Da ne var Çeviri İspanyolca
3,105 parallel translation
Rajasthan'da ne var?
¿ Qué pasa en Rajasthan?
Hey, bir dakika Iütfen beyler. Kaliforniya'da ne var, ne yok?
Y, ¿ Qué está sucediendo en California?
İçinde kim ya da ne var bilmiyoruz. Tek düşündüğüm rüyamın Klaus'u öldürmemize yardım etmek için olduğu.
No sabemos quién o qué hay dentro, solo que creo que mi sueño me dice que ayude a matar a Klaus.
Aşağıda ne var?
¿ Qué hay allí?
Aşağıda ne var?
¿ Qué hay abajo?
- Ne var biliyor musun, bana da birazcık...
¿ Sabes qué? Dame un poco.
Siyasete dair ne bir yeteneğim ne de tecrübem var ama şimdi öğrendim ve gelecekte daha da fazla öğrenmek istiyorum.
En política, no soy dotado ni experimentado, pero ahora he aprendido y quiero aprender más para evitar omitir cualquier pensamiento.
Kapıda polis var, ne halt ettin yine?
Hay un policía en la puerta. ¿ Qué demonios has hecho?
Ne kadar zamanımız var?
¿ Cuánto tiempo me da?
Sonra da Bağdat'a kaçıyorlar - Amca? Ne var?
Luego se introducen de contrabando en Bagdad. - ¿ Tio?
O zaman ne var da satıyorsun ulan?
¿ Entonces a cuánto la vendes, entonces?
Kafanda bazı kavramlar var, ya da sen ona ne diyorsan.
Acerca de las intuiciones que tiene, o como quiera llamarles.
Polis soruşturmaya devam ediyor ama herkesin kafasında bir sürü soru var. Buna asıl önemli olan bu iki soru da dâhil. MOB da kim ve bunlar ne anlama geliyor?
La policía sigue investigando y quedan muchas dudas sobre la identidad de los bailarines y lo que están buscando.
Demek not da var. Ana fikri ne peki?
Una nota. ¿ Qué dice la nota?
Keşke Dr. Ryan burada olsa da bu benzetmelerini duysa. - Ne var?
Sabes, ojalá la Dra. Ryan estuviera aquí para oír esas sensibles analogías tuyas.
Başkaları da mı var? Ne?
¿ Ha habido muchos?
- Ne yararı var ki bize?
- ¿ Qué se nos da?
- Hayır, bu yer çok güzel. Şuna bak. Ne kadar çok ağaç ve çimen var ve ağaçlar oksijen üretir, bu da senin için iyi.
- No, este lugar es muy bonito míralo, mira los árboles, el césped, los árboles generan oxigeno, es bueno para ti.
Tamam da sadece duştayken böyleyse, ne faydası var ki?
Seguro, ¿ pero de qué sirve si sólo puede cantar así en la ducha?
Helena da olup onda olmayan ne var?
¿ Qué le falta que Helena tenía?
Tam olarak ne olduğunu açıklamak çok zor. Ama o anda bu kutsallığı hissettim her ne kadar bu tanımı yapmayı biz seçmiş olsak da bu kutsallık kuşkusuz nehirlerde, göllerde ve dağlarda var olduğu kadar betonlar ve taksiler içerisinde de varlığını sürdürüyor.
Es difícil explicar exactamente qué pasó pero sentí que en ese momento, el divino o cómo sea que decidamos definir tal cosa seguramente vive tanto en el concreto y los taxis...
- Dışarıda ne işimiz var?
- ¿ Por qué estamos afuera?
Bugün 15 : 30'da basın toplantısı var. Plastiklerle alakalı ne dememi istiyorsun?
En la conferencia de prensa de hoy a las 3 : 30, ¿ qué digo de los plásticos?
Ne kaldı ki burada? "Merhaba" var ve sonra da edatlar falan.
¿ Qué queda? Un "hola" y preposiciones.
Artık bunun ne anlamı var?
¿ Pero... qué más le da ya?
Bu insanların o kadar kötü ne yanı var da onlardan haberimin olmasını istemedin?
¿ Qué es tan horrible de esa gente por lo que no querías que los conociera?
Ne önemi var?
¿ Qué más da?
Yavaş ol. Ne demek başkaları da var?
Más despacio.
Yani, sen çoktan asilsin, her ne kadar kendini isimlendirsen de ve krallığında bir müzenin basamakları olsa da ama şimdi hüküm süreceğin koca bir ülke var çünkü sen bir gerçek hayat prensesi olacaksın.
Quiero decir, tú ya eras de la realeza, aunque te otorgaras el título tú misma, y tu reinado fueran las escaleras de un museo, pero ahora tienes un país entero que reinar, porque vas a ser una princesa de verdad.
Görmeye ya da duymaya ne gerek var?
¿ Qué es eso que he visto o escuchado?
- Bu da ne? - Bir fikrim var.
Que demonios, tengo una idea.
Karen'da, bende olmayan ne var?
¿ Qué tiene ella que no tenga yo?
Adamlarımız da buradaydı. Soluk borusu ezilmiş ve üçüncü derece yanıkları var. Şimdi, ne dersin?
Y nuestro hombre acá tiene la traquea aplastada... y quemaduras en tercer grado.
Ya da Tanrı hakkında ne dersin? Bahsettiğim şu ki m, lyonlarca insan kiliseye gidiyor, ve Chupacabra için bile daha çok delil var.
Millones de personas van a la iglesia, y eso... que hay más evidencia del Chupacabras que de Dios.
Aması dışarıda senin ne olduğunu ve neler atlattığını bilip yardımcı olmak isteyen kaç kişi var?
Pero cuanta gente hay... que saben lo que estas pasando y quieran ayudarte?
Neyin var ya da sana ne oldu bilmiyorum. Ama kendinle ilgili bahsetmediğin bazı sorunların var biliyorum.
Y no sé qué te está pasando o qué te sucedió, pero sé que tienes cosas de las que no quieres hablar.
Parti giysi teması da "beceri yatı" ydı. - Schmidt'in göbek adını yasal olarak "yapıyorum" diye değiştiren arkadaşı var. - Ne?
Y debía vestirse como en los yates.
Kanada'da beyzbola benzer ne var bilmiyorum ama bu bir tam sayı *.
No sé cual es el equivalente canadiense del béisbol pero esto es un Home-Run.
Peki, dışarıda bir yerlerdeyse ve başına bir şey geldiyse onu bulmak için ne kadar zamanımız var?
Así que si él está ahí fuera y si algo le ha pasado a él... ¿ Cuánto tiempo tenemos para encontrarlo?
Dışarıda ne kadar basın mensubu var biliyor musun?
¿ Sabes cuantos medios de comunicación están allá afuera?
- Hayır, sorun Shirley. Dışarıda doktorlarımız var ama,... - Ne oldu?
No, Es Shirley hemos tenido a los doctores fuera pero que pasa?
Jackson polislere ne söylediyse evde daha da kötüsü var.
Cualquier cosa que Jackson le dijera a la policía, lo que hay en su casa es peor.
Ne kaldı ki burada? "Merhaba" var ve sonra da edatlar falan.
¿ Qué queda aquí? Yo tenía "hola" y tengo...
Ayrıca duşta da bir tane var, hani şu tıraş olurken buhar yapmayandan. Bir tanesini seç. Ne tür olduğu fark etmez.
Oh, también hay una pequeña en la ducha... Cualquien espejo.
Sizce ne kadar? Sizce aşağıda ne kadar paramız var?
¿ Cuánto dinero crees que tenemos ahí?
Soru şu ki, Lloyd'da ne işi var?
La pregunta es : ¿ por qué lo tiene Lloyd?
San Fransisco'da Başkan Garfield'a adanan ne var?
¿ Qué hay dedicado al Presidente Garfield en San Francisco?
Bu ölen kim ya da ne olursa olsun, hala büyü gücü var.
Bueno, sea lo que sea o quien sea, aún tiene propiedades mágicas.
Bende bir kaç peruk var ya da... çekici bir türbana ne dersin?
Tengo algunas pelucas a las que puedes echar un vistazo, o.. ¿ un atractivo turbante?
Gecenin bu saatinde dışarıda ne işiniz var?
¿ Por qué está fuera a estas horas de la noche?
Yukarıda ne var?
¿ Qué hay arriba?
da ne demek 81
da ne 23
da ne oldu 16
da nerede 17
da ne işin var 23
da ne yapıyorsun 30
da ne yapıyordun 16
ne var ne yok 320
ne var 4237
ne var ki 145
da ne 23
da ne oldu 16
da nerede 17
da ne işin var 23
da ne yapıyorsun 30
da ne yapıyordun 16
ne var ne yok 320
ne var 4237
ne var ki 145
ne var bunda 130
ne var ki bunda 23
ne var orada 75
ne var burada 20
ne varsa 17
ne var yani 22
ne var biliyor musun 75
ne vardı 185
ne var içinde 24
vardı 193
ne var ki bunda 23
ne var orada 75
ne var burada 20
ne varsa 17
ne var yani 22
ne var biliyor musun 75
ne vardı 185
ne var içinde 24
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23