English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ 2 ] / 2 mi

2 mi Çeviri İspanyolca

3,802 parallel translation
- Kaç yaşında, 2 mi?
¿ Qué edad tiene? ¿ Dos?
Matematiğim bu konuda iyi mi, 2 milyon?
Mis matemáticas son buenas para eso,
Sabahın ikisinde mi?
¿ A las 2 : 00 de la mañana?
2, 4 ve 6. takımlar sağ tarafıma dizilin.
Unidades dos, cuatro y seis, formad a mi derecha.
Kaç defa sana bu kutuları karıştırmaman gerektiğini söyleyeceğim? 2,000 kere mi?
¿ Cuántas veces a decir que no vayas a través estas cajas, unas dos mil veces?
2 Kaba Yahudi herif gelip beni kendi evimde öldüresiye dövdü. Pembe, ipek bir bornoz giyiyorken.
Dos hombres Jasídicos Judíos vinieron y me dieron una paliza en mi propia casa cuando yo llevaba puesta una bata de seda rosada.
Al bunu. Yarın benimkine oynadığım iki bin dolar.
Pones 2.000 dólares en mi muchacho mañana.
2 saat içinde Monako'ya uçağım var. Ayrıca buna çok dikkat et.
Mi vuelo a Mónaco es en dos horas, y ten cuidado con esto.
Dün gece burada, iki kere de kaldırımda yaptıktan sonra bebeğimiz mi oldu?
¿ Me estás diciendo que lo que hicimos en privado y también 2 veces en la acera, hizo un bebe robot? ¡ ¿ Como?
İki kişi öldü diye mi?
¿ Por culpa de las 2 chicas muertas?
Eskiden gece 2 : 00'da Tree Hill'de böyle görünüyordum.
Esa solía ser mi vista de Tree Hill a las dos de la mañana.
Ne yani beni ve ailemi 2 gün bu odaya mı kilitleyeceksin?
¿ Nos vas a dejar a mi familia y a mi encerrados en una habitación dos días?
Benim görüş alanım seninkinin 2 katıdır
Mi vista es el doble de aguda que la tuya.
Garson da 2 pound alıyor, değil mi?
El mesero se guarda dos, ¿ no es cierto?
Pekala AnnaBeth, gidip babamla viski hakkında konuşmam lazım, sen de şaheserlerinin üzerinde çalışmaya devam et çünkü, doğrusunu söylemek gerekirse 2. sınıfa giden bir çocuğun elinden çıkmış gibi duruyorlar.
Vale, AnnaBeth, tengo que ir a hablar con mi padre sobre el whisky, tú quédate trabajando en los centros de mesa, porque, honestamente, parece que los ha hecho un niño de primaria.
Genelde bunu yapmam ama kardeşimin sınıfında olduğunuz ve çok sempatik olduğunu için size ikinci seviye bilgiler vereceğim.
Normalmente no hago esto, pero como están en la clase de mi hermano y son tan amables, les enseñaré algunas cosas del Nivel 2.
"Don't Rain on my Parade" şarkısını en sevdiğim şarkı olduğu ya da ağlamadan söylemem imkânsız olduğu için söylemiyorum 2 yaşından beri bu şarkıyı çığırdığım için söylüyorum.
No voy a cantar "Don't Rain on my Parade" porque sea mi canción estrella o porque me sea imposible no llorar cuando la canto, sino porque la he estado cantando a todo pulmón desde que tenía dos años.
Bunu öğrendikten 2 gün sonra, Prag'daki evimde yangın çıktı.
Dos días después que lo hice mi casa en Praga se incendió.
2 : 30'da Vins'teki yemeğimiz hala geçerli değil mi?
¿ Todavía sigue en pie la degustación en Vince a las 2 : 30?
2. Yemeğimi çoktan yedim. 3.
Dos, ya tengo el almuerzo, y tres, mi encuentro es en 10 minutos.
Son vücut ele geçirmemin üzerinden 10 ay 2 gün geçti.
Han pasado diez meses y dos días desde mi última posesión.
2 hafta önce, 5 yaşındaki oğlum dedi ki :
Hace dos semanas, mi hijo de cinco años decía :
- Gece yarısı ikide mi?
- ¿ A las 2 de la mañana?
2 saat sonra, bu sanki, " Arabamı nereye park etmiştim?
Dos horas más tarde es como " ¿ Dónde dejé mi auto?
Kızım, iki yaşında.
Mi hija, tiene 2 años.
Saat 2'de golf atışım var, ben kaçtım. Yani Scott, Dalia'yla çıkabileceğini mi söyledi? - Evet.
Entonces, ¿ Scott dijo que saldría con Dalia? Qué raro...
Karım 2 gündür kayıp, Baapji.
Mi esposa está desaparecida desde hace dos días, Baapji.
- Peki sen iki buçuk metre suda felçli bir şekilde durduğumu fark etmedin mi?
¿ Notaste que estoy paralizado del cuello para abajo, en 2 metros sobre el agua?
Biliyorsundur. Saat 2'ye mi?
¿ A las 2 : 00?
Bu benim daha 2. seferim.
Pero esta es solo mi segunda vez.
2 ay sonra bunun için mi çağırılıyorum?
Me ignoran casi por 2 meses ¿ y me llaman para colocar un marcapasos?
Kızı da o namussuzla beraber 2 haftalığına evine mi yollayacağız?
Mientras tanto, ¿ qué, mandamos a esa niña a casa con esa basura dos semanas?
Ben de anlamadım. Ama haftada 2 kere falan bunu yapmak istediğini söylüyor
Yo tampoco lo entiendo, pero ella me pregunta a mi que hacer, como, dos veces por semana.
O da ülkemin 2000 yıldan fazladır... atan gerçek kalbidir.
Es el verdadero latido de corazón de mi país el cual tiene más de 2, 000 años.
Memleketim'e 2 dolar.
Dos dólares a "Mi Ciudad Natal".
- Lise 2'deyken mi bıraktın okulu?
Así que ¿ lo dejaste en tu segundo año?
- 2 çocuğum var Gerçekten mi?
- ¿ De veras?
- Saat sabahın 2 : 30'uydu. Evet ama artı birimi ayarlamama beş dakika kalmıştı.
Sí, estaba a cinco minutos de cerrar el trato con mi acompañante.
2. sınıftayken annem evden ayrıldı. Ben de okuldan ayrılıp aileme bakmak zorunda kaldım.
Mi madre se largó en mi primer año, así que, tuve que dejar la escuela para cuidar de mi familia.
- 2-3 bin almışsındır sen, değil mi?
- Debes costar dos o tres mil.
Size vereceğim 2 poundu tren bileti için mi harcayacaksınız?
¿ Gastará mis tres y seis en un boleto de tren?
Benim mekân, 2.15'te.
Mi esquina, 2 : 15.
Dur biraz, onlar 2. ve 5. kurbanlar değil mi?
Espera, esas son las víctimas 2 y 5, ¿ no?
Lee 2 voodoo totemi kullandı. Biri benim gücümü almak için, biri de seni kurtarmak için. Ama daha sonra benim totemimi kırdı ve her şeyi berbat etti.
Lee utilizó dos tótems de vudú, uno para tomar mi poder, y otro para salvarte, pero luego rompió mi tótem y se complicó todo.
Teyzem Luba'yı iki ay önce bakım evine yatırmışlar.
¡ Mi tía Luba, la pusieron en un geriátrico hace 2 meses!
Annemle, haftada iki defa konuşuyoruz bundan bana hiç bahsetmedi bile.
Hablo 2 veces por semana con mi mamá, y jamás me lo mencionó.
Köpeğime iki haftalık eğitim vermesi için tutmuştum.
Lo contraté 2 semanas para entrenar a mi perro.
Merhaba, sadece Frank'la randevum olduğundan emin olmak istedim 2 : 00 perşembe, ve geçen sefer randevumu karıştırdığında Neler olduğunu hatırlatmak isterim
Sólo para confirmar que tengo cita con Frank a las 2 el jueves, y recordándote qué pasó la última vez que jodiste mi cita.
O çöplükte yaşamak için ayda 2 bin mi ödüyorsun?
¿ Pagas dos mil por esa pocilga?
Küçük kızım 2 haftalık olduğundan beri evlenmesini bekliyorum.
He estado esperando la boda de mi pequeña desde que tenía dos semanas.
2 santimlik civatayı takıp, somunu kilitledik mi tamamdır.
Vamos con el perno hexagonal de tres cuartos de pulgada y ponemos la traba de seguridad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]