Buna ne diyeceksin Çeviri İspanyolca
284 parallel translation
Buna ne diyeceksin, Cuddles en başından beri biliyordu!
¡ Cómo te gusta - Cuddles lo supo desde el principio!
Peki buna ne diyeceksin? Gitmediğimize sevindim.
Menos mal que no fuimos.
- Peki buna ne diyeceksin?
- ¿ Quiere decir algo en su defensa?
- Buna ne diyeceksin, Whitely?
- ¿ Qué dice al respecto?
Buna ne diyeceksin peki?
¿ Que dices a eso?
- Bak sen, buna ne diyeceksin?
- ¿ Qué te ha parecido eso?
Woolridge kardeş. Buna ne diyeceksin?
Hermano Woolridge, ¿ qué tiene que decir a eso?
- Buna ne diyeceksin?
- ¿ Qué me dices de eso?
Buna ne diyeceksin?
¿ Qué te parece?
Buna ne diyeceksin bakalım?
¿ Cómo explica esto?
- Buna ne diyeceksin, Bay Makul Şüphe?
-? Qué me dice ahora?
Buna ne diyeceksin Steve?
¿ Qué dices de esto, Steve?
Buna ne diyeceksin, emlak hırsızı?
¿ Qué te parece eso, ladrón de bienes raíces? ¿ Qué?
- Buna ne diyeceksin?
- ¿ Qué te parece? - ¿ Quién es la mujer?
Peki buna ne diyeceksin?
¿ Qué te parece?
Kesinlikle. Buna ne diyeceksin,
Exacto. ¿ Qué responde a eso,
- Buna ne diyeceksin?
- Qué pasa con la guitarra?
Buna ne diyeceksin?
¿ Qué le parece?
Peki, buna ne diyeceksin, sevgilim?
¿ Qué me dices, "mamita"?
Buna ne diyeceksin?
No le des tanta importancia.
Buna ne diyeceksin?
¿ Qué te parece eso?
Buna ne diyeceksin?
¿ Qué es lo que vas ha decir?
- Buna ne diyeceksin?
- ¿ Y esos cables?
Buna ne diyeceksin Boomer?
¿ Cómo fallaría Ud., Boomer?
Pekala, Kont, buna ne diyeceksin?
Bueno, Conde, ¿ qué me dice de esto?
Peki, Franz buna ne diyeceksin?
¿ Y ahora, Franz, qué dices?
O zaman buna ne diyeceksin?
¿ Y cómo llamarías a esto entonces?
Buna ne diyeceksin?
¿ No tiene nada que decirles?
İşte burada. - Buna ne diyeceksin Carla?
- ¿ Qué vas a decir acerca de esto, Carla?
Buna ne diyeceksin bakalım.
Quizá entiendas mejor este lenguaje.
Buna ne diyeceksin, Poirot?
Poirot?
Buna ne diyeceksin bakalım?
¿ Cómo le parece?
- Buna ne diyeceksin Andrew?
¿ Qué opina de esto, Andrew?
Buna ne diyeceksin? Burada ne zamandır bekliyorum...
Llevo esperando aquí desde... ¿ Cariño?
Buna ne diyeceksin peki?
¿ Qué opinas?
Peki buna ne diyeceksin?
¿ Cómo pasó eso?
Buna ne diyeceksin peki?
- ¿ Y qué es esto?
Bakalım, denge için buna ne diyeceksin?
Bueno, ¿ qué tal esto para igualar?
- Köpeği var. Buna ne diyeceksin?
- Tiene un perro. ¿ Cómo le llama a eso?
Buna ne diyeceksin Elliot Draisen?
¿ Qué me dices a eso, Eliot Draisen?
Buna ne diyeceksin tatlım?
¿ Qué tal conduzco, mujercita?
Buna ne diyeceksin, doktor?
- ¿ Qué dice a eso, doctor?
Buna ne diyeceksin?
Adelante, Arthur, a ver cómo sales de esta.
Peki, tamam. Buna ne diyeceksin?
Bien, de acuerdo.
- Tura. Ne diyeceksin buna?
- Cara. ¿ Qué me dices?
- Buna ne diyeceksin?
¿ Qué me dices de éso?
Buna ne diyeceksin? 50 yıl önce 1.
Por cierto,
"Buna ne diyeceksin, Trevor?"
"Qué piensas de eso, Trevor?"
Buna ne diyeceksin, Mesmer?
¿ Cómo se esto, Mesmer?
- Buna ne diyeceksin?
- ¿ A que no superáis eso?
Buna ne diyeceksin, ha?
Veamos de qué estás hecho.
buna ne diyeceksiniz 16
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna göre 57
buna ihtiyacın yok 25
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna göre 57
buna ihtiyacın yok 25