English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Arkadaşların

Arkadaşların Çeviri İspanyolca

24,069 parallel translation
Laurel'le Hardy kılıklı arkadaşlarınız iki hücre ötede.
Tus amigos, el gordo y el flaco, están a dos celdas de aquí.
Arkadaşlarınız danışmada bekliyorlar.
Sus amigos los esperan en recepción.
Durmadan kötüleri kovalıyorsun ama yakalayamıyorsun, sonra arkadaşlarını havaya uçuruyor, konvoyunu vuruyorlar, çok kızıyor, yoruluyor ve sıkılıyorsun.
Pasamos mucho tiempo persiguiendo a los malos, y no los encuentras, ellos hacen volar en pedazos a tus amigos o le disparan a tu convoy, te enfureces, estás cansado y aburrido.
Kızın arkadaşlarına, özür dilediğini ve olayın kaza olduğunu söylememi istedi.
Me pidió que les dijera a sus amigas que lo lamenta, que fue un accidente.
Arkadaşların Dubai'de ya da başka ülke kodu olan bir yerde mi?
¿ Tus amigos están en Dubái o un lugar con otro código de país?
Arkadaşların kaçmıyor ya.
Tus amigos no irán a ninguna parte.
Envanter kontrol veritabınında bulduğum açık sayesinde Taylor Swift'in eski erkek arkadaşlarının listesi gibi bu arada Turner'ın bilgisayarının, 15 yıl önce yok edilmiş olarak listelenmiş olduğunu öğrendim.
Gracias a un programa que encontré en el inventario de control de datos del GSA, la cual dudo que fuera del tamaño de los ex de Taylor Swift, supe que el ordenador de Turner figuraba como destruido hace 15 años.
İş arkadaşların, FBI, çok ama çok kötü şeylere bulaştılar.
Tus colegas, el FBI, están metidos en cosas jodidamente terribles.
Arkadaşların seni tutuklamaz.
Los amigos no te hacen prisonera.
Gör bakalım arkadaşların ne diyecek.
Y veamos qué dicen tus amigos al respecto.
Nina'nın arkadaşlarının ona karşı bizimle çalışacağını sanmıyorum.
- Ningún conocido de Nina nos ayudará.
Ne oldu Manny, arkadaşların fazla mı geldi?
¿ Qué pasa, Manny, que tiene demasiados amigos?
Arkadaşlar arkadaşlarının hortlaklarca deşilmesine izin vermez.
¿ Qué? Los amigos no dejan que los Renacidos degollen a sus amigos.
- Umut. Sen ve arkadaşların, benim dünyama kaçak şekilde umudu getirdiniz ki kesinlikle yasaktır.
Tú y tus compañeros trajeron esperanza de contrabando a mi mundo.
Sonra da arkadaşlarını bulup onların canlarını yakacağım.
Y luego iré por tus amigos... y los lastimaré.
Yani asıl istediğim, senin yukarıdaki faaliyetlerini devam ettirmen ve arkadaşlarının da burada yaptıklarına bir son vermeleri.
Te necesito de vuelta allá arriba para que sigas haciendo lo tuyo... y a tus amigos...
Erkek arkadaşlarının yüzde 5'i ila 10'u eşcinsel.
La ciencia normalmente mantiene la creencia de que del 5 al 10 por ciento
Düğün özel olmalıdır. Arkadaşların ve ailen yanındayken.
Una boda debería ser especial, con los amigos y la familia ahí.
Kendi arkadaşlarının yanında daha güvende olur.
Estará más segura con su propia gente.
Maggie arkadaşlarının, Kurtarıcılar'ın icabına bakacağını söylemişti.
Maggie dijo que su gente podría hacerse cargo de los Salvadores.
Arkadaşların öldü.
Tu gente está muerta.
Arkadaşlarınızı bulmuşlarsa onlar için çok geç demektir zaten.
Si saben acerca de tus amigos... ya es demasiado tarde para ellos.
Yani, bak, ilişkimize arkadaşlarının ağzını yüzünü sikmemle başladığımızın farkındayım, Ve bu yüzden asla oturup da birbirimizin saçlarını örüp En derin ve karanlık sırlarımızı anlatmayacağız.
Digo, mira, sé que comenzamos esta relación conmigo sacándole la mierda a tus amigos y que por eso, nunca nos sentaremos juntos a tejernos trenzas en el cabello o compartir nuestros más profundos y oscuros secretos, pero ¿ qué tal un poco de crédito?
Arkadaşlarının bana çok kızgın olduklarını biliyorum ama eminim çözebilecek bir yol bulabiliriz.
Sé que tus amigas están molestas conmigo, pero estoy segura de que podemos hallar alguna solución.
Sen ve köylü arkadaşların hangi zehri peydahlıyor bilmiyorum ama eğer Nichols'a satacak olursan yemeğinde ne var asla bilemezsin. Ayrıca seni temin ederim adı konulmamış korkular karıştırabilirim.
No sé qué veneno comercian tú y tus amigas campesinas, pero si le venden algo a Nichols, nunca sabrán qué están comiendo en realidad, y te aseguro que puedo hacerles vivir horrores inimaginables.
- Arkadaşların... - Bu konuşmayı yapmayacağız.
No vamos a tener esta conversación.
Arkadaşların.
Esos son tus amigos.
Ama burada olmazsan arkadaşlarını seçtiğini.
Pero si no lo estás... sabré que habrás elegido a tus amigos en lugar de mí.
Arkadaşlarını özledinmi? Benim arkadaşım yok. Eğer olduysa da bilmiyorum.
no tengo amigos no sé si alguna vez los tuve
Hepsi erkek arkadaşlarından ayrıldı, şimdi de senden aynısını istiyorlar!
todas rompieron con sus novios, y ahora haras lo mismo!
- Hastanın bu çöplükten ikileyip arkadaşlarına iblisi bulduğunu söylemeye ihtiyacı var.
¡ El paciente necesita salir de este basurero, y avisar a sus amigo que encontró al demonio!
Arkadaşlarını gözünü kırpmadan katlettin.
Asesinaste a tus amigos a sangre fría.
Tıpkı arkadaşlarını öldürmediğin gibi.
Al igual que no mataste a tus amigos.
Seninle ve arkadaşlarınla takılmam için mesaj atmıştın.
Me escribiste para que viniera a divertirme con tus amigos.
O gediği doldurmak için elinden geleni yapacaksın. Arkadaşlarınla, kariyerinle, anlamsız sevişmelerle.
Y harás cualquier cosa para llenar ese agujero con amigos, con una carrera, con sexo casual...
Oda arkadaşların, hafta sonu uzaklarda olduğun için endişelenmezler mi?
¿ Tus compañeras de habitación no van a preocuparse por ti por estar fuera el fin de semana?
Basketbol arkadaşlarınıza sevgilerimi iletin.
Saludos a sus amigos del básquetbol. Igualmente.
Arkadaşların seni öldürmek istiyorlar.
Tus colegas, quieren matarte.
Ev arkadaşların çok eğlenceli. Sevdim onları.
Tus compañeros son muy divertidos.
- Ev arkadaşların doğru söylüyormuş.
Era cierto.
Arkadaşlarımın onunla beraber sürüklenmesini istemiyorum.
No quiero que mis amigos, sean arrastrados con ella.
CIA'deki arkadaşlarımla sahte istihbaratın yayılması için çalışmaya başladım.
Ya estoy trabajando con nuestros amigos en la CIA para difundir inteligencia falsa.
Ama arkadaşlarını koruyacak mı?
¿ Pero protegerá a tus amigos?
- Önceden iş yaptığınız arkadaşlarımız var ya?
¿ Y la otra gente nuestra con la que estabas tratando?
Yeni doğan sabah için gecenin sükûnu ve siperi için sağlığımız ve aşımız için sevgi ve arkadaşlarımız için Tanrı'nın gönderdiği her şey için.
Por esta nueva mañana, con su luz, por el descanso y refugio de la noche, por la salud y los alimentos, por el amor y por los amigos, por todo lo que la gracia de Dios nos da.
Midemin almadığı başka bir şey ise arkadaşlarımın arada şeytana uyması.
Otra cosa que no puedo tragar es ver que amigas mías sucumben a ciertas tentaciones.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
Para el resto del mundo, soy un científico forense normal, pero secretamente, con la ayuda de mis amigos en laboratorios STAR, lucho contra el crimen y busco otros metahumanos como yo.
Şimdi dışarı çıkacağım, arkadaşlarıma konuşma yapacağım geri döndüğümde cevabını verirsin.
Voy a salir, a pasar un momento hablándole a mis amigos y cuando vuelva, me darás tu respuesta.
Arkadaşlar, okulumzda birçok sorunla karşı karşıyayız. Heidi'yi tanır mısınız bilmem ama kendisi çok eğlenceli ve komiktir. - Kes şunu Eric.
chicos, tenemos muchos problemas en nuestra escuela no sé si conocen a Heidi pero ella es muy inteligente y muy divertida para, Eric - lo eres y ella ideo una idea bacan diles, bebe - gracias, bebe
Harbiden severim. Uzun yıllardır yakın arkadaşlarımdan biridir.
Somos buenos amigos desde hace años.
Arkadaşlarımızın bize ihtiyacı var.
Nuestra gente nos necesita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]