Bunu Çeviri İspanyolca
645,118 parallel translation
Bunu bir bilirkişiye götürelim.
Llevemos eso al juez.
Ama bunu temizlemiş midir?
¿ Pero limpió esto?
Sebep olduğum şeyden sonra en azından bunu yapmalıydım.
Es lo menos que podía hacer por lo que te hice pasar.
Bunu bilene kadar buradan gitmiyorsun.
No vas a marcharte de aquí hasta que lo sepa.
Bunu duyduğuma üzüldüm, Marvin.
Lamento oírlo, Marvin.
Bunu ispatlayana kadar bu işin kapanmasına izin vermeyeceğim.
Y no voy a dejarlo pasar hasta que pueda probarlo.
Bunu yıllarca istedim.
He querido esto durante años.
Kimse bunu düşünmüyor.
Nadie está pensando eso.
Bunu asla yapmamamızı öneririm, tamam mı?
Y yo nunca sugeriría que hiciéramos eso, ¿ vale?
Hayır, yani, ben Jasper'la çok uğraşıyordum ve o bunu anlamıyor..
No, o sea, lo he estado intentando muy duramente con Jasper y él no lo acepta.
Vakti geldiğinde bunu yapmaya, muktedir misin?
¿ Serás capaz cuando llegue el momento?
bunu diyeceğini biliyordum.
Sí, también creí que habías dicho eso.
Bunu bakacağım.
Yo veré esto.
- Ailesi o kadar mutlu oldu ki bunu bana verdi.
Sus padres estaban tan orgullos que me dieron esto. - ¿ Eres una profesora?
bunu ben yapmıyorum.
Mira, yo no hago esto.
Bunu söylemek bana düşmez.
Eso no es lo que quiero decir, siendo justos.
bunu onunla da mı konuşacaksın?
Un momento, ¿ va a hablar con él también sobre esto?
- Bunu gerçekten...? ! - Sakin ol!
- ¡ ¿ Solo me van a robar?
bunu haftaya yapmamız gerekecek.
Lo siento, tendremos que hacer esto la próxima semana.
Anlayamıyorum bunu.
Ni siquiera puedo entenderlo.
"Bence bunu polis yapmış," diyebilir.
"Creo que la policía armó toda esta mierda".
Bunu söylemesini bekleyeceğim en son kişiydi.
No me esperaba que tú dijeras eso.
Kim okuyor amına koyayım bunu? " dedim.
¿ Quién mierda lo lee? ".
Bazıları bunu yapamıyor. Bazı insanlar, bazı şeyleri aşamıyor.
Algunos no pueden superarlo.
Bunu size siyahi biri olarak söylüyorum.
Se los digo como negro :
Karımın arkadaşı Stewart söyledi bunu.
Me lo dijo Stewart, un amigo de mi mujer.
Çıkın dışarı, bunu kendi aranızda konuşun ve hanginiz daha geyse'karı'olan o olsun. "
Salgan y discútanlo entre ustedes. El que sea el más gay de la pareja es la mujer ".
Bunu yapacağını nereden bileyim?
No sabía que haría algo así.
Bunu yapacağını duyduğumda da korktum.
Cuando me enteré de que lo haría, me dio miedo.
Bir dakika. Bu, Amerika tarihinde öyle bir zaman ki bir Amerikalı, kendisi hakkında bir karar alıyor ve diğer Amerikalılar bunu anlamasalar da destekleyip mutlu olmasına izin mi veriyorlar?
Esperen, ¿ llegamos a un momento en nuestra historia, en que un estadounidense toma una decisión y sus compatriotas, aunque no la comprendan, lo apoyan y lo dejan vivir feliz?
Bunu söyleyen Dave Chappelle, Amerikalı olan.
Lo dice Dave Chappelle, el estadounidense.
Siz gençler bunu kaçırdınız.
Bueno, los jóvenes se lo perdieron.
Kadınlar yaptı bunu. Evet.
Las mujeres tomaron las riendas.
Sıçıp batırdılar. 12 yıl denediler bunu.
La cagaron. Hicieron pruebas durante 12 años.
İlk başta fark etmemiştim ama bunu söylemekle kalmayıp aynı zamanda sahneye de koşuyormuş meğer.
Al principio, no me di cuenta, pero no solo gritó, al mismo tiempo empezó a correr hacia el escenario.
Siyahilerle Yahudiler bunu sürekli birbirine yapar.
Los negros y los judíos hacemos esas comparaciones.
Kevin dedi ki, "Olur da baban seni kızdırırsa bunu giy." Sonra da gitti.
"Si tu padre te hace enojar, póntela".
Bunu yapamam.
No puedo.
Bunu es geçemeyiz.
No puedo dejar de mencionarlo.
Kim yapar lan bunu?
¿ Quién mierda hace algo así?
O siyahi pezevenk bunu hak etti.
Ese hijo de puta se lo merecía.
Bunu alkışlayacağınızı düşünmezdim.
No sabía que aplaudirían por eso.
"Benim için bunu yapar mısınız?" dedim. Herkes "Hurra!" dedi.
"¿ Harían eso por mí?", y toda la muchedumbre vitoreó.
Bunu kimsenin annesine yapmam.
Jamás le haría eso a la madre de nadie.
Bunu yapmaları muhteşem değil mi?
¿ No es increíble cómo lo hacen?
Beyazların bunu anlaması zor ama söylediğim şey çok doğru.
Para los blancos, es difícil de entender, pero estoy diciendo la verdad.
Belki de çırılçıplak ve tek dizinin üzerine çökmüş, eliyle beni tatmin ediyor, ki bunu çok severim.
Quizás ella está desnuda, de rodillas, haciéndome una paja. Me gustan las pajas.
Çılgınsın, " dese. Ama sonra bunu yaparken çekilmiş videomu izleseler...
Es una locura ", pero luego, cuando vieran el video, me dijeran :
Bu arkadaş grubu bunu tasvip etmez. "
Este grupo no está de acuerdo con eso ".
Kız bunu niye yapar, anlamıyorum. Adam niye yapar, onu da.
No sé por qué se casó con él, ni por qué él se casó con ella.
Bunu söylerken asıl yaptığım şeyse bu kaltaklarla üçlü yapma ihtimalimi korumaktı.
Les dije eso último para no destruir la posibilidad de hacer un trío con esas perras.
bunu duyduğuma sevindim 230
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunu biliyorum 710
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunun için üzgünüm 144
bunu yapma 481
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunu biliyorum 710
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunun için üzgünüm 144
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunu bilmiyordum 213
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunu bilmiyordum 213
bunun adı ne 18
bununla ne demek istiyorsun 20
bunu sevdim 345
bunun anlamı ne 159
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunu yapamam 834
bunun yanında 90
bununla ne demek istiyorsun 20
bunu sevdim 345
bunun anlamı ne 159
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunu yapamam 834
bunun yanında 90