English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bırak artık

Bırak artık Çeviri İspanyolca

2,902 parallel translation
İnsanlar ya öyledir ya değildir. Ben değilim, O yüzden bırak artık!
¡ La gente lo es o no lo es, y yo no lo soy, así que déjame en paz!
Bana laf söylemeyi bırak artık.
Como si nada.
- Özür dilemeyi bırak. Bırak artık.
- ¿ Puedes olvidarlo?
Bırak artık peşini.
Déjalo ir.
- Onu korumayı bırak artık!
¡ No la estoy protegiendo!
Bırak artık.
Allá va.
Sammy, benimle uğraşmayı bırak artık oğlum, tamam mı?
Sammy, tienes que dejar de joderme ahí dentro, ¿ vale?
Bırak artık, Butt-Head.
Córtala, Butt-Head.
- Bırak artık.
- Dejame ir.
Endişelenmeyi bırak artık.
Oh, deja de preocuparte.
Bırak artık.
Solo olvídalo.
- Carl, bırak artık. - Hayır.
- Carl, déjalo estar.
Alın. Tamam, geçiştirmeyi bırak artık.
Aquí.
- Kardeş olayını bırak artık.
Hey, apaga la cosa de los hermanos.
Düşünmeyi bırak artık.
Tienes que olvidarlo.
Bırak artık beni.
Déjame ir.
Bırak artık.
Haz que desaparezca.
Kız gibi davranmayı bırak artık.
Deja de ser una niña.
Bırak artık.
Ahí te va.
Hadi ama adamım. Peşini bırak artık şu işin.
Tío, déjalo, ¿ vale?
Bırak artık dedim, Eddie!
¡ Escúchame! ¡ Retrocede, Eddie!
Bırak artık. Sen kazandın.
Vamos, tú ganas.
Çocukça eğlenmeyi bırak artık.
Es realmente una broma infantil.
Bırak artık Paul.
Imposible, Paul.
- Kesmeyi bırak artık.
- Deja de mirar.
Geç kal. Hatta bırak artık!
Mejor aún, renuncia.
Bırak artık.
Olvídalo.
Bunu yapmayı bırak artık.
Deja de hacer esto.
Tamam bırak artık.
Está bien, adelante.
O yüzden bırak artık.
# So quit it
Ne zaman bir şey söylesem tribe girmeyi bırak artık.
¿ Por qué revoleas los ojos cada vez que digo algo?
Şunu bırak artık, çocuk.
Oye, dame eso, tienes que cortar con esta mierda, chico.
- Bırak bu işi artık.
Así que pasará.
Bırak da gideyim artık. Al bakalım.
Necesitas dejarme ir.
Son 19 yıldır, umut elimizden kayıp gidiyor gibiydi,.. ... ama hepimizin artık daha rahat nefes aldığını düşünüyorum,.. ... ve yeni kavuştuğumuz özgürlüğümüz takdirsiz bırakılmayacaktır, bu nedenle sizlere teşekkür ederim.
Durante los últimos 19 años, pareció, que aquella esperanza se escabullía, pero ahora pienso que todos podemos respirar un poco más fácil, y recuperar nuestra libertad no pasará desapercibida, así que gracias.
Dışkı? Tamam, liste yapmayı bırakır mısın artık?
Muy bien, ¿ quieres dejar ya la lista?
"Donny bırak artık!"
- Sabemos que tú estás haciendo esto.
Artık burada bırak, olmaz mı?
¿ Por qué no lo llamas por su nombre?
Bırakın artık çantaları.
Basta con la mochila.
Zaman, dindar ve laik filozofların binyıllardır üzerine tartıştığı bu manevi değerler hakkında ahkam kesmeyi ve boş konuşmayı bırakıp bunları artık uygulamaya koyma zamanıdır.
Es hora de dejar de pontificar y pregonar solo de palabra aquellos valores espirituales que religiosos y filosofos seculares han estado discutiendo por milenios y ponerlos finalmente en practica.
Çok çalıştın artık bırak.
Estás esforzándote muy duro.
Bırak beni artık.
Déjame ir.
Artık oyun oynamayı bir kenara bırakıyoruz ve borcun yalnızca 65 bin.
Está bien. Ahora que se acabaron los juegos, sólo me debes 65000 dólares.
Yeter artık, bırak beni!
Bajrangi, es impresionante, hombre.
Bırakın artık!
¡ Ya acabamos con eso!
Pamuk eller cebe artık, demoyu bırakın.
Es hora de editar, de montar el demo.
- Şöyle konuşmayı bırakır mısın artık.
- Abigail, ¿ podrías terminar con eso?
Artık bırakıyorum.
Si debí hacerlo.
Bir beyefendi, bir hanımefendiyi sosyal bir etkinliğin tam ortasında bırakıp gittiğinde bunun bir bayanı ne kadar aşağıladığını biliyor musunuz! Bu o kadar büyük bir hakarettir ki ; o kişi artık bir beyefendi sayılmaz.
Cuando un caballero abandona una Dama, en la mitad de un evento social, humillándola y permitiendo la burla de sus amigas... la afrenta es tan grande que él ya no podrá ser considerado un caballero...
Bu hayatı geride bırakıp yeni bir sayfa açma zamanıdır artık!
¡ Es hora de cerrar otra puerta y vivir otro día!
Artık kılıcını bırakıp asil bir şekilde hayata göz yummasının vakti geldi.
Es hora de que cuelgue los guantes y muera con algo parecido a la dignidad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]