Bahis mi Çeviri İspanyolca
338 parallel translation
Orada on beş binlik bahis mi oynanmış?
¿ Una apuesta de quince mil allá?
İkimizin arasında köpekten bahis mi olur, masumların katili?
- Asesino de niños.
Neye olta atıyorsun, yan bahis mi?
¿ Qué quieres, hacer otro trato?
Bahis mi?
¿ discutiendo?
- Bahis mi?
- ¿ Hacer apuestas?
Kendi dövüşlerine bahis mi oynuyorsun?
¿ Estás apostando en tus propias peleas?
Bahis mi?
¿ La apuesta?
Ailen Tanrı'ya karşı bahis mi kaybetti?
¿ Perdieron tus padres una apuesta con Dios?
- Bir bahis mi?
- ¿ Una apuesta?
Bahis mi oynadın?
- ¿ Quieres decir que apostaste?
- Bahis mi demek istiyosun?
- Te refieres a una apuesta?
- Bahis mi oynamak istiyorsun?
- ¿ Una apuesta? - Sí.
Yani son bahis senin içindi, öyle değil mi?
¿ Ese hombre ha pujado por usted? Por supuesto.
Sanırım sizin ailemi ilgilendiren bir özel meseleyi bahis konusu yaptığınızı duydum.
Creo que usted ha hecho un asunto privado de mi familia el objeto de una apuesta
- Hâlâ bahis istiyorsun öyle mi?
Sigues queriendo apostar, ¿ eh?
Benny bahis oynatıcınızdı, değil mi Bay Stephens?
Sr. Stephens, Benny era su comisionado de apuestas, ¿ no es así?
Kendi üzerine mi bahis oynayacaksın Charlie?
¿ Apostándote a ti como vencedor?
Bu yüzden 60 bini bahis oynamak istiyorum. Sen anlıyorsun, değil mi Peg?
Por eso quiero apostar los 60.000. ¿ Lo entiendes, Peg?
- Bahis mi?
 ¢ Apuestas?
Rus hatunlarını bahis yapmıyorsun öyle mi?
¿ No te quedaras con las rusas?
İngiltere Bankası ile olan ilişkilerim " doğal olarak bahis oynamamı engelliyor ancak bu kulübün bir üyesi olarak ve bu şartlar altında, varım.
Mi cargo en el Banco de Inglaterra me impide apostar. Pero como miembro del club podría, bajo circunstancias muy especiales.
Kaplan zambağım, bana karşı bahis oynadıklarını duydum.
Me han dicho, mi lirio tigrado, que apuestan contra mí.
Bahis şablonumu yapmaya çalışıyordum ve bunu yaparken iyi konsantre olmanız gerekiyor.
Trabajaba en mi sistema de apuestas. Se necesita mucha concentración para eso.
Biri "bahis" mi dedi?
- ¿ Apostar?
Bahis en iyi yol değil mi?
La lotería es lo mejor para...
Ona bahis yatırdın, değil mi?
Le has apostado a él, ¿ verdad?
Biraz sarhoş olduğumu, esrarla kafayı bulduğumu düşünüyorsun... hazır paralar havada uçuşuyorken ufak bir bahis oynayayım dedin, öyle mi?
¿ Crees que estoy algo borracho, cargado de hierba, y amablemente quieres participar en la apuesta mientras siga habiendo dinero?
Para verip göndermek -... böyle yüreksizce bir hareket mevz-u bahis bile olamaz.
En ningún momento ha cruzado por mi mente la idea de sobornarlo para quitárnoslo de en medio.
Kupanın içindeki zarlara bahis oynanır. Bu doğru değil mi?
La apuesta es sobre los dados del cubilete. ¿ O me equivoco?
Bahis mi?
¿ Apuesta?
Kaptan'ın hayatının bahis konusu olduğunu söylediniz mi? Evet.
¿ Les ha dicho que la vida del capitán corre peligro?
Yine de küçük bir bahis fena olmaz değil mi?
¿ Te importaría apostar una suma pequeña a la bestia de un cuerno?
Zar kutusunun dışarısındaki zarlar için mi bahis oynadın?
¿ Apostasteis a los dados que estaban fuera del cubilete?
Şimdi ne yapıyorsun? Bahis mi oynatıyorsun?
¿ Y ahora qué, ya también eres jugador?
- Bahis mi oynatıyorsun? - Kusura bakma, locadaki radyonun sesi...
Encendí la radio aquí en el palco.
Hala Yankee'lere mi bahis oynuyorsunuz?
 ¿ Ha vuelto a ganar à © ste otra vez?
Bahis paralarını ben alırım, ödülü sen.
Recojo mi apuesta, y te doy el dinero del premio.
Mr.Callahan ve Mr.LaGattuta adına bahis oynadınız, öyle değil mi?
Apostó para el Sr. Callahan y el Sr. LaGattuta, ¿ verdad?
Bizim bölükten birinin söylediğine göre, idamın için bahis açmışsın.
Un tipo de mi compañía dice que aceptas apuestas sobre tu ejecución.
Basil artık bahis oynamıyor Binbaşı. Değil mi aşkım?
- Basil ya no apuesta, ¿ verdad?
Güzel soru değil mi aşkım? Yazık ki bahis yapmama izin vermedin.
Si me hubieras dejado...
Cebimde bahis oynayanların listesi var.
Tengo en mi bolsillo una lista de la gente con la que aposté.
Bahis kaybettin, değil mi Sam?
¿ Perdiste una apuesta, Sam?
Yani Duke'lar hayatımı, bir bahis için mi mahvettiler? Bahis ne kadardı?
Los Duke, arruinaron mi vida, por una apuesta. ¿ Cuánto apostaron?
21 yaşımdayken babamın kazandığının 50 katını, bahis oynatarak kazanıyordum.
A los 21 años, ganaba 50 veces más que mi padre con lotería ilegal.
Eşit bahis için mi?
¿ Uno contra uno?
Efendim, buraya oynadığım bahis için gelmedim.
Señor, yo no he venido aquí debido a mi apuesta.
Bunun üstüne birazcık bahis koymak istemezsin, değil mi?
¿ Por casualidad querrías apostar?
- Bahis açıyorum.
- Aquí está mi apuesta.
Yani bahis oynamak olayı olduğundan daha güzel bir hale mi getiriyor?
¿ Entonces apostar convierte algo bueno en algo mejor?
Şimdi, Bu bahis konusu izlerin aynıları ya da benzerleri... çoşkulu bir cinsel deneyim sonrası yaşanan ağrılarda da görülebilir mi?
Ahora bien, ¿ No podían estas mismas marcas haber sido hechas... mientras se sacudía en la agonía del éxtasis sexual?