Bunu biliyorsun Çeviri İspanyolca
11,267 parallel translation
Bence bunu biliyorsun.
Creo que ya lo sabes.
Bunu biliyorsun, değil mi?
Lo sabes, ¿ verdad?
Bence sende bunu biliyorsun.
Creo que sabes eso.
Bunu biliyorsun, değil mi?
Y lo sabes, ¿ no?
Önemli olan bunun sağlıklı olmaması. Bunu biliyorsun.
Lo único que importa es que esto no es sano y tú lo sabes.
Bunu biliyorsun.
Lo sabes.
- Bu tam bir saçmalık ve bunu biliyorsun.
Eso es un montón de mierda y lo sabes.
Bunu biliyorsun değil mi?
Lo sabes, ¿ cierto?
Çalışan tek insan sen değilsin, bunu biliyorsun.
No eres la única persona que trabaja, sabes.
Burada ölecek ve sen bunu biliyorsun.
Va a morir aquí y lo sabes.
Ama sen zaten bunu biliyorsun.
Pero entonces, uh, sabrías eso.
Bunu biliyorsun, değil mi?
Sabías eso, ¿ verdad?
Dinle, seçimin ne olursa olsun arkanda olacağım, bunu biliyorsun.
Escucha, lo que sea que elijas, te respaldaré. Lo sabes.
Buraya sana zarar vermeye gelmedim fakat bunu biliyorsun, değil mi?
No quiero hacerte ningún daño, pero ya lo sabes, ¿ verdad?
Bu serbest kürsü, sen de bunu biliyorsun.
Es sobre libertad de expresión, y lo sabes.
Onun üzerine çok fazla düştün ve bunu biliyorsun. Bunu biliyorsun!
Lo consientes demasiado y lo sabes.
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo se hace eso?
Peki bunu nasıl biliyorsun? Çünkü katilleri tanırım, Vega.
Porque conozco de asesinos, Vega.
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
Ayrıca bunu o sapık kasabadan birinin yaptığını biliyorsun.
Aparte, sabes si alguien de Villa Pervertido lo hizo.
Sen nereden biliyorsun bunu?
Un momento, ¿ cómo lo has sabido?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Y cómo sabes esto?
Evrak çantasında eski bir yağlı boya tablosu vardı. Boom. Bunu nereden biliyorsun?
Había una pintura al óleo antigua en ese maletín. ¿ Cómo lo sabes?
Herkes bunu söylemez, biliyorsun ki.
No todos pueden decir lo mismo, sabes.
Elin boş gidersen seni öldürür, bunu sen de biliyorsun.
Espera, si lovas a ver con las manos vacías, te matará.
Alex, bunu yapamayacağını biliyorsun.
Oye. Alex, sabes que no podías hacer eso.
- Bunu sen de biliyorsun.
- Lo sabes.
Sen de biliyorsun bunu.
Lo sabes.
Bunu yiyemeyeceğini biliyorsun.
Sabes que no puedes comer esto.
Diğer doktorlar sana para böceği veya pinti deyip dalga geçtiklerinde benim bunu yapmama sebebimi eminim sen de biliyorsun.
Incluso cuando los otros te llaman "insecto del dinero" o "avaro", y se burlan de ti... la razón por la que no puedo hacerlo es... estoy segura de que sabes por qué.
Bunu yapman gerektiğini biliyorsun, değil mi?
Quiero decir, ya sabes lo que tienes que hacer esto, ¿ verdad?
Diyabetiksin ama bunu zaten biliyorsun.
Eres diabético. Pero ya lo sabías.
- Bunu biliyorsun.
Ya lo sabes.
- Hepinizin böyle şeylerini bilmek benim görevim. - Nereden biliyorsun bunu?
- ¿ Cómo sabes eso?
- Nereden biliyorsun bunu?
¿ Cómo lo sabes?
Bunu daha fazla yapamayacağımı biliyorsun.
Sabes que ya no puedo hacer esto.
Bunu nereden biliyorsun kıvırcık? Ugh. 3 seçeneğe indirebildik.
¿ Cómo sabías eso, ricitos? Lo hemos reducido a...
Bunu biliyorsun.
Se merece más y lo sabes.
Yani, yaklaşık olarak 1 yıldır büyük bir şey planladıklarını biliyorsun ama bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorsun.
Entonces, ha estado con esto por casi un año, sabe que están planeando algo grande, pero no tiene nada que ayude a atraparlos.
Bunu etraflıca düşünmediğini biliyorsun değil mi?
Sabes, no lo has pensado a fondo.
Bunu nasıl biliyorsun?
¿ Como sabes eso?
Bunu nereden biliyorsun? Nelerin döndüğünü sana gösterebilirim Kyle. Ama önce, bana bana güvenmek zorundasın.
como sabes eso... puedo mostrarte lo que ocurre, Kyle, pero tienes que confiar en mi cuales son los ultimos 4 digitos de tu seguro social?
- Bunu nasıl biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
- Cassandra, polisi ara. - Bunu yapamayacağımı biliyorsun.
Cassandra, llama a la policía.
Bunu sen de çok iyi biliyorsun.
Usted sabe tan bien como cualquiera.
Ve bunu sen de biliyorsun.
Y lo sabes.
Bunu ben biliyorum, sen biliyorsun ama onlar bilmiyor.
Yo lo sé, tú lo sabes, pero ellos no.
Biliyorsun, bunu yapamam.
Sabes que no puedo hacer eso.
Peki, sen bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo podrías saber eso?
- Bunu nasıI biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
bunu biliyorsun değil mi 52
bunu biliyorsunuz 81
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
bunu biliyorsunuz 81
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108