English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Benim için uygun

Benim için uygun Çeviri İspanyolca

484 parallel translation
Benim için uygun.
Me viene muy bien.
Uçuş planı benim için uygun, senin için de uygunsa tabii.
El recorrido me conviene si te conviene.
Burası benim için uygun bir yer değil.
Sé que este no es mi sitio.
En başından beri Milty'nin benim için uygun olduğunu biliyordum.
Supe que Milty era para mí desde el principio.
- Benim için uygun.
- No me digas más.
Benim için uygun.
Me parece bien.
Fikir beyan etmek benim için uygun olmaz.
No está bien que dé mi opinión.
Muhtemelen, benim için uygun değil.
Entonces, quizá no me convenga.
Benim için uygun, Bay Horgan.
Para mí perfecto, Sr. Horgan.
- Benim için uygun.
- Me parece bien.
Önerilen slogan, "Pepsi için uğrayın." Benim için uygun.
El eslogan sugerido : "Pase por una Pepsi" me parece bien.
- Benim için uygun.
Me parece bastante justo.
- Yarın gece benim için uygun.
- Mañana por la noche estaría bien.
- Benim için uygun.
- Estoy de acuerdo.
Şu an benim için uygun Ben.
Ahora mismo me parece bien, Ben.
Benim için uygun.
Por mí está bien.
Hangisi olursa olsun, eminim, benim için uygun olacaktır.
Seguro, cualquiera será perfecta para mí.
Tişört için teşekkür ederim, ama bunun benim için uygun olduğunu sanmıyorum.
Gracias por la camiseta, pero creo que no es buena para mí.
Perşembe benim için uygun.
Para mi es mejor el jueves.
Burası benim için uygun.
Ésta me gusta.
" Torunuma şu isimlerin konması benim için uygun :
" Éstos son los nombres más adecuados para mi nieto :
Benim için uygun.
De acuerdo.
benim için uygun olan - üzerinde anlaşılan ve benim için uygun olan fiyata - Adriaen van Ostade'nin,
y que me ha sido satisfecha convenida, y que me ha sido satisfecha... un cuadro de Adriaen Van Ostade
Her zaman benim için uygun.
¡ Cuando sea me va bien!
Benim için uygun bir iş var mı, patron?
¿ Tiene algún caso abierto para mí, jefe?
Benim için çok uygun.
Eso me vendría muy bien.
Ve benim için bundan daha uygun bir son da olamazdı.
Y ninguna conclusión posible para ella sería más agradable para mí que esta.
Ama bu durum benim için daha uygun şu anda. André Jurieux için mi?
Y en este momento, me conviene.
Dük için uygun olan benim için de uygun.
Lo que le valía a un duque me vale a mí.
Ve seninle temas kurmaya çalışmak benim için çok da uygun olmaz.
Y sería de Io más incorrecto por mi parte... intentar ponerme en contacto con Vd.
- Senin için uygun olan, benim için de uygundur.
Lo que tlll digas me parece bien, ya lo sabes.
Sıra bendeyse, Sezar'ın öldüğü saatten daha uygun bir saat olmaz benim için. Arasam daha değerlisini bulamam dünyanın en soylu kanına bulanmış kılıçlarınızdan.
Si soy yo, no hay mejor hora que la de la muerte de César... ni un instrumento que valga la mitad que vuestras espadas... enriquecidas con la sangre más noble de este mundo.
Aslında, düzenlemeleri ne kadar çabuk yaparsan, benim için daha uygun olacak.
De hecho, cuanto antes haga los preparativos mejor me vendrá a mí.
Üstlerime asılsız ithamlarda bulunduğum için... benim orduda kalmamın uygun olmadığını düşünüyorsunuz.
Ha insinuado que no estoy capacitado para permanecer en el Ejército porque he provocado la hostilidad de mis oficiales superiores.
Odalar benim için çok uygun Bayan Wilberforce.
Me parecen perfectas, Sra. Wilberforce.
Benim için yaptığın en güzel, en yumuşak şey olmalı. Tüm uygun yerlerini doldur. Bir sürü yıldız yakutuyla.
Tiene que ser la cosa más encantadora y suave que jamás hayas hecho para mí... y debe ajustar en los lugares precisos con muchos zafiros estrella.
Clinker için uygunsa benim içinde uygun.
Bien. A ver qué dice Clinker.
- Üst kısmı benim için uygun.
- La chaqueta me parece perfecta.
Sebebi o değil,.. ... banliyöde kalmak benim için pek uygun olmaz.
No es eso... pero estar en las afueras no es muy cómodo para mí.
Uygun olmadığım işleri yaptığım için, bu benim cezamdır ve babamın işlerini ihmal ettiğim için.
Este es mi castigo por hacer algo para lo que no estoy hecho. Y descuidar el negocio de mi padre.
- Belki de benim ofisim konuşmak için daha uygun. - Bundan şüpheliyim efendim.
- Puede que mi oficina sea un lugar mejor para charlar...
- İkisi de uygun benim için. - Çok güzel.
- Puedo hacer ambas cosas.
Benim amaçlarım için de siz uygun bir adaysınız. Seni seviyorum, Chapman.
tienes posibilidades demasiado!
Ve sana da açıkça söylüyorum. Benim için en uygun zamanda.
Y se las haré saber cuando lo crea conveniente.
Sizin gibi nüfuzlu biri, eski, yaşlı ve sadık hizmetkarı için, uygun bir iş bulabilir mi? Sizden, itaatle, benim için araya girip, sıcak bir tavsiyede bulunmanızı rica ediyorum. Kendimi kimseyi tatmin etmek için sunma hatasına düşmemeliyim.
Si Vuestra Señoría pudiera ayudarme donde encontrar un puesto conveniente, para un viejo y fiel servidor os suplico con total sumisión que me otorgueis una bondadosa recomendación ; yo no dejaría de dedicar lo mejor de mí para corresponder a ésta mediación e intercesión.
Ve bu onlara uygun ise benim için ölmek uygundur.
Y si les conviene a ellos, entonces a mí me conviene morir.
Şuradaki yatak benim için gayet uygun.
Esa cama de ahí me irá estupendamente.
Bilsem bile böyle meseleler benim için konuşmaya uygun değil.
Pero si lo supiera, probablemente tampoco se lo contaría.
Benim için gayet uygun.
Yo puedo hacer lo que quiera.
Benim gibi bilgili ve edebi bir kişi için çok uygun.
apropiado a mi carácter de erudito de hombre de letras.
Albay Radl, Reich için çok önemli olan bir görevde benim direk emirlerim altında çalışmaktadır. Hiçbir rütbe farkı gözetmeden, askeri ve sivil tüm personel Albay Radl'ın uygun gördüğü şekilde ona yardım etmeye mecburdur.
" El coronel Radl actúa bajo mis órdenes directas y personales en un asunto de máxima importancia para el Reich. debe colaborar con él en todo cuanto el coronel Radl estime necesario.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]