Bunu biliyordum Çeviri İspanyolca
1,796 parallel translation
Bunu biliyorum. Bunu biliyordum.
Yo se eso.
Bunu biliyordum ama nasıl bu kadar ileri gidebildi?
♪ Siempre me encantarás ♪ ♪ Jefe ♪ ♪ Eres eterno para mí ♪
Biliyordum, bunu biliyordum!
¡ Lo sabía! ¡ Lo sabía!
Bunu biliyordum.
Siempre lo supe.
- Evet, bunu biliyordum, Rikke.
- Sí, lo sabía, Rikke.
Sanırım bunu biliyordum.
¿ Sabes qué? Creo que sí sabía eso.
Bunu biliyordum.
Mm.
Bunu biliyordum.
Lo sabía.
Ve ben bunu biliyordum.
Y yo lo sabía.
Evet, bunu biliyordum ama o paraya dokunamaz ki.
Sí, pensaba que era un fideicomiso y que no podía tocarlo.
Bunu biliyordum.
Eso lo sabía.
Bunu biliyordum.
Oh, Sabia eso.
- Bunu biliyordum.
Oh, Se eso.
Ve ben de bunu biliyordum.
Lo sabía.
- Bunu biliyordum.
- De acuerdo. Ya sabía eso.
Biliyordum bunu biliyordum
Lo sabía. Sólo lo sabía.
Kuralları tam olarak hatırlamıyorum, ama önemli olan kaybetmesi ve bunu biliyordum.
Bueno, olvidé los términos exactos pero la idea es que él perdió, como sabía que pasaría.
Çünkü işinden ne kadar keyif aldığını biliyordum ve bunu mahvetmek istemedim.
Porque sabía cuánto disfrutas tu trabajo y no quería arruinar eso.
Sadece deniyordum. bunu Yapmayacağını biliyordum...
Sólo lo intentaba. No creí que fuera a...
Bunu yapacağını biliyordum.
Eres tan predecible.
Bunu zaten biliyordum.
Ya lo sabía.
Bunu biliyordum.... şimdi herşey bitti.
Lo sé, todo se acabó ahora.
Bunu biliyordum zaten.
- Sí.
Bunu hep biliyordum ama görmek daha güzel.
Siempre lo supe. Adoro verlo.
Bunu olacağını biliyordum...
Sabía que esto pasaría.
Bunu yapacaklarını biliyordum. Merak etme. Her hareketini inceledim.
sabia que iban a hacer eso no te preocupes, he estudiado cada uno de sus movimientos sera como quitarle un dulce a un bebe
Bunu hak etmiştim. Tarifi de biliyordum.
Diablos, me la merecía, y sabía justo el remedio para eso.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Sabía que dirías eso.
Ama bunu her zaman kalbimde biliyordum. Orada birşey, bir gün bana çıkacağımı söylüyordu.
Pero mi corazón siempre supo una cosa, y era que algún día, me iría de ahí.
Ve bir gün bana gelip bir şeyler isteyeceğini, ihtiyacın olan bir şey isteyeceğini ve bunu sadece benim sana verebileceğimi biliyordum.f
Sabía que algún día acudirías a mí, que me pedirías algo que necesitaras y que solo yo podría darte.
Ama biliyordum ki bunu yaparsam.. o...
Pero sabía que si lo hacía, él...
Bunu başından beri biliyordum.
Lo sabía.
Niyetim buydu, Joe bunu yapabilmek için onu tekrar görmem gerektiğini biliyordum.
Bien, esa era mi intención, Joe, Y para que eso fuera posible, sabía que necesitaba verlo de nuevo.
Bu kasabada, bunu anlayamayacak insanlar olduğunu biliyordum.
Yo sólo... He aceptado el hecho que hay personas en este pueblo que no van a entenderlo.
Bunu zaten biliyordum.
Yo ya sabía acerca de eso.
Tel örgüler dışında saldırılara katıldığını biliyordum, ama uzun süre bir şey olmayınca, bunu bilmeme rağmen, bir güvenlik hissi oluştu.
Sabía que estaba haciendo allanamientos, pero no los había hecho en mucho tiempo y me dió una sensación de seguridad saber eso.
Bunu soracağını biliyordum.
Sabía que preguntarías eso.
O bir şey biliyordu gibi Bilmiyordum ki ve biliyordum ben yapabildiğimi bunu kanıtlamak asla.
Como si supiera algo que yo no sé... y supiera que nunca podría demostrarlo.
Tamam, bunu biliyordum.
Lo sabía.
Bunu almak biliyordum.
- Sabía que lo aceptarías.
Bunu bir yerde gördüğümü biliyordum.
Sí. Sabía que lo había visto en algún lado.
Yoluna çıkanların üstüne bastığını biliyordum. Bunu bana yapabileceğini tahmin edemezdim.
Siempre supe que pisabas a la gente para llegar a lo más alto, pero nunca pensé que me lo harías a mi.
Peki, bunu diyeceğini biliyordum.
Sabía que dirías eso.
Böyle olacağını biliyordum. Ama bunu istediğini keşke baştan söyleseydin.
Sabía que esto iba a pasar solo que me gustaría que me lo hubieses dicho a la cara, que esto es lo que querías.
Çünkü biliyordum ki... vicdanın seni bunu herkese açıklamaya zorlayacaktı, ve ben bunu paylaşmaya hazır değildim.
Porque sabía que tu consciencia haría que expusieras todo esto a merced de todos para pisotearlo y no estaba lista para compartirlo entonces.
Bunu söyleyeceğini biliyordum, Kyle.
Pensé que dirías eso, Kyle.
Bunu olacağını biliyordum.
Sabía que esto sucedería.
Bunu diyeceğini biliyordum.
- Sabía que serían primero.
Bunu biliyordum.
Ya lo sabía
Bunu başından beri biliyordum...
Lo supe desde un principio...
Bunu yapacağını biliyordum.
¡ Sabía que ibas a hacer esto!
biliyordum 1178
biliyordum zaten 31
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
biliyordum zaten 31
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapabilirim 231
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21