English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kıskanmak mı

Kıskanmak mı Çeviri İspanyolca

100 parallel translation
- Ben, kıskanmak mı?
- ¿ Celoso yo?
Kıskanmak mı?
¿ Envidiarme a mi?
Kıskanmak mı?
¿ Celos?
Kıskanmak mı? Kolunda altın bilezik var ben de öyle bir bileziğe sahip olabilmek için her şeyimi verirdim.
Yo daría lo que fuera por tener lo que tienes por poder hacer bien una cosa y saber que sirve de algo.
Kıskanmak mı?
¿ Celoso? - ¿ Qué hora es?
- Kıskanıyorsun. - Kıskanmak mı, efendim?
- Los celos te sientan bien.
Kıskanmak mı?
¿ Qué celos ni celos?
Kıskanmak mı?
¿ Celoso? ¿ De usted?
Kıskanmak mı?
¿ Envidiarte?
Kıskanmak mı?
¿ Bromeas?
Kıskanmak mı?
Envidia?
Kıskanmak mı?
Envidiosa?
- Kıskanmak mı?
- ¿ Celoso?
Max'ı kıskanmak mı?
¿ Celos de Max?
Kıskanmak mı?
Envidioso?
- Kıskanmak mı?
- ¿ Celosa?
Kıskanmak mı?
¿ Celoso?
Kıskanmak mı?
- ¿ Celos?
Kıskanmak mı dedin?
¿ Celosa, has dicho?
- Kıskanmak mı?
¿ Celosa?
Onu kıskanmak mı?
¿ Celosa de ella?
Kıskanmak mı?
¿ Por qué debería?
Kıskanıyorsun. Kıskanmak mı?
Tienes celos.
Kıskanmak mı? Evet.
¿ Celoso?
Kıskanmak mı?
- ¿ Celoso?
Kıskanmak mı?
¡ No!
- Kıskanmak mı?
- ¿ Envidia?
Kıskanmak mı?
No estoy celosa.
- Beni kıskanıyorsun. - Kıskanmak mı? Seni mi?
de tí?
Ben mi? Kıskanmak mı?
¿ Celoso yo?
Öldürecek kadar kıskanmak mı? Hadi.
¿ Lo suficientemente celoso como para matar?
Kıskanmak mı?
Eso quisiera ella.
Kıskanmak mı?
¿ Celosa? ¿ Qué?
- Kıskanmak mı?
Jimmy y yo hemos sido amigos tanto tiempo y entonces vienes tú, y te cagas en todo, ¿ no? ¿ Celoso?
Kıskanmak mı?
Celoso...
- kıskanmak mı kıskançlık mı?
- Es celos o celosos?
Kıskanmak mı, kıskanmak mı? Ne dedin sen?
jealo - celos de EW - ¿ Qué?
Kıskanmak mı?
¿ Está celosa?
- Birazcık kıskandı, o kadar. - Kıskanmak mı?
Él estará probablemente un poco celoso ¿ Eso es todo?
Sanırım bir uçağı kıskanmak budalalık, ama ben böyleyim.
Parece una tontería tener celos de un avión, pero los tengo.
- Kıskanmak için zamanım yok.
- No hay tiempo para ello.
Kıskanmak mı?
¿ Celoso, yo?
- Kıskanmak mı? Niçin?
¿ A mí?
Kıskanmak mı Peg?
Celoso, Peg?
Evlenmeden önce seni uyarmıştım, birbirimizi kısıtlamayacaktık. "Kıskanmak yok Greg", değil mi? - Değil mi dedim?
- Que no te asfixie, ¿ verdad?
Fakat diğer yandan gözlerini açtığım ve kendini Phil'i kıskanmak zorunda hissettiren acı zincirlerini kırdığım için beni sevmişti.
Pero también me amaba por abrirle los ojos... y liberarlo de las cadenas amargas de la envidia... que lo unían a Phil.
Kıskanmak mı?
¿ Celosa?
Artık seni kıskanmak zorunda kalmayacağım.
Ya no tengo que volver a envidiarte.
- Kıskanmak mı?
, ¿ En serio?
- Kıskanmak mı?
- ¿ Celosos?
Hayatım boyunca nefret ettiğim kadınlar dünyanın dört bir yanından beni kıskanmak için geliyor.
Las mujerres a las que he odiado toda mi vida vienen de todas partes del mundo para estar celosas de mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]