English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hey bak

Hey bak Çeviri İspanyolca

5,451 parallel translation
Hey bakın, şu bütün çocukların bahsettiği adam o.
Mirad, es el tipo del que hablan todos los críos.
Hey bak bir hayvanat bahçesi neden gidip yemek aşırmıyoruz?
Mira, un zoo. ¿ Entramos y birlamos algo de comer?
Hey bak, onları kafaya takma, Pat.
Oye, mira, no te enojes con ellos, Pat.
Hey, bak Dedektif Frost bana ne ayarladı.
Oye, ven a ver lo que el Detective Frost preparó para mí.
Hey, şu ufaklığa bir bakın.
Oye, aquí está el hombrecito.
Hey, bana bakın.
Mírame.
Hey, bana bak.
Oye, mírame.
Bak az!
Hey!
Hey, Yamamoto, gel de şuna bir bak.
¡ Oye! Yamamoto, ven a ver esto.
- Hayır, hayır. Hey, bana bak.
- No, no, oye, oye, mírame.
Hey, telefona bakın.
Oye, mira mi teléfono.
Hey, hey, bana bak.
Oye, oye, oye, mírame.
Hey, sakin ol, bak.
Relájate, mira.
Hey, dinle bak, sana bunu söylemek için bir fırsatını arıyordum ve işinde müthiş olman dışında açıkçası belli ki- -
Oye escucha, quiero aprovechar esta oportunidad para decirte que no solo eres estupenda en tu trabajo...
Hey, çocuk, öylece bakınmayı bırakıp biraz yardım etsene!
Vamos, chico, dame una mano aquí.
Hey, bak.
Mira.
Hey, iyi tarafından bak.
Oye, mira el lado bueno.
Hey, şuna bak.
Oye, mira esto.
Hey! Buraya bak!
Oye ven acá.
Hey! Pekala, pekala, bak Batnut ve Ruben olarak, bir baş düşmanınız var mı, bir tür suçlu?
Como Batnut y Rubén tiene usted un archi-enemigo, un villano?
Hey, Millie'nin resmine bakıyorsun.
Estás viendo una foto de Millie.
Hey. Sophie, uyan. Hey, bana bak.
Sophia, despierta.
Bak. Hey!
Mira. ¡ Oye!
Hey çocuk, bana bak.
Oye, cariño, mírame.
Lisa, üniversite sermayene bir bak.
Hey, Lisa, mira tu cuenta para la universidad!
Hey, annen ya da hasta bakıcın değilim ancak hastalığa dirençsiz kalıp ölürsen babanın bir dahaki maaş çekimi göndermeyeceğine eminim, tamam mı?
Oye, no soy tu madre, no soy tu enfermera, pero si mueres por la exposición aquí fuera, estoy bastante segura que tu padre no me enviará el próximo cheque, ¿ bien?
Beyler, şunu yaparken Lois'in yüzüne iyi bakın.
Hey, chicos, miren la cara que hace Lois cuando hago esto.
Hey, yeni bilekliğime bak!
¡ Oye, mira mi nueva pulsera!
Hey, bak, salak bir altı bin dolar için gidip uçağa sabotaj yapacak değilim.
Oye, mira, no voy a sabotear un avión por más de seis mil repugnantes dólares.
- Hey, dün gece burun üstü yere çakılan bir uçağın bakımını yapıyorsun. Telefonunun sürekli çalacağını hiç sanmıyorum.
Oye, mantienes un avión que cayó en picada al suelo anoche, no creo que el tono de tu teléfono deje de sonar.
Belki "Kötü Kurt" dedikleri bir arkadaşları vardı onlar da "Hey, kötü Kurt, bak adını Doctor Who'nun her yerine yazıyoruz," diyorlardı.
Como que tenían un amigo que llamaban "Lobo feroz" y es como " Oye, Lobo feroz, estamos poniendo tu nombre alrededor del programa Doctor Who y él está como, chicos estáis locos.
Hey, bak ne yapıyorum şimdi.
Oye, mira lo que puedo hacer.
Bana bak Ölüm Meleği!
Hey, ángel de la muerte.
Bana bak, ihtiyar adam!
¡ Hey, vejestorio!
Hey, "ihtiyac" hileli bir kelimedir. Su yonden bak, hangisi daha iyi bir kelime :
"Desear" o "amar" es mejor.
Hey, bak, Bu evi kendi sucumle aldim, ve kazandim, Ben seviyorum bu evi.
Compré la casa basándome en mi potencial. Me encanta.
Hey, aşağıya bak.
Hey, mirada baja.
Hey, bana bak.
Mira a mí. Hey, mírame.
Hey! Seninle konuşurken bana bak!
¡ Mírame cuando te hablo!
Hey, şu olgunla yaşlı amcaya bak.
Oye, mira al tipo viejo con la MILF.
Hey, hey, bana bak.
¡ Mírame!
Hey, bak.
- Hey, mira.
Hey, Koç. Şuna bir bak.
Oye, entrenador, mira esto!
Hey, şuna bak.
Oye, mira.
Hey şu saçma şeye bak.
Hey, mira esta mierda.
Hey, bana bak.
Mírame.
Hey, şuna bir bakın!
¡ Miren esto!
Hey, şu sokağa bak.
Revisen esta calle.
Bak, onun dediklerini yapmak zorunda değilsin.
Hey, mira, no tienes que escucharlo.
Hey, bakın kim gelmiş!
Miren quién llegó.
Hey, bakın nihayet kim geldi!
¡ Miren quién llegó finalmente!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]