Güvende mi Çeviri İspanyolca
1,471 parallel translation
Kendini güvende mi hissediyor?
¿ Es inseguro?
- Orada güvende mi hissediyorsun?
- ¿ Te sientes segura allá arriba? - Sí.
Kardeşleriniz, aileniz, arkadaşlarınız güvende mi?
¿ Están tus hermanos, familia y amigos a salvo?
Annem güvende mi?
¿ Mi madre está a salvo?
Güvende mi?
¿ A salvo?
- O güvende mi?
- ¿ Está a salvo?
- Başkan güvende mi?
- ¿ El Presidente está a salvo?
Kırmızı alarm. Güvende mi?
Pasen a alerta roja. ¿ Está a salvo?
Kraliçe S., D.'ye bunu yapıyorsa herhangi birimiz güvende mi?
Pero si la Reina S. puede hacerle esto a D. ¿ Está alguno de nosotros seguro?
Paran güvende mi?
¿ Tu dinero está a salvo?
- Güvende mi?
- ¿ Está bien?
Sen yakalanırsan ben güvende mi olacağım?
¿ Estaré seguro si te capturan?
Kitap güvende mi?
¿ El libro está a salvo?
Güvende mi?
¿ Está a salvo?
Son olarak demek istediğim sizce o güvende mi?
¿ Al menos está a salvo?
İçimde güvende.
Esta a salvo dentro de mi.
Bilgilerimin güvende olmasını bilmeliyim.
Necesito saber que mi información está segura.
Son günlerde fazla güvende olmak mümkün değil, değil mi?
Bueno, no puedes ser demasiado cuidadoso estos días, ¿ verdad?
Gerekirse öl ama önce babamın güvende olduğuna emin ol.
Muere si tienes que hacerlo. Pero antes tienes que asegurarte de que mi padre está a salvo.
Ofisimde güvende.
- A salvo en mi oficina.
Hutt yavrusu Padawan'ımla birlikte Jabba'nın sarayında güvende.
El Hutt está con mi padawan, seguro en el palacio de Jabba.
Ama güvende tutabilmek benim yeteneğimin ötesindeydi.
Pero mantenerla a salvo y todo rompería mi habilidad para poder entrar en su mente
- Annem nerede? - Annen güvende.
- ¿ Dónde está mi madre?
Benim işim Dean Mitchell'ın güvende olduğundan emin olmak, hepsi bu.
Mi trabajo es asegurarme de que Dean Mitchell esté a salvo, eso es todo.
Görevim, bu geminin güvende olmasını sağlamak.
Es mi trabajo cuidar por la seguridad de esta nave.
Toplantının dışında fotoğrafçılar görüyorum, Kendimi güvende hissedemiyorum..
Veo fotógrafos afuera de mi reunión, no me siento seguro.
Annemi ve kendimi, güvende tutacağımı sandım.
Sólo creí que nos mantendría a mi mamá y a mí protegidos.
Fakat, şimdi ailemin güvende olduğundan emin olmalıyım.
Pero ahora tengo que asegurarme de que mi familia esté bien.
Bizi güvende tutmak için her şeyi benim üstüme yaptı.
Puso todo a mi nombre. Para mantenernos a salvo.
Bu patlama iyi bir şey mi yani? Güneş, füzyon reaksiyonuna elverişsiz hale geldi mi hepimiz güvende oluruz. Evet.
¿ La implosión es algo bueno?
Rios ve tetikçileri göz ardı etmemizin anlamı ailemin güvende olması ise bunu denemeye değer.
Si dejar que Rios y sus tiradores resbalen por las grietas significa que mi familia estará a salvo vale la pena hacerlo.
Kanımca o benim yanımda senin yanında olduğundan daha güvende.
Mi evaluación personal es que está más a salvo conmigo que con usted.
Bunu yaparken kendini güvende hissettin mi? Herşeyin gerçek hayatta olabileceği kadar güvenliydi.
Tan seguro como algo de la vida real puede ser.
- Ama güvende olduğunu biliyorsun değil mi?
- Pero sabes que estás a salvo, ¿ verdad? - Lo sé.
Kendi evinde kendini güvende hissetmediğinde uyumak zor oluyor, değil mi?
Es difícil dormir si no te sientes segura en tu casa, ¿ no?
Evimde güvende olmaya ihtiyacım var, hepsi bu.
Sólo necesito sentirme segura en mi casa, es todo.
Seni çalabilirim, benim tarafımda güvende olursun. Ama onayına ihtiyacım var.
Puedes seguir por tu camino, estar seguro a mi lado pero debo tener tu acuerdo.
Sarah Jane, bebeğimiz, güvende olacak mı? İyi bir hayat yaşayabilecek mi?
Sarah Jane, nuestro bebe, si esta segura, ¿ tendra una buena vida?
Benim yüzümden hayatın tehlikede, güvende olduğuna emin olmalıyım.
Tu vida está en peligro, por mi culpa. Necesito saber que estarás a salvo.
Güvende olmak için mi?
¿ Eso es seguro? Lo dudo.
Oval ofisten çıkarım ve elmas kıçımda güvende olur.
Salgo de la Oficina Oval con el diamante escondido bien seguro en mi ano.
- Size söz veriyorum, onun güvende olduğundan emin olacağım, Leydim.
- ¡ No! Me aseguraré que él esté a salvo, mi Lady.
Kuruluşumun merkezini bilgilendirdiğimde bana Burma'da güvende olmadığımı Tayland'a gelmemi istediklerini söylediler.
Cuando le informé esto a los jefes de mi organización me dijeron : "No estás seguro en Myanmar. Queremos que vengas a Tailandia".
Hazineyi güvende tut. Oğlum için.
Salvaguarda el tesoro... para mi hijo.
Burada güvende olacağız, değil mi?
Estaremos a salvo aquí, ¿ verdad?
Yani kendinizi daha güçlü, daha güvende, daha muktedir mi hissediyorsunuz?
¿ Diría que se siente más fuerte, más seguro, más capaz?
Senin güvende olarak eve dönmen benim görevim ve ben bunu yapacağım.
Es mi deber llevarla a casa a salvo y eso haré.
Yemin ederim, şu anda tek amacım onun güvende olması.
Te doy mi palabra, su seguridad es mi principal preocupación en este punto.
Ben Amerikan ordusuna gönüllü katılanlardan birinin annesiyim. Onun güvende olduğundan emin olmak istiyorum.
Mi hijo se alistó en el ejército de EE.UU. Quiero saber cómo diagnosticar su estado de salud.
Aile dostu komşuluğun olduğu Brooklyn'nin doğu yakasına taşınabilirdim, fakat bu çocuğumu güvende tutmaya yeter miydi?
Podría mudarme de East Villaje a un vecindario familiar en Brooklyn, pero ¿ es suficiente para mantener a salvo a mi hijo?
Oğlum güvende. Geri dönmeliyim.
Mi hijo está sólo.