Bunu alabilirsin Çeviri İspanyolca
261 parallel translation
Bunu alabilirsin.
Te puedes quedar con esto.
Tamam. Bunu alabilirsin.
Puede contestar aquí.
İşte, bunu alabilirsin.
Ten, te doy esto.
- Evet, bunu alabilirsin.
- Sí, quédate con éste.
Çok pahalı çamaşırlar. Bunu alabilirsin.
Bonita ropa interior Puedes quedarte con ella.
Bunu alabilirsin...
Para ti.
Bununla birlikte, yemek için bir şey istiyorsan, bunu alabilirsin.
Sin embargo, si desea algo para el almuerzo, toma esto.
Şimdi, eğer onu nereye götürdüklerini bana söylersen, bunu alabilirsin.
Te la daré si me dices dónde la han llevado.
Bunu alabilirsin.
Aqui lo tienes.
- Bunu alabilirsin.
- Quédate con éste.
Bunu alabilirsin, kovboy kız.
Toma éste, vaquera.
Bunu alabilirsin.
Tenga, quédeselo.
Hayır, bunu alabilirsin.
No, toma.
- İstersen, bunu alabilirsin.
- Quédate, tomamos una lata.
Bunu alabilirsin.
Puedo darte esto.
- Bunu alabilirsin.
- Quédatelo.
Hiç önemli değil, bunu alabilirsin.
Es gratis, tómalo.
Bunu alabilirsin, fakat, um, kitabın bende.
Puedes tomarla, pero, tengo tu libro.
Bunu alabilirsin.
Puedes tener esto.
Ama bunu alabilirsin.
Pero puede guardarlo.
Tarif yok ama bunu alabilirsin.
No tengo la receta, pero toma.
- Bugün bunu alabilirsin.
- Puede llevarse esto hoy.
- İşte, bunu alabilirsin!
- Tenga, sargento, quédese con éste.
Bunu da alabilirsin.
Puedes quedarte esto también.
Bunu da alabilirsin.
Te lo puedes quedar.
Yarın bunu ayarlamaya ne dersin? Bir arkadaşını da yanına alabilirsin.
¿ Por qué no lo organizamos mañana?
Kendine bir düzine tilki kürkü alabilirsin ama yine de bunu giyeceksin.
Puede comprarse una docena de abrigos de piel, pero se pondrá este.
Dostum hiç bunu düşündün mü? 20 yıl içinde, Hoylake'in yerini alabilirsin ve bu da yükselebileceğin son nokta olur. Ve bu da yılda 1000 £, şehre yakın küçük bir ev, 2.el sıradan bir araba ve bunlara uygun bir eş anlamına gelir.
Si trabajas duro, puede que dentro de 20 años llegues al despacho de Hoylake, y eso serían mil al año, una casa adosada, un coche de segunda mano y una mujer a juego, ¿ me sigues?
Giderken bunu da alabilirsin.
Podéis llevaros ésta.
Bu Roybal zihnimi parlatıyor, Bunu bütün eczanelerden alabilirsin.
Dá igual. Estoy flasheando con este Roybal, podés comprarlo en cualquier drugstore.
Bunu da alabilirsin.
Te regalo esto también.
Gerisini aldıysan, Bunu da alabilirsin.
Venga, llévatelo todo y déjanos sin nada.
Paketi alabilirsin. Bunu da.
Puede quedarse el paquete, y este otro también.
Bunu da. Bunu da alabilirsin.
Hasta esto también, toma esto.
Bunu bitirirsen, tatlı olarak yulaf ezmesi alabilirsin.
Terminalo y puedes comer un barra de granola de postre.
- Bunu yanına alabilirsin.
Puedes llevarte a ese contigo. ¿ Como se llama?
Bunu satarsan Beşinci caddede güzel bir çatı katı alabilirsin.
Si vendieras ésta, podrías tener un lindo ático en la Quinta Avenida.
Bunu yapıştırırsan parayı alabilirsin.
Si firmas aquí, podrás cobrarlo.
Kendini daha iyi hissedeceksen bunu geri alabilirsin.
Puedes quedártela, si así te sientes mejor.
Bunu aşağıda çöpten alabilirsin. Ait olduğu yer orası.
Puede encontrarlos en la basura, ahí abajo, ése es su lugar.
Bunu satarsan Beşinci caddede güzel bir çatı katı alabilirsin.
Después de que la compró, un representante de la familia real Saudí le ofreció el doble.
Kimse kazanamaz. Şirketi alabilirsin. Aslında senin ve dev egonun bunu bir at yarışına çevirmesini izlemek eğlenceli olacak.
Para hacer un trato, no sólo venderías a tu madre, sino por entrega contra reembolso.
Sana bir hediyem var, bunu geri alabilirsin.
también tengo un regalito para ti. puedes quedarte con esto.
Kimsenin uğramadığı bir yerde yaşarsan, evin bir harabeyse ve tamir ettirmiyorsan, böyle bir araba alabilirsin. Bunu kim yapar ki?
Estas listo?
Şimdi geri döndüğüne göre, bunu ondan alabilirsin.
Ahora que has vuelto, puedes tomar su lugar.
İyi. Şimdi bunu kontrol altına alabilirsin.
Bien, ahora puedes controlar esto.
- Belki bunu satıp, onu alabilirsin.
- Tal vez Ud. podría vender esto y comprarlo.
Yarin bunu yanina alabilirsin
Te las puedes llevar mañana.
... bunu onlara kanıtlayabilirsen eminim ki Joshua'yı geri alabilirsin.
Pero si enderezas tu vida y lo demuestras, estoy segura de que te devolverán a Joshua.
- Bunu artık geri alabilirsin.
Regresa eso, ahora.
İstersen bunu ödünç alabilirsin.
Puedes ponerte esto, es de mi mujer.
alabilirsiniz 33
alabilirsin 108
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
alabilirsin 108
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu sevdim 345
bunu bilmiyordum 213
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapabilir misin 143
bunu biliyordum 108
bunu yapmak istiyorum 21
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu sevdim 345
bunu bilmiyordum 213
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapabilir misin 143
bunu biliyordum 108
bunu yapmak istiyorum 21