Benim için sorun yok Çeviri İspanyolca
509 parallel translation
Benim için sorun yok!
Va todo bien conmigo.
Benim için sorun yok.
Yo leo muy bien.
Benim için sorun yok.
No tengo inconveniente.
Tekrar görüşmek istiyorsan benim için sorun yok.
Muy bien, si queréis hablarlo, por mí no hay problema.
benim için sorun yok Seni biri yakalıyacaktı zaten.
¡ Nada me angustia! ¡ Alguien debía cobrar la recompensa!
Benim için sorun yok aslında.
No, no es así.
Benim için sorun yok.
Por mí, bien.
Benim için sorun yok Jack.
No hay problema por mi parte, Jack.
Dita'nın ruhunu temizlemek istiyorsan, benim için sorun yok.
Si quiere limpiar el alma de Dita, a mí no me importa.
- Hayır benim için sorun yok Garry.
- No, Garry.
Benim için sorun yok.
¡ No hay ninguna disputa aquí!
- Benim için sorun yok, efendim.
- Para mí no es un problema, señor.
Benim için sorun yok. Bırak gitsin Phil.
Por mí no hay inconveniente, que se marche.
Eğer hepsi buysa, benim için sorun yok.
Por mí está bien, de verdad. Si es sólo esto...
- Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
- ¿ Pícaro? - Sí, pero vámonos.
Burada takılmak istiyorsan benim için sorun yok.
Si quieres quedarte, me parece bien.
- Benim için sorun yok.
Está bien por mí, están justo aquí.
İş bitirdiğin sürece benim için sorun yok.
Pero mientras puedas funcionar, a mí me da igual.
Benim için sorun yok.
No será un problema.
Teğmen, sebep her ne ise, benim için sorun yok... arazime geri döneyim de.
Cualquiera sea la razón, teniente, me parece bien... en tanto pueda volver a casa.
Benim için sorun yok.
Está bien para mi.
Benim için sorun yok.
- No importa. A mí no me importa.
Benim için sorun yok. Sadece o döşemenin gerçekten var olduğunu kanıtlamak istemiştim.
Solo quería probar que el piso estaba verdaderamente ahi.
- Tamam benim için sorun yok.
- Me parece bien.
Tamam, doğan bebeğini merak etmiyorsan, benim için sorun yok.
Si no te interesa saber que hay un problema por mi está bién
- Ben Sokak Devriyesi..... Yurttaşlar Komitesi'nin bir üyesiyim. Bu yüzden benim için sorun yok.
- Soy de un comité de ciudadanos para patrullar la calle, así que puedo estar aquí.
Benim için sorun yok.
A mí no me importa.
Eğer Bir domuz gibi yaşamak istiyorsan Fleischman. Benim için sorun yok.
Mira, Fleischman, si quieres vivir como uncerdo, me parece bien.
Benim için sorun yok senden uzakta olsam bile.
Yo estaré bien... ... aunque sea sin ti.
Benim için sorun yok.
Estaré bien.
- Benim için sorun yok.
- No hay problema.
- Benim için sorun yok.
- ¿ No será complicado?
Hangi stratejiyi uygularlarsa uygulasınlar benim için sorun yok.
Yo confío en cualquier estrategia que ellos elijan.
Bersagliera'da istedikten sonra benim için bir sorun yok.
Por supuesto.
Burada benim için sorun olacak birisi yok.
No hay nadie aquí que haga que eso me importe.
Başkalarına dokunmuyorsa, benim için de sorun yok.
Si los demás lo toman, yo también.
Eğer Polly için bir sorun yoksa benim için de yok.
Por mí está bien, si Polly acepta.
Benim için endişelenme, Sorun yok.
No te preocupes por mí, no pasa nada.
Hayır, eğer onun için sorun değilse benim için de sorun yok.
No, por mí vale, si por él vale.
Sanirim benim icin sorun yok.
Creo que esperaré abajo.
Araba benim için mi? Sorun yok.
- ¿ El auto es para mí?
Benim için de sorun yok gibi.
Supongo que también me parece bien.
Benim için bir sorun yok.
Por mí no hay problema.
Hiç sorun değil. Benim için sakıncası yok.
No me importa.
Yani, benim için bir sorun yok ama senin için bir problem olduğu kesin.
Quiero decir, no me molesta en absoluto, pero se debe crear un problema para usted.
Rose, yapmak istediğin ne olursa olsun benim için bir sorun yok.
Para mi está bien Io que tú quieras.
Sorun þu ki seçmeler yarýn ve benim rolüme hazýrlanmak için bir oyuncuyla çalýþma fýrsatým yok.
Véase, la cosa es, mañana de la audición, y yo no tengo la oportunidad de trabajar con cualquiera de los otros actores para preparar mi parte.
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
Pero si a ti te parece bien, a mi me parace bien.
Benim için sorun yok
Bueno, no me importa, pero...
Gerçekten, benim için bir şey değişmez. Sorun yok.
no cambia mucho las cosas para mi.
Ama senin için sorun yoksa, Benim için de sorun yok.
Pero si estás de acuerdo con esto, yo también.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39