Bekleyelim Çeviri İspanyolca
2,031 parallel translation
Karakola gidip, talimatları bekleyelim.
Volvamos a la Estación, a esperar sus instrucciones.
Endişelenme adamım. Bu aptal tatbikat çok uzadı. Bizde inzibatlar bizi bulmadan önce biraz eğlenmek için neden sabaha kadar bekleyelim diye düşündük.
No te preocupes hermano, este estúpido ejercicio tarda tanto que pensamos, ¿ Para qué esperar a la mañana si podemos divertirnos...
Haydi onu buralarda bekleyelim.
Vamos a esperarlo por aquí.
Bir tır bekleyelim.
Espera un camion.
Hayır, biraz bekleyelim. Gelecektir.
Dale un minuto, ya vendrá
Ne yani burada oturup olmasını mı bekleyelim?
Así que... ¿ se supone que simplemente nos sentamos y esperamos a que ocurra?
Blake'in gelmesini bekleyelim.
Que sólo a esperar Blake aparece.
O ve Blake benzin istasyonuna geri gelir diye oturup burada bekleyelim.
Si él y Brooke volver en la gasolinera... así que sólo voy a esperar.
Değiş tokuşu görene kadar bekleyelim.
Hasta que no veamos el intercambio no.
En iyisi düğüne kadar bekleyelim. Yani senin ev arkadaşlarınla halletmen gereken bazı şeylerin vardır. Biliyorum.
vamos a quedarnos con la boda, quiero decir, tienes esa cosa seguir con tus compañeros, necesitas resolver eso lo sé, lo hare, lo prometo
Sana olanları anlatmak için tüm olayların sonlanmasını bekleyelim dedik.
Queríamos esperar a que acabara todo para explicarte lo que pasó, pero...
Ortalık durulana kadar bekleyelim.
Esperemos a que se calme.
Bir gün daha bekleyelim.
- es lo más difícil de este trabajo.
Bizi açmalarını bekleyelim.
Esperar que nos abran.
Şimdi savcıyı bekleyelim.
Por ahora será mejor que esperemos al fiscal.
- Bekleyin. - Neyi bekleyelim?
Don dará la señal.
Geride kalanlar hazır konumda, burada bekleyelim.
los demás... permaneceremos aquí a la espera.
Pekala, o zaman öbür güne kadar bekleyelim ve bakalım kendini nasıl hissedeceksin.
Bien, entonces, ¿ por qué no esperamos hasta pasado mañana y vemos cómo te sientes?
Bakın, hazmetmek oldukça zaman alacak fakat bence her şeyi öğrenene kadar bekleyelim.
Míra, obviamente hay mucho que asimilar pero creo que deberíamos esperar hasta que sepamos todos los hechos.
Gidelim, ya da polisleri bekleyelim.
¿ nos vamos o esperamos a los polis?
- Bay Yang'ı bekleyelim.
- Esperemos al Sr. Yang.
Sara ve Vegard'ın dönmesini bekleyelim.
Esperemos a que Sara y Vegard regresen.
İçeri girmesini bekleyelim.
- Dejen que entre.
Ölmeyi mi bekleyelim?
¿ Esperamos la muerte?
Yani bekleyelim diyorsun.
¿ Así que quiere esperar? ...
Şimdi bekleyelim bakalım.
- Sí. Y ahora esperamos.
- Mesaj gönderelim ve bekleyelim.
- Enviamos un mensaje y esperemos.
Dışarıda bekleyelim mi?
¿ Nos quieres fuera?
Tamam 1 saat daha bekleyelim, ortaya çıkmazlarsa, gideriz burdan
Bien, haremos esto Esperaremos una hora Sl los chicos no aparecen entonces iremos a buscarlos o nos iremos de aqui
Onun için bekleyelim.
- Deja las tonterías.
- Bekleyelim mi?
¿ Le esperamos a usted? Venid.
Anlatacağım, sadece onun alanda yanmasını bekleyelim. ... Elimizde tutabileceğimiz sadece saygımız kaldı
Te lo digo... vamos a enterrarla en el campo es la única forma de salvar el respeto que nos queda.
Biraz bekleyelim.
Vamos a esperar aquí un rato.
- Tamam, birkaç dakika bekleyelim.
- Esperemos a que se vaya
Bekleyelim ve görelim.
Ahora sólo tenemos que esperar a ver...
Diyorum ki, hepimiz onu bekleyelim ve rıhtımdan aşağı ittirelim ve denize atalım ki, sandalyesi gitsin ve bacakları nasılmış bir görelim.
Mira. Propongo que todos lo esperemos aquí, lo llevemos al muelle y lo empujemos con esa silla al océano para ver qué tan rápido se mueven sus piernas.
Filmleri bekleyelim.
Vamos a esperar a las radiografias.
Güneşin doğuşuna kadar bekleyelim. Rahip ne yapacağımızı bilir.
Habrá que esperar hasta que salga el sol, el sacerdote sabrá qué hacer.
Bekleyelim.
Esperaremos.
Bence burada kalıp kurtarma ekibi göndermeleri için Cumhuriyeti bekleyelim.
Sugiero que nos quedemos aquí y esperemos a que la República...
- Çıkmalarını bekleyelim.
- Esperaremos a que salgan.
Benim böyle de mutlu olduğumu söyledim, bekleyelim dedim.
Que significaba que podríamos esperar un poco más.
Bir arada kalıp oturalım ve buraya yardımın gelmesini bekleyelim.
Manténganse juntos, acomódense y sólo esperen hasta que llegue la ayuda aquí.
Senin söylediğini yapmayıp ikimiz de burada bekleyelim ve lambaya biraz daha süre verelim.
No hacemos lo que usted dijo ambos esperamos aquí, y le damos un poco más de tiempo.
Seni bekleyelim mi?
¿ Te esperamos a cenar?
Sepideh'ten işaret gelmesini bekleyelim.
Esperen una señal de Sepideh.
Polisin senin arabanı bulmasını bekleyelim.
Muy bien. Vamos a esperar a ver si la policía encuentra tu coche.
Olayı aydınlatacak tanıklar var mı diye bekleyelim.
Veamos si hay algún testigo que pueda arrojar algo de luz a lo que ocurrió.
Bekleyelim.
Vamos a esperar.
Niçin bekleyelim?
¿ Por qué esperar?
Neyse, kan tahlilinin bitmesi bekleyelim, hormon seviyelerini kontrol ederiz.
Bien, realicemos un análisis de sangre y verifiquemos los niveles hormonales.
bekle 9205
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemek 37
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167