Erkek mi Çeviri İspanyolca
10,140 parallel translation
- Erkek mi, kız mı?
¿ Niño o niña? ¿ Qué?
Yoksa, cinsiyeti erkek mi?
No, es... ¿ es un niño?
Annem erkek arkadaşıyla Tucson'a taşındı. Ben de kuzenim Jazmina'yı hastaneye götürdüm.
Mi mamá se mudó a Tucson con su novio, así que envié al hospital a mi prima Jazmina.
Yatak odam yoğun bakım olurdu erkek kardeşim de hasta rolünü oynardı.
Haría que mi cuarto pareciera una unidad de cuidados intensivos y que mis hermanitos pretendieran ser víctimas de traumas.
Bana yeniden güvenebilirsen belki gelecekte erkek arkadaşım olacağını ya da...
Que eres mi posible futuro novio si alguna vez vuelves a confiar en mí o...
Hayır, ayrıca erkek arkadaşım değil ama ondan hoşlanıyorum ve beni tekrar yatağa atmasını istiyorum o yüzden herkes düzgün davransın.
No, y no es mi novio, pero me gusta y me gustaría dormir con él, así que todos compórtense debidamente.
Annem daha önce erkek arkadaşlarımdan birisiyle hiç tanışmadı. O yüzden... minnettarım.
Mi mamá nunca ha conocido a un novio mío... así... que te lo agradezco.
Konu iki erkek olduğu zaman daha farklı değil mi Megan?
¿ No es diferente cuando son dos hombres, Megan?
Erkek arkadaşım olur musun?
¿ quieres ser mi novio?
O sadece erkek arkadaşım.
Es mi novio.
Gecenin bir yarısı beni arayan sen değil miydin? Yatağımda erkek arkadaşımlayken, onca yolu arabayla gelip seni ormanda becermemi isteyen sen değil miydin?
¿ No fuiste tú el que me llamó cuando estaba con mi novio... para ir al bosque por sexo?
Çok çekici bir erkek olmana rağmen bana taklif ettiğin şeyler etkiliydi. Sana "hayır, teşekkürler" demeliydim. Çünkü ben zaten hayatımın aşkıyla tanıştım.
Y aunque eres muy atractivo y tu oferta de hacerme cosas terribles fue eficaz debería haberte dicho "No, gracias", porque ya conocí al amor de mi vida.
- Eski erkek arkadaşım burada ve burada olmaması gerekirdi.
Mi ex novio está aquí y se supone que no debería estar. Vale.
Ama benim erkek arkadaşım onun erkek arkadaşından telefon almaya başlayınca "N'oluyoruz lan?" dedim, sonra da bu benim sorunum oldu işte.
Pero cuando mi novio recibe llamadas del novio de ella, diciendo : "¿ Qué mierda, hermano?" Entonces se vuelve asunto mío, ¿ sabes?
"Bakın bu benim erkek arkadaşım," dersin.
¡ Ah, es mi novio!
Erkek erkektir sonuçta, değil mi?
Bueno, un hombre es un hombre, ¿ no?
Erkek kardeşim yepyeni bir Miata almış.
Mi hermano se compró un nuevo Miata.
- Eski erkek arkadaşım Ace de gidiyor.
Mi exnovio Ace va.
Sanırım kardeşim gibi bir erkek çocuk istiyorum.
Creo que quiero un hijo al igual que mi hermano.
- Erkek arkadaşım değil o.
- No es mi hombre.
Fakat erkek yüzücüler, kız jimnastikçilerden farklı değil mi?
¿ Pero no son diferentes los nadadores y las gimnastas?
Benim erkek ve kız kardeşim bön aptalın tekiyken bir de.
En tanto que mi hermano y mi hermana son unos idiotas de aquellos.
- Buraya kız ve erkek torunlarım için geldim.
Estoy aquí por mi nieto y por mi nieta.
Ama erkek arkadaşım doğma büyüme buralı.
Mi novio sí. Es nativo, nacido y criado aquí.
Ve erkek arkadaşım.
Y mi novio.
Erkek arkadaşım bakir ulan!
¡ Mi novio es un puto virgen!
Ben, erkek kardeşim Cristobal'ı hatırladın mı?
¿ Ben, te acuerdas de mi hermano Cristóbal?
Eski erkek arkadaşıma rastlamadan 3 saat duramıyorum.
! Ni siquiera puedo pasar tres horas sin encontrarme con mi ex-novio.
Erkek gibi mi?
¿ Como hombres?
Erkek gibi mi?
¡ ¿ Como hombres? !
Erkek gibi mi!
¡ Como hombres!
Hayatımda hiç erkek kardeşim olmadı. Hiç erkek kardeşim olmadı ve gelecekte olması için de kesinlikle en ufak bir niyetim yok.
No he tenido un hermano en mi vida. y ciertamente, no tengo la menor intención... de tener uno en el futuro.
Gerçek şu ki efendim nişanlımın erkek kardeşi yeni aramızdan ayrıldı ve nişanlım henüz kendine gelebilmiş değil.
La verdad es, señor, es que el hermano de mi novia, ha fallecido recién... y ella no lo ha tomado bien.
Ve hatırlarsın ki eski erkek arkadaşım tarafından country'den uzaklaştırılmıştım.
Y si recuerdas, fue mi novio de entonces el que me alejó del country.
Gardırobum senin erkek giyimi standartlarına uymuyorsa, üzgünüm.
Lo siento si mi guardarropa no está a la altura de tus estandards de sastrería.
Erkek kardeşim hakkında.
Es acerca de mi hermanito.
Ölen erkek kardeşimin.
Mi hermano menor, el que murió.
- Öyleyim. Evimdeki tüm erkek çocukların velâyet hakkı bende ve Dr. Gallinger'a tüm bu ameliyatları uygulaması için tam yetki verdim.
Tengo la custodia estatal de todos estos chicos en mi casa y de hecho autoricé totalmente al Dr. Gallinger para que realizase esas operaciones.
Dün gece şu salak eski erkek arkadaşım aradı, sarhoş.
Así que mi puto ex-novio me llama borracho anoche y es como, " ¿ Qué?
Erkek arkadaşım döndü.
Mi novio ha regresado.
- Nelson, erkek arkadaşım, Blaine. - Merhaba.
Nelson, este es mi novio,
Ben de erkek arkadaşımla buradayım, Stuart.
Sí, solo estoy aquí con mi novio, Stuart.
Müdürle aramızda bir yaş var ikimiz de lise yönetimi işinde çalışmak istedik. Müdür Figgins erkek kardeşim.
Director Figgins es mi hermano.
Tony, eski erkek arkadaşım.
Tony, mi exnovio.
Kardeşim ve erkek arkadaşıyla geldik.
Vine con mi hermano, este es su novio.
Artik Facebook'da erkek avina mi ciktin?
Qué, ¿ ahora buscas a tipos en Facebook?
Babam erkek arkadaşımı öğrendi. Ona zarar verecek.
Papá se ha enterado de lo de mi nuevo novio, y va a hacerle daño.
Erkek arkadaşımı aldattım diye beni kullanabileceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que puedes manipularme porque engañé a mi novio?
# Umarım erkek arkadaşım bunu takmaz #
* Espero que a mi novio no le importe *
Erkek arkadaşının babandan büyük olması gibi mi?
¿ Como el problema de que tu novio sea mayor que tu padre?
Mars'ınki erkek işaretinin aynısı. - Mars, Savaş Tanrısı, değil mi?
Oh, Dios mío, el de Marte es igual que el símbolo masculino.