Devam edebiliriz Çeviri İspanyolca
858 parallel translation
- Artık devam edebiliriz.
- Podemos empezar.
Üç yıl sonra, işim tamamlandığında belki kaldığımız yerden devam edebiliriz.
En tres años, al terminar mi trabajo... quizá podamos retomar donde dejamos.
Işıklarınızı yakın ve sahneye doğru döndürün, bu şekilde devam edebiliriz, tamam mı?
Dirija sus luces al decorado para que podamos seguir, ¿ sí?
Talimatlar değişmedi, devam edebiliriz.
- Bien. Las órdenes no han cambiado, seguimos adelante.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz?
¿ Cuánto tiempo podremos seguir así?
Madam yorulduysa uygun bir zamanında partiye devam edebiliriz.
Si está cansada, será un placer volver a jugar cuando la señora disponga.
Buna istediğin kadar devam edebiliriz.
Me contento con esperar aquí contigo.
Her neyse, artık daha fazla gecikme olmaksızın ve mutlak güvende olarak ilerlemeye devam edebiliriz.
Podemos continuar sin más demora y con absoluta seguridad.
Kazançlıydık, kazançlı olmaya devam edebiliriz.
Ha salido bien todo y así va a continuar.
Beraber gezmeye devam edebiliriz.
Menos mal, ahora podemos marcharnos.
Evlenip yine gülmeye devam edebiliriz.
Podemos estar casados y tener risas.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz gizlice ucuz otellerde buluşmaya?
No podía seguir viéndote a escondidas. Llegarías a detestarme.
Bir hal çaresi bulmak için tartışmamıza orada devam edebiliriz.
Podemos seguir esta charla tomando un trago "medicinal".
Şimdi sohbetimize devam edebiliriz.
Ahora podemos seguir con nuestra conversación.
Ne geriye dönebiliriz ne de devam edebiliriz.
No podemos dar la vuelta ni seguir adelante.
Bu şekilde yaşamaya nasıl devam edebiliriz, bilmiyorum.
No sé cómo podemos seguir viviendo así.
O halde kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Entonces podremos continuar donde nos quedamos.
Daha ne kadar bu şekilde devam edebiliriz?
¿ Cuánto tiempo resistiremos?
Aramaya devam edebiliriz.
Ya nos llamaremos.
Ben bu akşam, şu vatozu keserek incelemeye devam edebiliriz diye umuyordum.
Esperaba que pudiéramos volver a disecar ese pez raya esta tarde.
Düzen yeniden sağlandığında devam edebiliriz.
Cuando usted quiera hacer callar, podemos continuar la discusión.
İşlerimizi yapmaya devam edebiliriz ve kimse zarar görmez.
Podemos seguir haciendo lo que hacemos, y en realidad nadie sale lastimado.
Şimdi devam edebiliriz.
Creo que ahora podemos proceder.
Bir arada yaşamaya devam edebiliriz değil mi, Baba?
Podemos estar juntos ahora, ¿ verdad papá?
Kaldığımız yerden devam edebiliriz, tıpkı eskisi gibi.
Todo vuelve a empezar, todo como antes.
Düşündüm ki oyuna devam edebiliriz.
Pensé que seguiría jugando.
Şimdi eğer kalan iki misafirimiz izin verirse devam edebiliriz.
Si el resto de invitados lo permite, procederemos.
Bir saat 15 dakika daha ileriye gitmeye devam edebiliriz.
Podemos mantener el impulso por otra hora y 15 minutos. Muy bien.
Bunun bilimsel bir açıklaması var. Ama önemli olan, senin beni görebilmen, benimle konuşabilmen, ve... oradan devam edebiliriz.
Tiene una explicación científica, pero lo único que importa ahora es que me ves, puedes hablar conmigo y... ya veremos.
Hala vaktimiz varken yürümeye devam edebiliriz.
Mientras quede tiempo podemos salir a pie.
Birbirimizi, gizli gizli görmeye devam edebiliriz. Hyde Park'ta ıssız banklarda ve banliyö istasyonlarının bekleme odalarında.
Claro que podemos vernos clandestinamente... en bancos escondidos del Hyde Park... y en las habitaciones de estaciones de tren.
Devam edebiliriz!
¡ Debemos irnos!
Daha ne kadar bu şekilde devam edebiliriz sanıyorsun?
¿ Cuánto tiempo podremos continuar así?
Sonra belki pazarları da çalışabiliriz, belki gece de çalışmaya devam edebiliriz. Aslında belki çocuklarımızı ve karılarımızı da buraya getirebiliriz.
así trabajamos también los domingos y podemos venir de noche y también traer a los niños y las mujeres.
Evet. Herkes burada olduğuna göre dosyanıza devam edebiliriz.
Volveré a leer el artículo del Código que les concierne.
Süitte tatlı yiyerek devam edebiliriz.
Así podemos comer el postre en la habitación, más tarde.
Oturuma sonra devam edebiliriz.
Podemos aplazar la reunión.
Sohbete devam edebiliriz.
Podemos seguir conversando.
Pekala, Walter, devam edebiliriz.
Bien, Walter, aquí vamos.
Komiser, yola devam edebiliriz.
Sheriff, estamos listos para partir.
Şimdi dövüş izlemeye devam edebiliriz.
Podemos comenzar con el ensayo ahora.
Ama Birliğe üye olmasan nasıl yolumuza devam edebiliriz?
Pero, ¿ como podemos pensar en libertad si no tenemos una Liga que nos agrupe?
Şimdi işimize devam edebiliriz... Hatta istesek fotoğraf bile basabiliriz bu ışıkta!
Ahora, ahora ya podemos ir a lo nuestro... podemos hasta revelar fotos si nos da la gana.
Veya dümdüz devam edebiliriz.
O seguir conduciendo e ir directos.
Her ne kadar görevimizi tamamlamak zor hale gelse de... sizden bu bayanın ve benim buradan... ayrılmamıza izin vermenizi talep ediyorum böylelikle tek başımıza devam edebiliriz.
Y Paz quizá también. Pido permiso para llevarme a la muchacha conmigo... e intentar cumplir nuestra misión... aunque ahora parece condenada al fracaso.
Öyleyse oyunumuza devam edebiliriz.
- Entonces proseguiremos con el juego.
Artık devam edebiliriz.
Y ahora sigamos.
Çok güzel, devam edebiliriz.
Elección.
O zaman dersimize devam edebiliriz.
- No.
Varolmaya devam ettiğini nasıl kabul edebiliriz... Dün ve ondan önceki gün?
¿ Cómo podemos aceptar que pueda seguir siendo el mismo... sea ayer o antes de ayer?
Artık devam edebiliriz.
Será mejor ponernos en marcha.
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59