Ne gece ama Çeviri İspanyolca
431 parallel translation
Ne gece ama!
¡ Qué noche!
Ne gece ama.
Es una noche terrible.
Vay be! Ne gece ama. Ne gece, canım.
Que noche, querida
Ne gece ama.
Lo voy a describir.
Ne gece ama! Ne gece ama!
Qué noche. ¡ Qué noche!
Ne gece ama.
Vaya noche.
Ne gece ama!
Qué noche...
Ne gece ama!
Qué noche.
Ne gece ama.
Qué noche.
Vay be, ne gece ama!
¡ Oh, muchacho, qué noche!
- Ne gece ama!
- ¡ Qué noche!
- Ne gece ama.
Que nochecita
Şu an vaktim yok, ama inan bana ne olursa olsun, seni yarın gece öldüreceğim.
Ahora no tengo tiempo, pero, créeme, tan seguro como que la Luna se ocultará y saldrá el Sol, te mataré mañana por la noche.
Dün gece buna fırsatım olur sandım ama koltuğumun altında iki serçeyle Milletler Cemiyeti'ne girince...
Pensé que anoche tendría mi oportunidad pero cuando entré a la Liga de las Naciones con dos gorriones bajo mi brazo...
Ne olduğunu bilmiyorum, ama bu gece saat 3 gibi... Thornton Meydanı'nın köşesinde dikilmiş her iki yöne bakıyordum... ve birdenbire dostumuzun geldiğini gördüm.
No sé lo que significa, pero esta madrugada, hacia las 3 : 00, estaba en la esquina de Thornton Square, mirando en ambas direcciones, y de repente, veo salir de nuevo a nuestro amigo.
Ne gece ama.
Menuda historia.
Bir gece görevi daha işte. Ne geceydi ama.
Todavía un llamado de noche. ¡ Qué velada!
- Ne gece oldu ama.
- ¿ Perdón?
Ama yine de ne zamandır beni gece kulübüne... -... ya da sinemaya götürmüyorsun.
Pero últimamente no me llevas a bailar ni al cine.
Anlayabilmem için bir savaş geçti ya da belki de 4 yıl daha yaşlandığım içindir ama seni düşünmediğim tek bir gün bile olmadı ne de gece denizde ya da karada şehirde ya da kucağımda bir bebekle bir avuç çocuğu ormana sürüklerken.
La guerra me ha hecho comprender. O quizá hayan sido estos 4 años. Pero no he pasado un día sin pensar en ti ni una noche en el mar o en tierra en la ciudad o en la selva con un bebé en brazos.
O gece, hemşireler evinin önünde, sonra yine iskelede bir an için neden ayrıldığımızı unutmuştum ama hatırlattın, meselenin ne olduğunu bir anda anladım.
Aquella noche en el cuartel y luego en el muelle olvidé por qué nos habíamos separado. Tú me recordaste eso y la inquietud.
Ama ne gece 1927'nin olayı, "Monumental Filmcilik" in Soylu Serseri filminin galası için Hollywood'un bütün yıldızları burada.
Toda estrella está aquí para el estreno de El Tunante Real, el evento más notable de 1 927.
Ama ne olduğunu hatırlamıyorum. Belki de dün gece rastladığımız güzel Judy'i görüyordun.
Soñaba con algo pero no recuerdo el qué.
Şimdi ne yapıyorsun? Gece ılık ama ellerim donuyor.
¿ Por qué hace eso?
Ne gün ama! Gece için kapanıyoruz.
Venga, hay que cerrar.
Reece bize sadece bir gece izin verdi ama ne geceydi!
Reece sólo nos soltó una noche, ¡ pero qué noche!
Ama ne gece.
Menuda noche.
Konunun ne olduğunu bilmiyor. Ama bu gece anlatacağıma dair ona söz verdim.
No sabe qué es, pero prometí contárselo.
Tamam, ama başımın üstünde ya da altımda ne olduğunu düşünerek... bir gece daha geçirmek istemiyorum.
De acuerdo, pero no se olvide. No quiero volver a pasar otra noche... sin saber lo que tengo encima o debajo.
Dün gece ne kadar iyi olduğunu söylemeye gelmiştim ama boşver!
Venía a decirte lo bien que lo hiciste anoche, pero olvídalo.
Ama, o gece ne oldu ona?
¿ Pero qué fue lo que le pasó aquella noche?
Sonraki gece siyah bir tane alacağım. Ne parti ama!
El otro día, en Bruselas, me tocó una negra... ¡ Menuda juerga!
Onlar ne yedi bilmem, ama biz bu gece çizburger yiyeceğiz.
No sé qué comían, pero a nosotros nos tocan hamburguesas con queso.
Ne satmak istiyorsan sat, ama bu gece burada değil.
Venda lo que quiera, pero no aquí, esta noche.
Senden ne beklediğimi söyleyemem ama bu gece senin Stadt Meckenheim'da olmanı istiyorum.
Quiero que esta noche esté en Stadt Meckenheim.
Dün gece yola çıkmaya niyetlendik... ama ne yazık ki, senin adamların bir türlü bir araya gelemedi.
Queríamos partir anoche... pero por desgracia su unidad se demoró en entregarnos al hombre que pedimos.
Bir kez daha üzerinden geçer misiniz... biliyorum, yaptınız ama... bu gece eve geldiğinizde tam olarak ne oldu?
¿ Me repetiría una vez más... sé que lo hizo exactamente qué ocurrió cuando llegó a su casa esta noche?
O gece öyle yorgundum ki, hemen uykuya daldım. Ama bu defa da ben bir rüya gördüm. Ne kadar acınası olduğunu anlatamam.
Aquella noche, en una pesadilla fruto del gran cansancio, también yo tuve un sueño, no sé hasta qué punto premonitorio.
uykusuz ve havasız bir gece geçirdim ve... Çok üzgünüm ama... Doktor Terrell, basın toplantısına ne olduğunu öğrenmek istiyor.
He pasado una noche sin dormir en un motel sin aire acondicionado... y muy poco aire... al Dr. Terrell le gustaría saber ¿ qué pasó con la rueda de prensa?
Ey gündüz ve gece, ama bu ne hayret verici böyle!
Noche y día, pero esto es muy extraño.
Ama size şunu söylemeliyim ki, bayım, hisleriniz... hisleriniz ne olursa olsun gece ya da gündüz, hiçbir zaman beni buradan aramamalısınız, acil durumlarda bile!
Pero debo decirle, señor... que, más allá de lo que sienta, no debe llamarme aquí... a ninguna hora del día o de la noche, ni siquiera en caso de emergencia.
O gece çok önemli bir şey gördüğüme eminim... Ama ne olduğunu tam hatırlamıyorum kahretsin ki!
Estoy seguro de que vi algo muy importante esa noche pero no puedo recordar exactamente, ¡ maldición!
Uzun saçlı vaizler Her gece geliyor Ne doğru ne yanlış Anlatmaya çalışıyorlar Ama yiyecek istendiğinde Tatlı tatlı sesleriyle :
Predicadores de pelo largo vienen todas las noches a explicarnos lo que está bien y lo que está mal, pero cuando les pedimos algo de comer responden con voz melosa :
Kazanamayacağımdan değil ama gece yarısı egzersizine ne gerek var?
Intentare aguantar. Pero, ¿ para que tanto ejercicio?
Bu gece olmaz. Ama doktora ne zaman çıkacağını sorarım.
Le preguntaré al doctor cuándo te dan el alta.
Ama en büyük olay, üç kişi her gece ortadan kayboluyorlardı, bir şeyler hazırladıklarını biliyorduk ancak ne olduğunu bilmiyorduk.
Lo mejor fue que tres personas desaparecieron todas las noches. Estaban preparando algo fuerte, pero no sabíamos qué.
Ama Red... şimdi gitmiyorsun, değil mi? Dün gece dediklerinden sonra? Ne demişim?
Pero, Red, ahora no te irás, ¿ verdad?
Olaylar başka türlü gelişmediği için üzgünüm ama şimdi kocandan boşandığına göre bu gece ne yapıyorsun?
Qué mal que las cosas no fueron diferentes, pero ya que dejaste a tu esposo, ¿ qué harás esta noche?
Hadi ama, dün gece ne konuştuk?
Vamos, recuerda lo que te dije.
Gece yarısı, ama bunun anlamı ne?
A la medianoche. Pero ¿ de qué se trata esto?
- Ama dün gece çok daha uzun sürdü. - Ne bu?
El de anoche duró mas.
ne gece 18
ne geceydi ama 33
ne geceydi 17
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ne geceydi ama 33
ne geceydi 17
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman be 76
aman anne 20
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama bu 445
aman be 76
aman anne 20
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39