuna bak.
Look at her.
Şuna bak sanki Seattle'daki herkes aniden ortadan kaybolmuş.
Look, it's like... It's like every single person in Seattle just suddenly... Vanished.
Şuna bak.
Oh, here.
- Evet, kadına de erkeğe de uygun. - Şuna bak.
Yeah, it's a his and hers.
Şuna bir bakın.
Look at that.
Baksana şuna.
Look.
Şuna bak.
Argh.
Şuna bak, tam bir prenses gibi oldun.
Look at you, all princessy.
Şuna bakın, baş kaldırıyor.
Oh, look at this guy, piping up.
Şuna bak. Bozukluk kutusu bile aldım.
Oh, and look at this.
Dikiz kamerası, DVD oynatıcısı var. Bir de şuna bak.
It's got a rearview camera, there's a DVD player- - oh, and check this out.
Şuna bak.
Whoa, whoa.
Şuna bakın.
Look at this.
Şuna bak.
Look at that.
Şuna bak.
- [laughs] Look at that.
Şuna bakın.
- Look at this.
şuna bak 2796
suna bak 31
şuna bak hele 19
şuna bakın 929
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna baksanıza 28
şuna bakar mısınız 18
şuna bir bak 526
suna bak 31
şuna bak hele 19
şuna bakın 929
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna baksanıza 28
şuna bakar mısınız 18
şuna bir bak 526