Bunun gibi Çeviri İspanyolca
9,355 parallel translation
Bu adam, bunun gibi görünen birisiyle olurdu.
¿ Has pensado en eso? Ese tipo saldría con alguien que luce así.
Ameliyattan sonra aynen bunun gibi gözükeceksin.
Después de la cirugía, te verás exactamente así.
Peki bunun gibi bir bebek hakkında ne düşünüyorsun?
Así que, ¿ qué has piensas sobre, este bebé?
Toplu gözdağı verme, sex kontratları bunun gibi gerçek şeyler.
Intimidación Mob, sexo para los contratos... Algunas cosas reales.
Ama öyle değilmiş. Burada sadece bürokrasi, kurallar, zaman çizelgeleri ve bunun gibi şeyler geçerliymiş.
Esto es un poco de todo casi una burocracia, y las normas y horarios y ese tipo de cosas.
İlk buluşmamızda sana bir papatya vermiştim. Tıpkı bunun gibi.
En nuestra primera cita, te di una margarita, como esta.
Beyin olayları bariz değildir çünkü görünürde hasar yoktur ama bunun gibi bir parmak bükülmesinde...
El tejido cerebral no es asqueroso porque no hay signo visible de daño, pero un dedo que se tuerce como
Benim de bunun gibi bir ayakkabı çantam vardı.
Tengo una bolsa de zapatos igual que esa.
İhanet edenleri, katilleri. Mesela bunun gibi :
Traidores, asesinos, como este...
Aldığımız bilgilere göre Sam Keating'in cesedi ciddi bir şekilde yakıldıktan ve parçalara ayrıldıktan sonra bunun gibi dört ayrı çöp torbasına konulmuş.
Fuentes nos dicen que los restos de Sam Keating se colocaron en cuatro bolsas de basura separadas, iguales a esta, después de que fueran quemados y desmembrados.
Bunun gibi birşeyi inşa etmek için vaktimiz yok.
No tenemos tiempo de construir algo así.
Bunun gibi salak fahişeler?
¿ Idiotas como ella?
Malcolm, bunun gibi bireysel makaleler gördüğümde bu aşamayı ciddiye almadığını düşünüyorum.
Malcolm, cuando veo cosas gusta este ensayo personal, creo que no está tomando el proceso en serio.
Tıpkı bunun gibi.
- Al igual que este.
O da bunun gibi
Le gusta este tipo.
Ondan önce çok neşeli biriydi. Tıpkı bunun gibi.
Y antes de eso, era un niño risueño, como este.
"Yaban Ördekleri" nde bunun gibi bir durumun içinde hiç kalmadım.
Nunca antes he experimentado algo así en la historia de "Patos salvajes".
Oh, bunun gibi seksi.
Es sexy así.
Aria, bu... İki hafta önce bunun gibi bir şey yazmak istedim ama plastik poşet içinde duvarlara zımbalı olduğum için meşguldüm.
Aria, eso es sí, y que quise escribir esto hace, no sé, dos semanas, pero estaba muy ocupada siendo sofocada por una sábana de plástico?
Bunun gibi mi?
¿ Así?
Hiçbir zaman bir misafirin kafa derisini yüzmezler özellikle de bunun gibi tatlıysa.
Nunca arrancarían la cabellera a un invitado. Especialmente a uno tan querido.
Bunun gibi küstah fahişeyi mi?
¿ Una puta insolente como esa?
Babamda bunun gibi bir tane vardı.
Mi padre tenía uno como este.
Ya da bunun gibi bir şey.
British Airways Vuelo 117. O algo parecido.
Bunun gibi bir elbise giymiyorum bile.
Ni siquiera me gusta usar vestidos.
Yani o bunun gibi bir şey mi yaptı?
Entonces, lo hizo, ¿ y ya está?
Bunun gibi bir hareket Canterbury'nin Mars tarafından yok edildiğini doğrular.
Tal acción solo confirmará que el Canterbury fue destruido por Marte.
Tamam, bunun gibi bir şeyin bir daha yaşanmayacağından emin olalım.
Vale, asegurémonos de que nada como esto vuelva a ocurrir jamás.
Bunun gibi.
Justo así.
Hep yaptığın gibi bunun da üstesinden geldin.
Lo resolviste, como siempre.
Bu, "göç eden balina sürüsü." Bunun korkunç olacağını düşünebilirdim ama bu sanki ruh için aroma terapi masajı gibi.
Esto es "migración de orcas".
Bunun için de konsantre olmam gerek. Yani kazık gibi başımda beklemezsen çok sevineceğim.
Así que estoy intentando algo nuevo pero necesito concentrarme y ayudaría mucho si dejaras de merodearme como un acosador.
Hayır, hayır. Kendine ufak bir domuz pastırması alırsın Margarita gibi. Kadınlar bunun için var.
No, búscate una compañera... como Margarita.
Erkek Fatma gibi görünüp de aptal bir çocuğu suçlayamazsın bunun için.
¡ No puedes culpar a un chico estúpido cuando tú eres el arquetipo de la marimacho!
Diğeri gibi bunun da benzini bitti.
Nos quedamos sin combustible, como antes.
Ve duyulduğu gibi salakça. Bunun bir anlamı olduğunu düşündüm.
Y por tonto que suene, pensé que eso significaba algo.
Çünkü bunun bir ortayaş krizi gibi bir şey olduğunu sanmıştım o lisedeki orospuyu sikmen, ya şöyle olsa oyunların ve hayatıma devam etmeliyim falan.
Porque pensé que esto era una crisis de los cuarenta años... cogerte a la perra de la secundaria, jugar al "qué tal si" y superarlo.
Ama onun da herkes gibi asla anlamadığı şey, bunun beni baştan çıkardığıydı.
Pero lo que ella no podía entender, lo que nadie podía entender, me enciende.
"Dileğim 15 yıl sonra da bu geceki gibi mutlu olmak." Bunun tek sebebi o gece George'la mercimeği fırına verdiğiniz içindi.
"Mi sueño es estar dentro de 15 años tan feliz como esta noche." Eso es solo porque lo conseguiste con George esa noche.
Bir delikanlı gibi giyinmiş İngiliz hanımefendi müstehcen şarkılar söylüyor. - Bunun söylentileri yayması gerekir.
Bien, una dama sassenach vestida como un muchacho cantando una canción obscena... debería hacer correr la voz.
Bunun dışında, bir çoğunuzun bildiği gibi yıllarımı gerçek babamı bulmak için harcadım.
Que fuera del camino, como muchos de ustedes saben, He pasado anos buscando la verdadera identidad de mi padre biologico.
Bunun gibi şeyler mi?
¿ Te refieres a otras cosas como esta?
California and Indiana gibi eyaletlerde arındırılmış toplumun faydaları görülüyor bunun yasa yapılması düşünülüyor.
Estados como California e Indiana ya están viendo los beneficios de una sociedad purificada y consideran introducirla en sus legislaciones.
Bunun yerine, aceleci bir çocuk gibi davrandın.
En cambio, actúas como un niño impulsivo.
Bunun bir ortadan kaybolma gibi göstermemiz gerekiyordu.
Tenemos que hacer que parezca que desapareció.
Bunun altında kalan, ayak altında ezilen üzüm gibi olur.
Ya sabes, quedarse atrapado debajo de eso sería como pisar una uva.
Verschlagen Wolfmarten'ı Steinlutz gibi gösteriyor. Bunun Amerika'da satışı yoktu. Nereden buldun?
La Verschlagen hace ver a la Wolfmarten como una Steinlutz. estas no están disponibles en América. ¿ Donde la conseguiste?
- Bunun sebebi katır gibi inatçı olman.
- Eso es porque eres muy obstinado.
Belki öyledir ama çitlerinize bunun gibi yıkayınca çıkan boyayla zarar verildi.
uno como este.
Karınızın arabasına da bunun gibi bir boya temizleyiciyle zarar verildi.
Y el auto de tu esposa
Felicity'e bunun tıpkı Cakarta gibi olduğunu söyle.
Le dije a Felicity que esto es como Jakarta.
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
bunun gibi şeyler 48
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun gibi mi 57
bunun gibi şeyler 48
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90