Bu adil mi Çeviri İspanyolca
382 parallel translation
Sence bu adil mi?
¿ Te parece justo?
Bu adil mi?
Puede que no, pero quiero hacerlo.
Genç bayan, sizce bu adil mi?
¿ Le parece justo?
Bu adil mi?
¿ De acuerdo?
Bu adil mi, peder?
¿ Es justo eso?
Hepiniz bir kisiye karsi, bu adil mi?
- No es bien... - ¿ Y todos ustedes contra uno está bien?
- Peki bu adil mi?
Eso es injusto.
- Sence bu adil mi?
¿ Piensa que es justo?
Bu adil mi?
¿ Es justo eso?
Sence bu adil mi?
¿ Tú crees que eso es justo, hmm?
Bu adil mi şimdi?
Qué cambio más justo.
Bu adil mi?
¿ Les parece justo?
Fakat bu adil mi? Ne?
- ¿ Pero es justo?
Ve bu adil mi?
¿ Y eso es justo?
Sence bu adil mi?
¿ Le parece justo?
Sence bu adil mi?
¿ Te parece bien?
Kurulu bir aileyi Janet'in üzerine yıkıyorsun. Bu adil mi?
Le da a Janet el peso de una familia ya hecha.
Carmen'le hesapladık. Çiftlik arazisi, hatta otlak olarak bile 10 milyon eder. - Bu adil mi?
Calculamos que aun como pastizal vale 10 millones.
Baba, bizi bu kadar uzun süre ayrı tutman sence adil mi?
Papá, ¿ para ti es justo mantenernos alejados tanto tiempo?
Bak ama, patron, bu oldu mu şimdi? Adil mi ki?
Oiga, jefe, ¿ cree que esto es razonable?
Kurallara göre olacak. Bu yeterince adil mi?
Así cumplimos con las normas.
Sen yüzersen ben de yüzerim. Sence bu adil bir şey mi?
Si se arroja, tendré que arrojarme, ¿ es justo?
Adil olan bu, öyle değil mi?
- Eso es justo, ¿ no?
Sizce bu adil mi?
- ¡ Tampoco yo!
Bu değişim adil mi?
¿ Esa tasa de cambio te parece justa?
Seni bedavaya bu evde barındırmam, adil mi?
¿ Es justo que te aloje a cambio de nada?
- Sence, bu adil mi?
- Y digo yo : ¿ es justo? - No, señor.
Ona 10 dolar zam teklif ettim. Bu adil değil mi?
Le ofrezco 10 dólares más. ¿ No es justo?
Bu adil mi sence?
- ¿ Le parece justo?
Adil mi bu?
¿ Les parece justo?
Sence bu adil değil mi?
¿ Te parece bien?
Bu yeterince adil, değil mi?
Es justo, ¿ no?
Sevgili Heitz, bu pek adil bir soru değil.
Mi querido Heitz, esa pregunta no es justa.
Şimdiye dek bu küçük arabayla büyük iş yaptık, yaptığım birkaç değişikliğe teşekkürler, ve eğer sakıncası yoksa, bazı oldukça adil arazi sürüşleri var.
Hasta ahora me ha ido muy bien con este pequeño auto gracias a algunos pequeños cambios que le hice y para su información mi manera de conducir increíble.
- Martha, bu hiç adil değil. - Adil değil mi?
Eso no se hace.
Sevgili Komiser, bu yemeğin tamamını sizin ödemeniz adil olmaz.
Mi querido teniente, no es justo que Ud. Pague por la cena completa.
Bu güzel. Teorik. Peki bu aşamada durmak adil mi?
Es teoría, pero no es justo parar ahora, ¿ o lo es?
Bu adil değil
Mi turno.
Bu adil bir yargı değil mi?
¿ Es una buena conclusión?
Bu adil bir yargï degil mi?
¿ Es una buena conclusión?
Hayır, bu hiç de adil değil, değil mi?
¿ No, eso no es muy justo, no?
Bu adil mi?
¿ Justo?
Ama bu adil değil! O, eşyaları çiğneyebilir öyle mi?
No es justo ¿ Por que ella si puede mascar a Suertudo?
O kadar adil konuştunuz ki, sanırım şunu söylemeliyim, bileklerimdeki bu bilezikler için size teşekkür etmeliyim.
Mejor será que hable libremente a mi podrìa yo decir, que es usted a quien debo agradecer por estas esposas en mis muñecas.
- Bu pek adil sayılmaz değil mi?
- No es exactamente justo, ¿ cierto?
Bu adil gözükmüyor, değil mi?
No es justo, ¿ verdad?
Vay canına. Bu hiç adil değil, değil mi?
Hombre, pero eso no se hace.
Diyelim ki babam adil bir karşılık... verdi, bu benim isteğime aykırıdır.
Decidle que si mi padre le da respuesta favorable, es en contra de mi voluntad.
Bu yeterince adil mi?
Ahora estamos parejos.
Bu hiç adil değil, geleceğim belirsiz.
No es justo que mi vida penda de un hilo.
- Oh, Benim umrumda bile değil... ancak bu yaptıkları anneme karşı hiç adil değil.
Eso no me importaría. Pero no es justo para mi mamá.