English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Buna izin vermeyeceğim

Buna izin vermeyeceğim Çeviri İspanyolca

426 parallel translation
- Buna izin vermeyeceğim.
- No pienso aceptarlo.
Buna izin vermeyeceğim!
? No Io permitiré!
Buna izin vermeyeceğim!
¡ No lo permitiré!
Buna izin vermeyeceğim!
- No, señor. No lo permitiré!
Sana Lloyd'la veya başka biriyle evlenmeyeceğini söylemeye geldim.. .. çünkü buna izin vermeyeceğim.
He venido a decirte que no te casarás ni con Lloyd ni con nadie, porque no lo permitiré.
Buna izin vermeyeceğim.
No lo permitiré.
Hoşuma gitmiyor ve buna izin vermeyeceğim.
No me gusta y no la tendré. ¿ Entiende?
Buna izin vermeyeceğim Steve.
No voy a dejarte, Steve.
Zorla da olsa buna izin vermeyeceğim!
¡ Ni hablar!
Buna izin vermeyeceğim.
¡ Estás loca! ¡ Te prohibo que te vayas!
Buna izin vermeyeceğim.
No les dejaré.
- Ama buna izin vermeyeceğim.
- Pero, no voy a permitirlo.
Bu anlattıklarınızın tümü saçma sapan fikirler buna izin vermeyeceğim.
Le diré algo que no tiene sentido en todo esto. - Diga.
Buna izin vermeyeceğim.
No dejaré que se cierre.
Ama, buna izin vermeyeceğim!
Pero esto no va a quedar así.
Buna izin vermeyeceğim.
De eso me encargo yo.
Niyetleri bu, ama buna izin vermeyeceğim.
Querrían. Yo no.
Bu onu kiraladığın anlamına gelmez. Buna izin vermeyeceğim!
Eso no significa que usted puede simplemente tómelo. ¡ Yo no lo permitiré!
- Buna izin vermeyeceğim.
- No lo permitiré.
Sizin oyunuz benim dinsel sözümdür ben buna izin vermeyeceğim.
Su voto es mi solemne promesa, de que no permitiré que esto ocurra.
İmparator olduğumda buna izin vermeyeceğim.
Se lo prohibiré cuando sea Emperador.
Bunu bize yapamazsın bayım. Buna izin vermeyeceğim.
No nos puede hacer eso, caballero, no lo permitiré.
Komutan. Buna izin vermeyeceğim.
Comandante... no lo permitiré.
Buna izin vermeyeceğim.
Oh, no lo permitiré.
Hayır, buna izin vermeyeceğim.
- Por favor. - No les dejaré.
Buna izin vermeyeceğim.
Pues no lo va a hacer, no tengo a nadie.
Buna izin vermeyeceğim!
No permitiré eso
Buna izin vermeyeceğim.
Eso no lo permitiré.
Genç bir adamın geleceği maskaralığınız yüzünden büyük tehlikede, ve ben buna izin vermeyeceğim.
El futuro de un joven está en juego por sus chanchullos, y no lo permitiré.
Buna izin vermeyeceğim.
No dejaré que eso pase.
Çünkü ben buna izin vermeyeceğim.
Yo me aseguraré de eso.
- Buna izin vermeyeceğim! - Anahtarı verin.
- ¡ No toleraré esto!
Buna izin vermeyeceğim.
No lo permitiré, Denys.
Buna izin vermeyeceğim!
¡ No lo haré!
Bu mide bulandırıcı, ahlak dışı... ve buna izin vermeyeceğim.
Es asqueroso e inmoral y no pienso tolerarlo.
Buna izin vermeyeceğim.
Y yo no te lo voy a permitir.
- Hayır, buna izin vermeyeceğim!
- ¡ No, no te dejaré hacerlo!
Buna izin vermeyeceğim.
No te dejaré.
Buna asla izin vermeyeceğim.
No lo permitiré. Yo...
Buna izin vermeyeceğim.
No te lo voy a permitir
Buna izin vermeyeceğim. Buna...
- No quedan más balas.
Buna karışmana izin vermeyeceğim.
No te lo voy a permitir.
Toplumunda buna gülüp geçmesine izin vermeyeceğim.
Lucharé también contra la sociedad.
- Buna asla izin vermeyeceğim.
¡ Ten cuidado! ¡ Párate porque yo no pienso permitírtelo!
Buna izin vermeyeceğim.
Yo no Io dejare.
Buna izin vermeyeceğim!
No lo permitiré.
- Hayır, buna izin vermeyeceğim. Bu işi yapmayacak.
No irá, ¿ me oyes?
- Buna daha fazla izin vermeyeceğim!
- ¡ Basta! ¡ No se lo permito!
- Buna izin vermeyeceğim!
¡ Querido amigo!
Buna artık izin vermeyeceğim. Her ne kadar bu sarayın misafiri olarak kılıcımı çekmemem gerektiğini bilsem de.
no permitiré que se falte al honor de una dama, incluso estando en mi palacio, y mi Duque como invitado no se me permite sacar mi espada
Buna izin vermeyeceğim.
No lo puedo permitir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]