Acil mi Çeviri İspanyolca
1,152 parallel translation
Acil mi?
¿ Se trata de una emergencia? - Es por mi padre.
- Acil mi?
- ¿ Es urgente?
- Acil Servis mi?
- ¿ Urgencias?
- "61 95." Bu Acil Servis, değil mi?
- "6195". Eso es Urgencias, ¿ no?
Kadrolulardan birinin gerçek acil vakalara bakıp diğerinin aspirin verdiği şey mi?
Cuando un adjunto se encarga de todas las urgencias y el otro sólo reparte aspirinas y antiácidos.
Hala Acil'de mi?
¿ Sigue en Urgencias?
Acil iniş mi?
¿ un aterrizaje de emergencia?
Ama şimdi acil bir durumda olduğumuzdan... tüm korkularım, yerini yapıcı eyleme dönüştürdü.
Pero ahora que estamos en una situación de emergencia, todo mi miedo se ha transformado en acción afirmativa.
Aman Tanrım! Şuradaki "Acil Servis" dizisindeki George Clooney değil mi?
Oh, Dios mío, no es ese George Clooney estrella de ER.
Bu benim ilk... pazar acil durumum.
Es mi primera emergencia en domingo.
1967 yılına çakılmadan önce, Acil ışınlama sistemiyle yere indim, ama o benden önce zamangemimi bir dağ yamacında buldu.
Antes de estrellarme en 1967, hice un transporte de emergencia, pero él encontró mi nave antes que yo en una cordillera.
Söylemeliyim ki, acil durum çağrısını yapmasaydım, şu anda hayatta olmayabilirdi.
Creo que de no ser por mi llamada, no hubiera sobrevivido.
ACİL PARA MI LAZIM? HALKIN KREDİ CEMİYETİ
- DINERO RÁPIDO - SOCIEDAD DE CRÉDITO POPULAR
Sadece acil serviste mi yoksa durumu iyi olduğunda mı? - Sadece acil serviste.
- ¿ Cuándo estaba bien?
Umarım siz ikiniz işinizde kendinizi sağlama almışsınızdır, çünkü kocam çok acil bir hükümet işiyle ilgileniyor.
Espero que ustedes estén seguros acerca de su trabajo porque mi marido tiene pendiente una misión de gobierno urgente.
Öyleyse, acil rota 20 Birim 01'e ulaşmak için açık, değil mi?
Así que podemos llegar a la Unidad 01 por la ruta de acceso 20, ¿ cierto?
Acil'de bazı hastalar ayrıcalıklı muayene mi görüyor?
¿ Hay pacientes que reciben un trato preferencial en Urgencias?
Onu Acil Servis'e alan sendin, değil mi?
Le ingresaste por Urgencias, ¿ no?
- Acil bütçesine mi? - Öyle. Evet.
- ¿ El de Urgencias?
Yani bursunu Acil Servis mi karşılıyor?
¿ Eso no quiere decir que Urgencias asegura tu beca?
Acil durum sinyalini, sen mi gönderdin?
¿ Tú enviaste la señal de auxilio?
Bize acil haberini, iç çamaşırı giymiş, fazla gelişmiş bazı - aptal kadınları - gelip bir güzellik yarışmasında görmemiz için mi yolladın?
¿ Nos enviaste un mensaje urgente para venir a ver un par de chicas huecas sobrecargadas y semidesnudas en un concurso de belleza?
Acil durum yemeği için mi?
¿ Como comida de emergencia?
Lena nasıl bir acil durum olduğunu söylemedi mi?
¿ ena no dijo qué clase de emergencia?
Ders programları, acil durum için numaram.
EI horario de los niños, mi número de "bíper" para emergencias.
Bu kadar acil olmasını ben de istemezdim.
La urgencia no es mi opción.
Bir sonraki ziyaretimi bekleyemeyecek kadar acil olan ne olabilir?
¿ Qué es tan importante que no puede esperar hasta mi próxima visita?
Bu tanıdık geldi mi... Federal Acil Durum Yönetim Acentasının gerçek gücü?
¿ Sabe cuál es el verdadero poder de esa Agencia?
Üyeler toplanıyor. Acil bir mesele mi?
Los miembros quieren una reunión.
"Cegled'deki tümen komutanından bir telefon geldi bana" Budapeşte'ye gitmen gerek durum acil! " dedi.
" Recibí una llamada telefónica de mi comandante de división en Cegled. Él me dijo,'¡ Tienes que venir a Budapest, es urgente! '
Sonra da hep acil çıkış kapılarını gösterirler, ve her zaman bir belirsizlik içindedirler, öyle değil mi?
Siempre apuntan las salidas de emergencia siempre es hacia cualquier lado, ¿ no es cierto?
Bazen yanımda bir salatalık turşusu getirir koyarım yanıma ... doktora acil sipariş gelir de belki paketlemek zorunda kalır diye...
A veces llevo picles y los pongo junto a mi en la mesa en caso que el doctor quiera enrollar todo "para llevar".
- Bayan Goldstein aklınıza hiç Doktor Butters'ın bunu aşırı baskı altında ve acil bir durumda yapmış olduğu geldi mi? Sizin ölmenizi engellemek için.
¿ Ha pensado en que el Dr. Butters hizo lo que hizo... en circunstancias extremas para... impedir que muriera?
Arkadan dolanacağım. Acil durum geçitleri temiz mi?
Daré la vuelta ¿ Están libres las compuertas de emergencia?
Acil'deki araştırmamı bırakmam şartıyla mı?
¿ Tendría que dejar mi estudio en Urgencias?
Acil Servis ihtisasımı yeniden düşünmek için geç mi sence?
¿ Es muy tarde para reconsiderar mi residencia en Urgencias?
Ve Acil'de sebep olduğum kazanın hasarı önemsiz ve küçümsenebilir olmasa bile sekiz yıllık sadık hizmetim ve aralıksız işe gelişim ve kıdemim sabah vardiyalarına tekrar geri dönmemi gerektiriyor.
Entiendo que los daños fortuitos que yo causé no pueden ser olvidados por no ser de poca importancia ni insignificantes sin embargo, creo que debido a mis ocho años de dedicación fiel junto con mi ausencia de absentismo laboral y mi antigüedad merezco volver a mi anterior turno de día.
Acil pediyatri doktorusunuz, değil mi?
¿ Eres asociado a Pediatría?
Eğer benim annem Acil'de olsaydı ona hiç destek olamazdım. Acil'e tahammülüm yok.
Si mi madre estuviera en Urgencias, mal apoyo tendría en mí.
Yeni acil servis şefine mi?
¿ A la nueva jefa de Urgencias?
- Acil'e mi?
- ¿ A Urgencias?
Benim Acil'imde hastalarımı uygun gördüğüm şekilde tedavi ederim!
¡ En mi Urgencias trataré a los pacientes como crea conveniente!
- Ne yani? İlk Acil balomu mu kaçırayım?
¿ Y perderme mi primer banquete de Urgencias?
Hayır. Acil servis şefliği için ikinci mülakata katıldım.
No, acabo de tener mi segunda entrevista para el puesto de jefe.
Bu Acil stajyeri mi?
¿ Ella es la interna de Urgencias?
Acil servis sadece parasını ödeyebilenler için mi?
¿ Entonces el cuidado de Urgencias es sólo para quienes pueden pagarlo?
- Acil servis ekibinde mi çalışacaksın?
- ¿ Vas a aceptar lo del SMU?
Yani acil servis hizmetlerindeki yönetici gerçek biri mi?
¿ El director médico del SMU es una persona de verdad?
Doğru. Acil servisi yönetirken başvurduğum Makyavel oyunları... ... orada işlemez.
No encaja con mi plan maquiavélico para dirigir el Departamento de Urgencias. ¿ Te vas?
Acil servis şefliği işiyle mi ilgili?
¿ Sobre el puesto de jefe?
Pediyatri kurarsan sırada ne var? Jeriyatrik Acil Servis mi?
Montas Pediatría y ¿ qué viene después?